Hayvanlar

Herkes, sevgi dolu ailesinin bir parçası olacak köpek cinsini seçmekte özgür. Ancak bazı köpekler, biraz fazla bakım gerektirebiliyor ya da sahiplerini sıkıntıya sokabiliyor. Veterinerler Dr. Ben ve Dr. Terrell, hangi köpek cinslerini sahiplenmekten kesinlikle kaçınacaklarına dair görüşlerini paylaşarak TikTok’ta son derece popüler oldular. İnsanların, işler zorlaştığı takdirde köpeklerinden kurtulma isteği duymayacaklarından emin olmaları için bu bilgileri dikkate almaları gerektiğine inanıyorlar.

İnsanlık olarak, çevremizi saran irili ufaklı yüzlerce canlının olduğu, çok çeşitli türler barındıran bir dünyada yaşıyoruz. Bu canlıların bazılarını sevimliliklerinden, bazılarını ise karakterlerinden dolayı seviyoruz. Zira dünyada yaşamayı bu kadar ilginç kılan şey de bu. Bir evcil hayvana sahip olmak ve hatta bu sevimli hayvanların fotoğraflarına bakmak bile stres seviyemizi düşürebiliyor ve daha mutlu olmamızı sağlıyor.

Bazı hayvanlar inanılmayacak kadar zariftir. Ama öyle ya da böyle, köpekler bu özellikleriyle bilinmez. Hatta 4 ayaklı dostlarımız bazen öyle komik şekillerde sakarlıklar yapar ki bununla başa çıkmanın en iyi yolu elimize kamerayı alıp, köpeklerinin en tuhaf anlarını yakalamayı başaran Reddit kullanıcılarının yaptığı gibi o anları ölümsüzleştirmektir.

Kraliyet ailesi fertlerinin hayvanlara olan sevgisi nesillerdir devam ediyor. Kraliçe Elizabeth’in anne ve babasından, torunlarının çocuklarına kadar herkes tüylü dostlarıyla zaman geçirmeyi seviyor. Kraliyet ailesinin yıllardır birçok köpeği ve atı oldu. Bilhassa Kraliçe Elizabeth’in, Corgi cinsi köpeklerine olan bağlılığı herkes tarafından biliniyor. Kraliçe, köpeklerine öyle değer veriyordu ki Corgi deyince insanların aklına kraliyet ailesi gelmeye başlamıştı.

Herhangi bir doğal süreç olmadan üreme ve seleksiyon gerçekten zor olurdu. Örneğin, doğru baskın gen olmasaydı, Munchkin kedileri gibi küçük tatlı canlıları asla göremez ve onlara hayran olmazdık. Çok kısa, minicik bacakları olsa da bilim insanları, bu kedilerin mutlu ve dolu dolu bir hayat yaşayamamaları için hiçbir neden göremediklerini söylüyor.

Hayvanların da insanlar gibi kendi kültürleri, ahlakları ve duyguları var. Hatta, zihin okuma becerisine de sahipler. Bu yüzden, evcil hayvanlarımızın kimi zaman cesur ve inatçı yönlerini gösterebilmeleri hiç de şaşırtıcı değil. Onlar da kendilerini ifade etmek ve kendi arzularına ve fikirlerine sahip olmak isterler.

Ne yaparlarsa yapsınlar, evcil hayvanlarımız tüm zamanların en iyi drama kraliçeleridir. Bazen bu rolde o kadar iyiler olurlar ki resmen Oscar ödülü almaları gerekir! Hatta bütün olayları dramatize ediyor gibiler. Basit bir engelleme onların ölü numarası yapmasına neden olabilir veya sadece bir süre susmalarını istemek bile onları derinden “incitebilir”. Ya da en azından gerçekten böyle olduğunu göstermek için tüm becerilerini kullanabilirler.

Kedi uzmanlarının birçoğu, yetişkin bir kedinin zekâsının 2 ila 3 yaşındaki bir çocuğun zekâsına eşit olduğu konusunda hemfikir. Köpekler de zekâ olarak 2 ila 2,5 yaşındaki bir çocuğa yakın. Bu yüzden, bu hayvanların çocuk gibi davranmaları ve bazen bebek gibi bizden ilgi görmeyi beklemeleri hiç de şaşırtıcı değil.

Ünlü hayvan bilimci Konrad Lorenz’e göre, “bebek şeması”, neden bebekleri, küçük hayvanları ve minicik objeleri sevimli bulduğumuzu açıklıyor. Yavru hayvanlar bize insan çocuklarımızı hatırlatıyor ve doğal içgüdümüz onları barındırmak ve korumak oluyor. Lakin buna, sevimli şeyler gördüğümüz zaman verdiğimiz tepkiye “sevimli saldırganlık” denilen durum da dâhil olabiliyor. Bu durum, minik varlıklara dokunmak ve onları mıncıklamak istememize neden oluyor.

