İlginç Şeyler

İnsanlar her bir saniye vücudundan 30.000 ölü deri hücresi döker. Aslında, derimizin tamamı her ay yenilenmektedir. Yani, ömrümüz boyunca hepimizin vücudu 1.000 kez yepyeni deriyle kaplanır. Bunun gibi gerçekler biz insanları aslında eşsiz, benzersiz kılmaktadır. Ama bazılarımızın, beşten daha az sayıda parmakla doğması ya da saçlarının adeta tirbuşon gibi kıvır kıvır olması gibi daha da nadir rastlanan özellikleri bulunmaktadır.

Her geçen gün daha fazla insan kendi sağlıklarını ve çevreyi önemsemeye başlıyor. Bu farkındalık sayesinde, hayatımızda birçok yeni kullanışlı ürün ve farklı günlük alışkanlıklar oluşmaya başladı. Örneğin, düzenli olarak toksinlerden arınma olarak kabul edilen detoks programları uygulamak ve suni deri giymek günümüzde oldukça popüler. Peki, bütün bu yenilikler aslında düşündüğümüz kadar verimli mi?

Beynimizin tam olarak algılayamadığı hayret verici bir manzarayla karşılaştığımızda, suçu gözlerimize atmak kolaydır. Yan yana yürüyen tıpatıp aynı iki adama rastlamak ve onların hiçbir akrabalık bağı olmadığını öğrenmek tedirgin edici olabilir. Aynı şekilde, ters gitmiş bir klonlama vakası gibi görünen çok sayıda kara kediyle karşılaşmak son derece korkutucu olabilir. Paniğe kapılmak yerine, hayatın sırlarla dolu olduğunu ve bunlardan bazılarının açıklanmadan kalması gerektiğini kabul etmek daha iyi olacaktır.

Ne dilediğinize dikkat edin. Hayatta beklentileri en aza indirgemek omuzlarınızdaki yükü hafifletebilir. Hayal kırıklıklarını, sıkıntıları veya üzüntüleri unutabiliriz, ancak bazı şeylerin farklı olmasını istediğinizde ansızın yakalandığınız durumlar yaşayabilirsiniz. Çünkü, isteğiniz bazen umduğunuzu çok aşar ve ortaya çıkan sonuca hazırlıksız yakalanabilirsiniz.

Hepimizin her şeyin istediğimiz veya planladığımız gibi gittiği gayet güzel ve ayrıca, yorganı üstümüze çekip yataktan hiç çıkmak istemiyorum dediğimiz kötü günleri olmuştur. Bu gibi günler, keşke artık bitse dediğiniz, ama bir süre sonra yaşananlara güldüğümüz ve başkalarına anlattığımız kısa hikâyelere dönüşür.

Bay İngilizce adında bir yabancı dil öğretmeni ya da size yaşamın dengesini hatırlatan bir Yin Yang sembolü şeklindeki bir rögar kapağı... Hayat, her gün karşımıza küçük harikalar çıkıyor; daha sonra arkadaşlarınıza göstermek için fotoğraflarını çekmeyi unutmamakta fayda var.

Dilimiz, sürekli kullandığımız, ancak fazla dikkatimizi vermediğimiz bir organdır. Yemek yemek ve konuşmak gibi insan yaşamının en temel işlevleri için kullandığımız dilimiz, aslında düşündüğümüzden çok daha fazla özelliğe sahiptir. Örneğin, pek çok insan, dilin insan vücudundaki en dayanıklı ve esnek organlardan biri olduğunu bilmez bile!

Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık olarak 240 milyon 911 araması yapılıyor. Bu, günde 600.000’den fazla çağrı yapıldığını gösteriyor. İnsanlar sık sık acil durumlarla karşı karşıya kalıyor ve elbette geleceği önceden bilmek mümkün değil. Ancak, uzun süre yanacak bir ateşi nasıl yakacağınızı ya da telefonunuzla S.O.S. sinyalini nasıl vereceğinizi gösteren bu yaşam tüyolarının aklınızın bir kenarında durması, bir gün sizin ya da arkadaşlarınızın hayatını kurtarabilir.

Yeteri kadar ilgi gösterirsek ve etrafımıza yakından bakarsak, hayatın, umudu ve yüce gönüllülüğü deneyimleyebileceğimiz durumlarla dolu olduğunu görebiliriz. Zor zamanlarda birbirlerini destekleyen komşulardan annesiz hayvanları kurtaran insanlara, hatta birbirinin yanında duran evcil hayvanlara kadar birçok şey bunun ispatıdır. Böyle anlarda şöyle rahat bir nefes alır, ciğerlerimize olumlu hislerin havasını çekeriz. İyiliği seçtiğimiz zaman evrenin harika bir yer olduğuna tanıklık ederiz.

Yaratıcı bir beyin ve güzel bir 3 boyutlu yazıcı ile aklınıza gelen her şeyi yapabilmek mümkün. Ev eşyalarından müzik aletlerine, temizlik robotlarından uzaktan kumandalı uçaklara kadar aklınıza ne geliyorsa... Bu makalemizde yer alan kişiler, hayal güçlerini teknik yetenekleriyle birleştirerek, kendi şaheserlerini ve gayet işlevsel ürünler ortaya çıkardılar.

