Sanat

Texas’ta yaşayan yazar Joy Lin, Catana Comics adlı karikatür öykülerin hayranı olarak bu işe girişen ve böylece yolculuğu başlayan bir stand-up komedyeni. Yalnızca Joy değil, aynı zamanda kocası da iyi bir mizah anlayışına sahip. Bu yüzden bu çift, ressam Nohra Johnston’ın yardımıyla günlük hayatlarının ufak tefek kısımlarını içeren internet çizgi romanları oluşturmaya karar verdiler. Bu çizgi romanlar onların kişisel yaşamlarına odaklanıyor, ancak dünyadaki diğer tüm anneler ve eşler de bu çizgi romanlarda kendilerinden bir şeyler bulabilirler.

Seth adıyla bilinen Fransız ressam, gittiği her yerde izini bırakıyor. Yetenekli sanatçı tüm dünyayı tuvali olarak kullanıyor ve bunu sadece mecazen yapmakla yetinmiyor. Rengârenk resimlerinde, çoğunlukla oyun oynayan, öğrenen ve etrafındaki dünyayı keşfeden çocuklar yer alıyor. Seth, yanı başımızda olmasına rağmen çoğu zaman fark etmediğimiz küçük mucizeleri ölümsüzleştiriyor.

Hem nakış işleme hem de dövme yapma, iğnelerle çok fazla deneyim ve beceri gerektiriyor. Peki, ya bu teknikler birleşirse ne olur? Geleneksel Meksika motiflerinden esinlenen dövme sanatçısı Fernanda Ramirez, nakışı andıran bir stil kullanarak kendi tasarımlarını yaratıyor. Bunun sonucu olarak da dövmeleri sanki deriye işlenmiş gibi görünüyor.

Bu kadar fazla fantastik film ve kitap varken, sihirli dünyaları hayal etmemek neredeyse imkânsız. Henk ise, bunun mükemmel bir örneği. O, neredeyse 70 yaşında, ancak eşsiz ve olağanüstü özelliklere sahip mobilyalar yapmayı her zaman sevmiş olan birisi. İlk bakışta bu mobilyaların kırık olduğunu ya da sanki bir peri masalından çıkageldiğini düşünebilirsiniz. Ancak, bu parçalar tamamen işlevsel ve kusurları sadece, bu nesneleri gerçek anlamda inanılmaz bir şeye dönüştüren küçük ayrıntılar.

Hepimizin küçük sırları vardır. Bazılarımız küvette komik fotoğraflar çekmeyi severken, bazılarımızsa zeytinli ve ananaslı pizza yemeyi sever. Belçikalı sanatçı Bella Sriwantana, Instagram sayfasında paylaştığı karikatürlerde işte böyle anları yansıtıyor. Bu resimlerde gösterilen durumları her kadın anlayabilecekken, erkekler, kendilerini biraz şaşkına dönmüş hâlde bulabilirler.

Bazı insanlara göre dövmeler bir çeşit sanatken, diğerleri için yalnızca modaya uygun bir aksesuar çeşididir. Ayrıca, dövmelerin kendilerini ifade etmenin veya bir şeye bağlı hissetmenin başka bir yolu olarak düşünen birçok insan vardır. Ancak, hayatları hakkında anlamlı bir şey söylemenin veya artık yanlarında olamayacak özel kişileri onurlandırmanın ve hatırlamanın en iyi yolu bu olduğu için derilerini kalıcı olarak işletmeye karar veren özel bir grup insan da var.

Bir kişinin, başka birinin görünümünü yeniden canlandırdığını düşündüğümüzde hemen aklımıza harcanan büyük miktarlarda para, zaman ve efor gelir. Ancak, bazı yaratıcı zihinler, bu etkinliği günlük eşyaları kullanarak oldukça eğlenceli bir hâle getiriyor. Örneğin, Avustralyalı Riley, eriştelerden harika saçlar yapılabileceğini ve bir tencerenin bir tasarım şapka kadar şık olduğunu göstererek, çok para harcamadan da ünlülerin görünümünü yakalayabileceğinizi gösteriyor. Ayrıca, aradaki farkları bulmakta zorlanacağınıza eminiz.