Çok çeşitli bir dünyada yaşıyoruz. Sayılarla ele almak için belirtelim: Bilim insanları, Dünya’daki toplam tür sayısını 8,7 milyon olarak belirledi ve hepsini sayabilmemizin bir 1.000 yıl daha süreceğini belirttiler. Bu kadar çeşitliliğin içinde elbette tuhaf özellikleri olan ve bu dünyadan değilmiş gibi görünen hayvanlar da var.

Ebeveynlerin mantığı zaman zaman tartışmaya açık olabilir. Mesela, aile üyeleriniz eve asla evcil hayvan sokmayacaklarına yemin ediyorlarsa hemen üzülmeyin! Başka insanların deneyimleri, annelerin ve babaların, minik ve tüylü bir çift patiyi görür görmez fikir değiştirdiklerini ve önceki beyanlarını kolayca unuttuklarını gösteriyor!

Hayvanların, canlarının istediği her yerde uyumayı sevdikleri oldukça iyi bilinen bir gerçektir. En garip yerlerde ve pozisyonlarda uyuyakalıp derin rüyalara dalmaya oldukça meyillidirler. Çoğu zaman, o şekilde nasıl rahat edebildiklerini merak ederiz. Ancak, içten içe onları saatlerce o şekilde uyurken izlemek isteriz.

Kedi destekli terapi, kediler aracılığıyla birçok hastalığın tedavi edilmesinde etkili bir yoldur. Ancak, burada özel bir şart var: Terapide yer alabilmesi için kedinin en az 1 yaşında olması gerekiyor. Fakat biz, yavru kedilerin de bunda gayet başarılı olabileceğine ve sağlıklı olmamıza yardım edebileceğine inanıyoruz. Sizleri de bunu kontrol etmeye davet ediyoruz.

Yapılan bir araştırma, hayvanlarla vakit geçirmenin insanların yaşadığı stres ile kaygıya ve genel olarak zihinsel sağlığa iyi geldiğini göstermiştir. Biz hayvanlara sadece bakmanın bile insanları neşelendirmenin harika bir yolu olduğunu düşünüyoruz ve neyse ki, her yerde şirinliklerini bizden esirgemeyecek birçok sevimli evcil hayvan var!

Evcil hayvanlarımız daima ailelerimizin bir parçası olarak kabul ediliyorlar, her zaman yanımızda olup, neşe ve üzüntü dolu pek çok anı bizimle paylaşıyorlar. Öyle ki Y kuşağının %44’ü, evcil hayvanlarını gerçekten çocuk sahibi olmadan önceki “alıştırma” olarak görüyor. Bu yüzden, küçük aile üyelerimizin kendilerini güvende ve mutlu hissetmeleri için her şeyi yapmaya hazır olmamız hiç de şaşırtıcı değil.

Uzmanlar, çocuklar ve hayvanlar arasındaki ilişkiyi yeni yeni anlamaya başlıyor. Hayvanların, çocukların sosyal ve bilişsel gelişimi üzerinde büyük bir etkisi olabiliyor. Üstelik hayvanların, küçük sahiplerine karşı ne kadar sabırlı ve şefkatli olabildikleri göz önüne alındığında, aralarındaki bağın son derece özel olduğu anlaşılıyor.

Kedilerin enerjisi hiç bitmeyecekmiş gibi görünür ve bunun kanıtlarını size sunabiliriz. Kediler, her daim saklambaç oynamaya veya bir an pofuduk bir battaniye rolü yaparken diğer an ısırmaya hazırdır. Aynı zamanda, kötü bir gün geçirdiğinizde veya canınız sıkkın olduğunda gününüzü kurtaran da onlar olabilir. İşte, podufuk ve neşe kaynağı dostlarımız tüm ihtişamlarıyla karşınızda.

Bir köpek yavrusu, her gün doğum ağırlığının %10-15’i kadar kilo alır. Bu da neden onları her gördüğümüzde daha da büyük göründüklerini açıklıyor! Evcil hayvan sahibi olmak ve onun büyümesini izlemek dünyadaki en güzel hislerden biri. İşte, bu yüzden evcil hayvan sahipleri, bu mutlu enerjiyi yaymak için yavrularının dönüşüm fotoğraflarını paylaşıyorlar.

Az basamaklı bir merdivenden düşebilir, bir terliğin içine sıkışabilir ya da havuza düşebilirler. Ancak bu kazalar, evcil hayvanlarımızın daha da sevimli görünmesini sağlar. Keşifle geçen bir günün ardından biraz yardıma ve biraz kucağa alınmaya ihtiyacı olan küçük çocuklar gibidirler.

Keçiler, herhâlde çevremizdeki en eğlenceli çiftlik hayvanlarından biri olabilir. Komik hareketleri, bize ve dünyaya duydukları katıksız sevgi, ister istemez dikkatimizi onlara yöneltmemizi sağlar. İster şakalar yapıyor olsunlar isterse de benzersiz “kucak köpeği”, onların yıldızlara yaraşır kişilik özelliklerine bir türlü doyamayız.