Eski Roma’dan beri insanlar, acıklı ve dramatik sahnelere rağbet göstermiştir. Belki de bu yüzden günümüzde televizyonların en çok izlendiği saatler bu tip televizyon programları ve dizilerle doludur. Ancak gerçek dram, televizyonda olduğu kadar gerçek hayatta da sıklıkla rastlanan bir şey olabilir.

Sevdikleriniz için en güzel ve anlamlı hediyeyi bulmaya çalışmak zorlu bir macera olabilir. İnternette saatler süren arama süreciniz bile istediğiniz sonuçları vermediğinde, ilhamınızı başka bir şekilde bulmak zorunda kalabilirsiniz. Neyse ki, sevdikleri için en eşsiz hediyeyi bulabilmiş birçok insan var. Örneğin, harika bir Uyuyan Güzel pastasından, bir hatıra yastığına kadar bu ince düşünülmüş hediyeler karşısında duygulanmamak elde değil.

O kürklü şapkayı, kırmızı ceketi, kaskatı duruşu ve ciddi yüz ifadesini hepimiz tanıyoruz. İnsanlar, Kraliçe’nin Muhafızlarını genellikle Büyük Britanya’nın gerçek simgesi olarak görür. Bununla birlikte, çoğumuz bu askerlerin görevlerinin bazı ayrıntılarını bilmiyoruz.

Gövdesinde siyah çizgileri olmayan arı, köpek balığına benzeyen bulut ve yer değiştiren ayak parmakları gibi şeyler, doğanın kendisine bir mola verdiğinde neler olabileceğini gösteren bazı örnekler. Ancak, bilerek ya da bilmeyerek, doğanın meydana getirdiği inanılmaz şeyler bizi fazlasıyla şaşırtmaktan geri kalmıyor.

Sallama çayınızın ipini bardağın içine düşürmek, en ihtiyacınız olduğu anda fermuarınızın bozulması ya da arkadaşınızın dondurmayı bıçakla yediğini görmek, sinirimizi bozan küçük şeylerden yalnızca birkaçı. Bunlara, ne kadar iyi takip ederseniz edin bir gecede çoğalıyormuş gibi görünen eşi olmayan çorapları eklerseniz, artık elinizde her mükemmeliyetçinin gününü gerçekten mahvedebilecek şeylerin bir listesi var demektir.

Aynaya baktığınızda, kendinizle ilgili her şeyi beğeniyor ve hiçbir şeyi değiştirmek istemiyorsanız elinizi kaldırın. Eğer elinizi kaldırmadıysanız, endişelenmenize gerek yok. Aslında, insanların üçte birinden fazlası kendisini beğenmiyor ve kötü hissediyor. İyi haber şu ki, aslında biz insanlar olarak hayatta bize mutluluk, sağlık ve öz sevgi getirecek şeyleri seçme gücüne sahibiz. Bu, ister egzersiz yapmaya başlamak ister kötü bir ilişkiyi bitirmek ya da zararlı alışkanlıkları bırakmak olabilir.

Özellikle yaşlandıkça zaman uçup gidiyor gibi görünüyor. Eğer siz de böyle hissediyorsanız, merak etmeyin. Çünkü, yalnız değilsiniz. Bilim insanları, bunun beynimizin bilgiyi işleme şekliyle bağlantılı olduğunu söylüyor. Bu durumda, arkadaşlarınızın ve ailenizin eski fotoğraflarına bakmak ve onlarca yıldır değişmeyen şeyler olduğunu fark etmek harika bir his, değil mi?

Zamanın nesneleri değiştirme konusunda ilginç bir yaklaşımı vardır. Eski kıyafetlere bakarsanız, muhtemelen bugünkü tarzınıza uymayacaklarını fark edersiniz. Çünkü, zamanla renklerini kaybetmişlerdir. Belirli bir zaman geçtikten sonra, birçok nesne oldukça şaşırtıcı şekillerde değişir ve kırılır.

Şu ana kadar olabilecek her şeyi gördüğümüzü ve artık bizi şaşırtacak hiçbir şey kalmadığını düşünüyor olabiliriz. Ancak dünya, bizim gördüklerimizden çok daha fazlasıyla dolu. Büyük ihtimalle ayağımızın altında neler olduğunu ya da kelebek yumurtalarının nasıl göründüğünü daha önce hiç düşünmedik. Bu nedenle, fark etmediğimiz daha çok şey olduğunu söylememiz yanlış olmaz.

Birkaç dakikalığına bile olsa çevrenize karışmayı ve bir bukalemun gibi kaybolmayı dilediğiniz oldu mu hiç? Aslında, bunu doğru bir kıyafet seçimiyle başarmak mümkün. Örneğin, internette insanlar, kendilerini tamamen şans eseri kamuflaj ustaları gibi hissettikleri anları paylaştı.