Yüz Yıldan Uzun Yaşayan Hunza Kadınlarının Güzellik Sırları

Hunza bölgesi, yüksek dağların arasına sıkıp kalmış, dünyanın geri kalanından saklanmış gizli bir krallık gibi bir yer. Sakinlerinin yaşam süresi, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar ve doktorlar için tam bir muamma. Uzun ömürlü olmaları romanlara, makalelere ve hatta filmlere bile konu oldu.

Bu insanların güzelliği ve basit yaşam tarzları Olumlu Bak ekibi olarak bizde çok merak uyandırdı. O yüzden, yaşam enerjilerinin sırlarını incelemeye karar verdik.

1. Hunza halkı oldukça elverişli bir topoğrafik konumda yaşıyor.

Hunza halkı, Pakistan, Karimabad’daki Hunza Vadisi’nde yaşıyor. Burası çok yüksek üç dağla çevrili: Himalaya, Karakoram ve Pamir dağları. Vadi, 2.438 metre rakımda yer alıyor ve bu da sağlık açısından çeşitli avantajlar sağlıyor. Yüksek rakımlarda genellikle muhteşem manzaralarla, kuru ve soğuk bir iklimle, temiz havayla, masmavi bir gökyüzüyle karşılaşırsınız.

Ayrıca yüksek rakımlı yerlerde, havanın ince olması sayesinde kırmızı kan hücresi sayısı artar. Bu durum, insanların genel olarak daha dirençli olmalarını sağlar. Bazı araştırmalara göre, düşük oksijen alımı, iştahın baskılanması ve metabolizmanın güçlenmesiyle ilişkili. Elbette sağlıklı vücut kitlesinin de tip 2 diyabet ve kalp hastalıkları riskinin azaltması gibi birçok faydası var.

2. Beslenme düzenlerini yaşadıkları çevreye göre ayarlamışlar.

Hunza’daki sağlıklı yaşam tarzını belgelemeye çalışan araştırmacılardan biri, buraya Mutluluk Vadisi adını verdi. Onun gözlemlerine göre, Hunza halkı neredeyse hiç protein tüketmiyor. Genellikle günde 1.900 kalori civarında alıyorlar. Bunun 50 gramı protein, 36 gramı yağ ve 365 gramı karbonhidratlardan oluşuyor. Daha da önemlisi Hunza’daki insanların %99’u vejetaryen. Haftada en az 2 kez oruç tutuyorlar ve bu sırada sadece kayısı suyu tüketiyorlar.

3. Uzun yaşamlarının sırlarından biri de dağ suyu.

Başka bir bilim insanı olan Dr. Henry Coanda da Hunza halkıyla birlikte yaşadı. Konaklaması sırasında içme suyu ve banyo suyu olarak kullandıkları buzul suyunu araştırdı. Coanda, araştırmasını ilerleterek Hunza suyu üzerine, kabilenin uzun ömürlü olmasının birkaç nedenini anlattığı bir kitap yazdı. Zira Himalaya buzullarının suyu bir sürü antioksidan ve mineral içeriyor.

4. Hunza kadınları genç ve parlak bir cilde sahip olmak için doğal yağları kullanıyor.

Bazen “doğal botox” da denen çekirdek ve kayısı yağı karışımı, muhteşem Hunza kadınlarının ciltlerini sağlıklı ve canlı tutmak için kullandıkları doğal ürünlerden biri.

Bu bölge dünyanın en pahalı baharatı olan safran açısından da oldukça zengin. Hunza halkı, bu içeriği yemeklerinde sık sık kullanıyor. Bu otun antibakteriyel ve iltihap giderici özellikleri oldukça fazla. Bu özellikleri sayesinde de akne gibi çeşitli cilt hastalıklarına iyi geliyor, sızıyı ve kızarıklığı azaltıyor.

5. Hunza halkı, dünyada güzelliği ve uzun ömrüyle tanınıyor.

Hunza topluluğundaki insanların ortalama yaşam süresi 120 yıl. Hatta bazı durumlarda 160 yaşına kadar yaşıyorlar. Stressiz ve sağlıklı yaşam tarzları sayesinde çok ileri yaşlarda bile genç ve güzel görünüyorlar.

6. İnsanlar 100 yaşında hâlâ aktif ve çalışıyor.

Çoğunlukla bitkisel besinlere dayanan beslenme düzenlerinin yanı sıra, sağlıklı kalmalarının en önemli nedenlerinden biri de çalışkan olmaları. Hunza kabilesiyle birlikte yaşayan birçok gezgin, onların ne kadar çekici, zeki ve fiziksel olarak dayanıklı olduklarına methiyeler düzdü. Ayrıca, kültürlerinde emeklilik diye bir kavramın olmadığını söylesek abartmış olmayız.

Hunza halkı, sağlıklı olmaları sayesinde yaşlılıklarında da oldukça aktif. Sürekli hareket hâlindeler ve bütün ömürlerini böyle geçiriyorlar. Dolayısıyla, yaşlılıklarında da aynı yaşam tarzını sürdürebiliyorlar.

7. Kadınlar 65 yaşında bile çocuk doğurabiliyor.

60’lı yaşlarda bile çocuk doğurabiliyorlar ve bunu sağlıklı bir şekilde yapıyorlar. Daha da önemlisi, Hunza’da 60’larında anne olmak normal bir durum olarak karşılanıyor. Hunza kadınları, 80 yaşındayken bile yaşlarından çok daha genç görünüyor.

8. Hunza halkı iyi eğitimli.

Hunza halkının karakteristik özellikleri, uzun ömürlü olmaları ve güzellikleriyle bitmiyor. Görünüşe göre, zihinlerine de en az fiziksel sağlıklarına olduğu kadar değer veriyorlar.

Hunza halkının en az dörtte üçü ve kadın ya da erkek fark etmeksizin genç kuşağın tamamı okuryazar. Bu, nüfusunun %55’inin okuma yazma bilmediği ve milyonlarca kızın eğitim alamadığı bir ülkede etkileyici bir başarı. Hatta kimileri, Hunza Vadisi’ni “eğitim vahası” olarak nitelendiriyor.

9. Hunza Vadisi’nde neredeyse hiç suç işlenmiyor.

Hunza Vadisi, oldukça yüksek bir suç oranının olduğu ülkede bir “huzur vadisi” gibi. Yoksulluğa rağmen Hunza’da adi suçlara son derece ender rastlanıyor. Evlerin kapıları çoğunlukla hiç kilitlenmiyor. Belki de bunu sağlayan şey, bu ücra, dağlık alanda yaşayan insanların böyle mutlu ve sakin olmalarıdır.

10. Kadınlar, toplumun eşit bireyleri olarak görülüyor.

Bazı komşu ülkelerdeki, hatta Pakistan’daki durumun aksine, Hunza kadınları sosyal yaşamda ve toplulukları içinde oldukça aktif bir role sahip. Yabancı turistlerin uğrak yeri olması ve yüksek okuryazarlık oranları sayesinde Hunza Vadisi sakinleri, açık fikirli ve özgür düşünceli bir yaşam sürüyor.

Hunza halkını daha önce duymuş muydunuz? Sizi en çok hangi yaşam tarzı alışkanlıkları şaşırttı?