Filmler

Bazı yönetmenler, filmlerine sürpriz ayrıntılar eklemeyi çok seviyor. Çoğu zaman bunlar, sadece en dikkatli izleyicilerin fark edebileceği küçük detaylar oluyor. Bu sürprizler, meraklılarının ilgisini çok çekiyor. Hatta sosyal medyada onlarla ilgili büyük sohbet grupları bile var.

Benzersiz bir şey yaratmak için becerilerinizi geliştirmeye yıllarınızı adadığınızı, ama sonradan eserleriniz için bütün övgüleri başkasının aldığını gördüğünüzü düşünebiliyor musunuz? İşte, eski kocasına karşı mahkemede mücadele vermek zorunda kalan ressam Margaret Keane’nin başına gelen şey de tam olarak buydu. Eski kocası, kadının eserleriyle takdir edilmek için onların kendisine ait olduğunu iddia etti ve tuvalleri satarak milyonlar kazandı. Kadın ressamın hikâyesi, 2014’te Büyük Gözler adlı film ile anlatıldı. Bu sayede insanlar, sanat dünyasındaki en büyük sahtekârlıklardan birine dair gerçeği görmüş oldu.

Açlık Oyunları, 2012’de Katniss Everdeen’in maceralarının ilk bölümüyle bizleri büyülemek için gösterime girdi. Katniss’in etrafını kuşatan dünya adeta gönlümüzü çeldi, hikâyesi ise, hepimizi özgürlüğün anlamını tutkulu bir şekilde düşünür hâle getirdi. İnanması güç olabilir, ancak filmin ilk gösteriminin üzerinden 10 sene geçti bile.

Beşinci Güç, sinemaseverler tarafından en sevilen filmlerden biridir. Bu filmde yer alan Milla Jovovich’i kariyerinin yükselmeye başladığı karakterde sevgiyle hatırlıyoruz. Beşinci Güç, yıllar içinde klasik ve zamansız bir kült film hâline geldi. Ancak bu filmin oyuncuları, zaman o kadar da hoşgörülü davranmadığı için, 25 yıl önce film vizyona girdiğinde olduklarından çok farklı görünüyorlar.

Oyuncuların bazen ünlü olmadan önce yıllarca çok çalışması gerekir. Bazı ünlülerin yüzlerindeki kırışıklıklarla ve kır saçlarıyla her zaman öyle olgun göründüklerini sanıyoruz, ama bunun doğru olamayacağını biliyoruz. O ünlülerin gençlik fotoğraflarını gördüğümüz zaman onları tanıyamadığımız bile oluyor.

Oyuncular gerçek birer yıldızdır. Ancak onlar da kameralar önünde sözleşmeye tabi tutulurlar. Büyük ünlülerin sıklıkla sahip olduğu ayrıcalıklara rağmen, perde arkasında her şey düşünüldüğü kadar günlük güneşlik değildir. Bu sanatçılar, kötü çalışma koşullarına, bir karaktere nasıl yaklaşılacağına dair anlaşmazlıklara, iş kazalarına ve daha fazlasına katlanmak zorundadır. Bu yüzden bazı oyuncular, bir yapımın ortasında sözleşmelerini feshedip projeden ayrılabilir.

Hollywood’un Altın Çağı’ndaki ünlülerin yaşamları öyle kusursuz görünüyor ki! O parıltının ardında, oyuncuların başarılı olmak için uymak zorunda kaldıkları ağır sözleşme şartları gibi acı bir gerçeğin olduğuna inanmak zor. Zamanın stüdyo patronları, genellikle yıldızların üzerinde tam bir hâkimiyet kurarak onlara seçenek bırakmıyordu.

Friends dizisi, tür olarak televizyon ve durum komedisi dünyasını tamamıyla değiştiren bir yapım oldu. Dizinin son bölümü 18 yıl önce yayınlanmış olsa da bu dizi, şaşırtıcı bir şekilde hâlâ Netflix’in en başarılı dizisi olmayı sürdürüyor.

Gerçeklere dayanan filmler çekmek büyük bir mücadele gerektirir. Özellikle de bir olayı doğrulukla yansıtırken, aynı zamanda eğlendirici, tutarlı ve kendiliğinden işleyen bir hikâye yaratabilmek, tarihsel doğrularda bazı değişikliklerin yapılmasına yol açar.

Hollywood yönetmenlerinin çoğu, izleyicilerin, bir filmin ya da dizinin olay örgüsüne sanki kendileri de hikâyenin bir parçasıymış gibi kapılıp gitmesini ister. Bu yüzden senaristler, oyuncular, tasarımcılar, stilistler ve tüm teknik ekip, her bir yapımı özel kılmak adına beraber çalışır. Bir hikâyeye tutarlılık kazandırmak söz konusu olduğunda ise, sihirli bir dokunuş eklemek oyuncu kadrosuna düşer.

