İlginç Şeyler

İnsan vücuduna dair kesin olan bir şey varsa o da tıp biliminin açıklayamadığı gizemler ve değişkenlerle dolu olduğudur. Örneğin, hem Catherine O’Hara hem de Enrique Iglesias, tüm organlarının normalden farklı olarak vücutlarının diğer tarafında bulunması anlamına gelen situs inversus adlı sağlık durumuna sahip. Aşağıdaki örnekler kadar etkileyici olmasa da her birimizin vücudu, biz farkında bile olmadan nadide bir şeyler barındırıyor olabilir.

Sevimli resimlere bakmanın sağlığımız için beklenmedik faydaları olabilir. Özellikle internet ortamında hayvanların fotoğraflarına bakmak, kendimizi daha az endişeli, daha mutlu ve rahat hissetmemizi sağlayabilir. Üstelik, sevimliliğin faydaları bu kadarla da kalmıyor: Yavru köpeklerin ve kedilerin şirin fotoğraflarını incelemenin, aynı zamanda odaklanmamızı sağlayarak bizi daha üretken hâle getirdiği de kanıtlandı! Bu da bizi, internette sevimli fotoğraflar incelemenin bir vakit kaybı değil, genel olarak hayatımızı geliştirmemiz için inanılmaz bir araç olduğuna inandırdı!

Durum ne olursa olsun dozu iyi ayarlanmış hicivle her şeyi daha iyi hâle getirebilirsiniz. Bu varsayım, bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Araştırmacılara göre, mizah bizi daha dirençli, yaratıcı ve her şeye çare bulan insanlara dönüştürüyor. O yüzden, etrafınızda eğlenceli insanlar varsa kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Keza biz de bu sebeple buradayız!

Zamanla ilgili garip olan şeylerden biri de göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor olmasına rağmen aslında pek fazla şeyin değişmiyor olması olabilir. En yakınlarımıza olan sevgimiz her zamanki kadar sağlam kalmaya devam eder ve belki ilk tanışmanın üzerinden geçen yılların ardından, sanki aradan hiç zaman geçmemiş gibi yeni aşklara atılabiliriz. Zira, zamanı bu kadar özel yapan ve hayatımıza güzellik katan şey de tam olarak bu.

Birisi bir keresinde, “Bu hayatta kendimize verebileceğimiz en faydalı ve değerli hediyelerden biri, kendimizi şaşırtmaktır!” demiş. Çünkü ne kadar çok gezmiş ve okumuş olursanız olun, her zaman karşınıza hakkında hiçbir şey bilmediğiniz şeyler çıkacaktır. Öyleyse her şeyi biliyormuş gibi davranmak yerine, bırakın hayatta bir şeyler sizi şaşırtsın ve heyecanlandırsın.

Etkin bir şekilde mutluluğu aramak insanın doğasında vardır. Ancak ne yazık ki birçoğumuz, bizi neşelendirebilecek küçük şeyleri ve fırsatları fark edemeyecek kadar meşgulüz. Dahası, yapılan bir araştırma, mutluluğun her zaman var olduğunu, bizim ise hem göz ardı edilen ayrıntıları ve etrafımızdaki küçük eylemleri fark etmemiz hem de hayatın küçük şeylerine ve çoğu zaman beklenmedik zevklerine değer vermemiz gerektiğini gösteriyor.

Gündelik hayatımızda pek üstünde durmadığımız birçok şeyle karşılaşıyoruz. Örneğin, tükenmez kalemlerin kapaklarının delikli olmasının nedeni, boğulma olaylarını engellemektir. Kısacası, uzaya roket fırlatmak kadar heyecan verici olmasa da etrafımızdaki sıradan şeylerin ardında da gerçekten bilimsel detaylar var.

Coco Chanel ve Greta Garbo, bir önceki yüzyılda farklı nedenlerden dolayı bekâr kalmaya karar veren ünlülerden. Günümüzde de birçok ünlü kadın, bu başarılı isimlerin yolundan gidiyor. Kylie Minogue, Charlize Theron ve Emilia Clarke gibi ünlüler hiç evlenmedi ve kendilerini bir eş olarak hayal bile edemiyorlar.

“Hayat sana limon verdiğinde, onlardan limonata yap.” Bu sözle yaşamak her zaman kolay değildir, ancak olumluluk sanatında ustalaşan ve her seferinde sorunlarının üstesinden gelmeyi başaran bazı insanlar var!

Bazı şeyler aklımızı o kadar karıştırıyor ki günümüzü şenlendiriyorlar. Böyle bir şey gördüğümüzde aklımız, neye baktığımızı anlamaya çalışarak tüm duyularımızı ve yeteneklerimizi harekete geçirir. Gördüğümüz şeye iki kez bakmak zorunda kalırız, çılgınca göz kırparız ve inanamayarak gözlerimizi ovuştururuz. Yine de sonunda, kafanıza takılan bu gariplikler son derece tatmin edici bir hâl alır.