Çocukların %90’ından fazlası hastanelerde bulunan en az bir şeyden korkuyor. Bu, özellikle tedavileri uzun sürdüğünde ve birçok tıbbi işlemden geçmeyi gerektirdiğinde ortaya çıkıyor. Ayrıca, günlerini gri duvarlar arasında geçirmek kulağa pek heyecan verici gelen bir şey değil. Bir sanatçı, hastane süreçlerini biraz da olsa kolaylaştırmak adına, bu minik hastaların korkularıyla savaşmasına yardımcı olacak bir proje başlattı.

Aşk, birçok küçük şeyden meydana gelir. Ancak, bunlar her zaman toz pembe değildir. Los Angeleslı bir sanatçı olan Amanda Oleander, aşka dair bu şeyleri oldukça iyi biliyor ve sizlere göstermekten de çekinmiyor. Eserlerinde, dışarıda yemek yemek veya dişlerini fırçalamak gibi, çiftlerin çoğunun gündelik hayatlarını oluşturan o küçük ayrıntıları resmediyor. Bu nedenle, hepimiz çizimlerinde kendimizden bir şeyler bulabiliyoruz.

Neredeyse her yetişkin haftada birkaç kez bir film izlerken, her beş kişiden biri her gün bir film izlediğini iddia ediyor. Film endüstrisine olan ilgimiz muazzam olsa da Hollandalı bir grafik tasarımcı insanları daha da eğlendirmenin bir yolunu buldu. Ard Gelinck, en sevdiğimiz oyuncuları, onları ikon haline getiren rollerin yanında görebileceğimiz fotoğraflar oluşturuyor ve onları yakın arkadaşlarmış gibi gösteriyor.

Dövmelerin tarihi muhtemelen ilk insanların ortaya çıktığı ana kadar uzanıyor. Tarih öncesi zamanlarda da deri üzerine resimler yapılıyordu. Şimdiye kadar bulunan en eski dövme seti ise 2.700 yaşında. Dövme sanatı, günümüzde çok farklı bir boyuta gelmiş noktada ve çok çeşitli stilleri var. Bunların en özellerinden biri ise, fark edilmesi zor olan ve sahibinin zarif zevkini vurgulayan beyaz dövmeler.

Hepimiz farklıyız. Ancak, gezegenimizde yaşayan hemen hemen herkesin bir ortak noktası var. Hepimiz aşık olduğumuzda güzel jestler yaparız, ama sevdiğimiz aniden bizden ayrılmaya karar verdiğinde onu bir türlü bırakmak istemeyiz. Olduğumuzdan biraz daha iyi görünmek isteriz, ama diğer yandan, hiçbirimiz bunun hakkında konuşmayı tercih etmeyiz. Ruhumuzun bu incelikli özellikleri, İsrailli karikatürist Yuval Robichek’in gözünden kaçmamış. Eserleri, bazen biraz korkutucu olsa da hepimizin kendinden bir şeyler bulabileceği ayrıntılar içeriyor.

İnsanın bir hobisi olması harika bir şeydir. Fakat, bir de bu hobiniz benzersiz ve sadece size özelse daha da güzel olur. Konu benzersiz hobiler olunca Yulia Derevshchikova’dan bahsetmek istiyoruz. Yulia, iğneleme ve ıslak keçeleme denen 2 özel tekniği kullanarak yünden minik hayvanlar yapıyor. Muhteşem yeteneği sayesinde çocuk çizgi filmlerinin kahramanlarına hayat veriyor.

Her vücudun güzel olduğu tartışılamayacak bir gerçek. Fakat, yara izleri olan ya da vücutlarının görünen yerlerinde istenmeyen izler taşıyan insanlar için böyle hissetmek bazen zor olabilir. Bu konuda hassasiyet sahibi olan oldukça yetenekli Vietnamlı dövme sanatçısı Ngoc Like gerçekten harikalar yaratıyor. Eşsiz yeteneği ile yara izlerini ya da diğer istenmeyen izleri birbirinden güzel dövmeler ile kapatarak insanlara öz güvenlerini geri kazanma ve vücutlarıyla barışma şansı veriyor.

Bir tırtılın kelebek kadar zarif bir şeye dönüşmesi gibi, bizler de derimizin üstünde taşıdığımız travmatik anılarımız olan yara izlerini birer başyapıta dönüştürebiliriz. Bu cesur insanlar için gereken tek şey dövme sanatçısı Raquel Gauthier’in yetenekli elleriydi.