Animasyon stüdyoları, hem çocuklar hem de yetişkinler için ilgi çekici yeni bir ürün yayınlayarak, hem izleyicilerini hem de kazançlarını artırdıklarının farkında. Ancak bunu başarmak o kadar da kolay değil. Bunu yapmanın bir yolu, yalnızca yetişkinlerin anlayabileceği ve çocukların tamamen gözden kaçıracağı ipuçları, şakalar ve referanslar eklemek.

Deneyimli oyuncular her yaştaki bir karakteri canlandırırken zorlanmaz ve yapımcılar, bunu bilerek oyuncu kadrosunu oluşturur. Çünkü bir projede yetenekli bir ünlünün varlığı, olay örgüsüyle tam bir eşleşmeden çok daha önemlidir. Ancak aynı yaştaki oyuncular ebeveyn ve çocuk rollerini oynadığı zaman, bu detayı, dikkatli izleyicilerin gözlerinden gizlemek zordur.

Bazı ünlüler, her filmde aynı rolü canlandırıyor gibi görünüyor. Örneğin, Katherine Heigl, Zooey Deschanel ve Michelle Rodriguez. Bu istikrarlı rolleri canlandırmalarının nedenini söylememiz zor. Belki de belirli bir karakteri canlandırmakta o kadar başarılılar ki yapımcılar, bu ünlüleri farklı roller için düşünemiyorlar bile. Ancak bazı ünlüler var ki umutsuz kötülerden oldukça masum başrollere kadar onlarca farklı karaktere bürünebiliyorlar.

Bir oyuncu, bir filmde çok az bir süre rol alsa da performansının Oscar ödülüne layık olduğunu kanıtlaması 5 dakika kadar kısa sürebilir. Kısacası, filmin hikâyesinin gelişiminde her şeye anlam katan anlar ve karakterler vardır. İşte, o karakterler, oynadıkları rolde mümkün olan en iyi performansı ortaya çıkarıp, filmin tamamını kendilerine mal edecek büyüleyici sahnelere imza atabilir.

Bazı oyuncuların birlikte çalışmasının adeta kaderlerinde yazılı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bunun en iyi kanıtı, casting yönetmenlerinin onları aynı filmlerde veya TV dizilerinde birden çok kez işe almaları ve bu oyuncuların birbirleri ile olan uyumlarının hayranlarının gözünden kaçmaması olarak gösterilebilir. İzleyiciler olarak günün sonunda, bildiğimiz ve çok sevdiğimiz 2 oyuncunun tekrar birlikte çalıştığını gördüğümüz zaman ortaya çıkacak sonucun çok iyi olacağından emin oluruz.

Biyografik filmler için kostüm hazırlamak kolay bir iş gibi görünür. Ne de olsa, tek yapmanız gereken şey var olan kostümlerin aynısını yapmaktır. Ancak, bazen kıyafetleri gerçeğine sadık kalarak yaratmak, sıfırdan yeni bir tarz yaratmaktan çok daha fazla zaman ve uğraş gerektirir. Karakterin görünüşünü, yaşadığı dönemi iyice incelemek, doğru kumaşları ve takıları bulmak gerekir.

Filmlerdeki gizli detayları bulmak sinema tutkunları için gerçek bir eğlencedir. Bu yüzden yapımcılar, çoğu zaman izleyicilerle oyun oynar ve hikâyenin ilerleyen kısımları hakkında minik ipuçları saklar. Ancak, yalnızca çok dikkatli izleyiciler bu ipuçlarını fark edebilir ve filmin gidişatı hakkında bazı çıkarımlarda bulunabilir.

Sağ Kalan Çocuk’u anlatan kitapları incelemenin sonu yok! Çünkü, içlerinde birçok gizlenmiş detay bulunuyor. Hatta Harry Potter serisini defalarca okumuş ve izlemiş hayranlar bile her izleyişlerinde yeni detaylarla karşılaşabiliyor.

Filmlerdeki ya da dizilerdeki kostümlerin aslında oyunculara güzel bir görünüm kazandırmaktan çok daha fazla işlevi olur. Bu kıyafetler, ister renkleriyle ister özellikleriyle ya da tarzlarıyla hikâyenin önemli bir parçasını oluşturuyor olabilir veya bir karakterin tamamlayıcısı olarak da yer alabilir.

Bir yönetmenin bir oyuncuyu klonlamayı tercih etmesinin, oyuncu hasta olduğu zaman idare edecek birini bulmaktan tutun da tek çekimde karakterinin çoklu görüntüsünü göstermeye kadar birçok nedeni olabilir. Bilgisayarla üretilen görüntüler bir çözüm olabilir, ama bazen sorunun çözümü çok daha basittir: Oyuncunun kardeşini kullanırlar.