Uzmanlara göre, yaşlandıkça yüzümüzün ve boynumuzun görünümü değişiyor. Bu, insanların çocukluk fotoğraflarına bakmanın, özellikle de çok sevilen ünlüler söz konusu olduğunda, neden her zaman güldürücü ve şaşırtıcı bir durum olduğunu açıklıyor.

Ağız hijyeni, genel olarak sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir, ancak basit gündelik fırçalama yöntemleri ve çocukluğumuzdan bu yana alıştığımız farklı ürünler bu hususta yeterli olmayabilir. Bu yüzden, bilim insanlarının ve diş doktorlarının en iyi uygulamalarına ve tavsiyelerine uyarak dişlerimize düzgün bir şekilde bakmak çok önemlidir.

Yapılan bir araştırma, kadınların neredeyse yarısının saçlarında değişiklik yapmaya ve risk almaya hazır olduğunu ortaya koydu. Erkekler arasında da birçok cesur kişi olduğu görüldü: Katılımcıların %36’sı, saç modellerini önemli ölçüde değiştirmeye hevesli olduklarını söyledi. Kısacası bu makalemizdeki kişiler, hiçbir şeyden korkmamaya ve kuaförlerine güvenmeye karar verdiler.

Bazı insanlar, alışılmışın dışında bir düşünme yeteneğiyle doğar. Bu son derece yaratıcı zihinler bir problemle karşı karşıya kaldığında, çoğunlukla hayranlıkla bakacağımız bir çözüm bulurlar. Problem çözmenin ötesine geçen bu 15 kişinin gösterdiği gibi, büyük beyinler ve el işi yetenekleri hayatta uzun bir yol kat etmenizi sağlayabilir.

Sinir bilimi, insanlar olarak hayata iyi tarafından bakmanın, Dünya’da yaşadığımız süre boyunca beyin aktivitemize yerleşmiş olduğunu bize söylüyor. Psikologlar, olumsuz düşünceler yerine olumlu düşüncelere sahip olmayı tercih ettiğimizi belirtiyor. Belki de bu yüzden, yaşadığımız sorunlar düzelince kendimizi geliştirmiş olarak hayatımıza devam edebiliyoruz.

Uygulama filtrelerinin, yüz değiştirme hilelerinin ve TikTok trendlerinin olduğu dünyamızda bazen gerçek ile kurgu arasındaki farkı anlamak çok zor oluyor. Ayrıca, günümüzde evlerimiz ile havuzlarımızı temizleyen ve çimleri biçen robotlarımız var. Bir zamanlar bilim kurgu filmlerinde görebileceğiniz bu cihazlar artık hepimizin ulaşabileceği hâle gelmiş durumda. Bu tarz bilim kurgu hikâyelerini tek bir fotoğrafta görmek de hepimizi heyecanlandırıyor.Olumlu Bak’ta, soru sormamıza neden olan içerikleri bulmayı seviyoruz. İşte, gözlerimizi ovuşturup, tekrar tekrar bakmamız gereken 18 fotoğraf!

Kötü inşaatlar günümüz dünyasında şaşırtıcı bir şey değil. Ne de olsa her gün yeni bir örneğine rastlıyoruz. Fakat bazen güzelce yapılmış şeylerin kullanımının çok zor olduğunu görüyor ve bunların bilerek yapılıp yapılmadığını merak ediyoruz. Böyle şeyleri tasarlayan kişilerin o sırada aklından ne geçiyordu bilemeyiz, ama kullanışlı ve güzel olmasını düşünmediklerinden eminiz.

İlk fotoğraf 1826’da çekildi ve ondan neredeyse 200 yıl sonra, günümüzde insanlar, her yıl ortalama 1,7 trilyon fotoğraf çekiyor. Bu, günde yaklaşık 4,7 milyar fotoğraf demektir. Keza insanların telefonlarına ne kadar düşkün olduklarının da bir kanıtı... Kısacası, gezegendeki bütün insanlar her gün milyonlarca fotoğraf görebilir.

“Zevkler ve renkler tartışılmaz!”, bu bir gerçek. Ancak bu şeyleri gördüğümüzde, aynı anda hem ağzımız açık kaldı hem de kaşlarımızı çatıp dişlerimizi sıkmaktan kendimizi alamadık. Evet, belli ki moda anlayışına bakarak bir kişi hakkında pek çok fikir edinebilirsiniz, ancak bu “muhteşem” eserler, söylenecek hiçbir söz bırakmıyor!

Birçok yeni evli çift, kendi düğün fotoğraflarının dergi fotoğrafları kalitesinde olmasını ister. Daha sonra bu insanlar, düğünde çekilmiş müthiş kareleri akrabalarına gösterir ve yaşadıkları o özel günü keyifli bir nostaljiyle hatırlar. Ama aslında pek net çıkmamış özçekimler ve tesadüfen çekilmiş fotoğraflar, o düğünde olan bitenler hakkında çok daha fazla şey söyler. Ancak doğal olarak insanlar, bu fotoğrafları başkalarına göstermeyi pek istemezler.