Mini Devletlerdeki Yaşamın Paralel Bir Evrende Yaşamak Gibi Olduğunu Kanıtlayan 24 Bilgi
Mini devlet ismi de verilen ve nüfus olarak küçük olan ülkeler hakkında yüzlerce söylenti vardır. Örneğin, birçok insan Monako’da sadece multimilyonerlerin, Vatikan’da ise sadece rahiplerin yaşadığına inanıyor. Ancak genellikle efsaneler, ilgi uyandıran bir şeyin etrafında ortaya çıkar. Bunun nedeni, çoğumuzun sadece bir günde her yerini gezebileceğiniz bir ülkede yaşamanın nasıl bir şey olduğu hakkında hiçbir fikri olmamasıdır.
Olumlu Bak ekibi olarak, bu merak uyandıran konuyu araştırmadan edemedik ve mini devletlerdeki yaşamla ilgili en merak uyandıran bilgileri bulduk.
Vatikan
***
Vatikan, dünyanın en küçük ülkesi. Ülkenin sakinlerinin 2 tür pasaportu var. Şehir devleti sıradan pasaportlar verirken, diplomatik olan Vatikan’ın verdiği pasaport ile dünyanın hemen hemen her yerine gidebilirsiniz. Ama burada vatandaşlık geçicidir; yalnızca yerel işçiler ve aile üyeleri vatandaşlık alabilir. Papalık hizmetinin sona ermesinden sonra, bu mini devletin pasaportu İtalyan pasaportuna dönüştürülecek ve eski vatandaşlara asırlık duvarların dışına kadar eşlik edilecek.
***
Vatikan vatandaşlarından doğan çocuklar da vatandaşlık alabilir. Ancak 18 yaşına bastıkları anda ya da ebeveynleri bu eyaletten pasaport alma haklarını kaybettiklerinde çocuklar da vatandaşlık hakkını kaybeder.
***
Vatikan mağazaları vergiden muaftır ve fiyatlar Roma’dakinden neredeyse %25 daha düşüktür. Bu, gıda, ilaç, güzellik ürünleri ve parfümeri, teknoloji, markalı giysiler ve ayakkabılar için geçerlidir.
***
Vatikan vatandaşları çıplak omuzlarla dışarı çıkamaz, kısa etek veya şort giyemezler. Sabaha kadar süren gürültülü partiler de yasaktır.
***
Vatikan’da bar veya kulüp yok ve sakinler eğlenmek için Roma’ya gidiyor. Ana kural ise geri dönerken geç kalmamak. Ülkenin kapısı sabah 01.15’te kapanıyor ve sabah 5.45’te açılıyor. Tabii ki elbette eğlence düşkünleri geceyi sokakta geçirmek için ülkenin dışında bırakılmıyor, ancak özel bir ihlalci kaydına dâhil ediliyorlar.
***
Vatikan sakinleri, diğer ülkelerden arkadaşlarını onları ziyaret etmeye davet edebiliyor. Ancak bu ziyaretçiler, tam gece yarısı şehir devletini terk etmek zorunda. Ayrıca, ev sahipleri onlara kapıya kadar eşlik etmeli. Sadece yakın akrabalar gece de kalabiliyor.
Monako
***
Monako, Vatikan’dan sonra ikinci en küçük Avrupa ülkesi. Bir Reddit kullanıcısı, “Ülkenin bir ucundan diğer ucuna tam anlamıyla 50 dakikada yürüyebiliyordum, hatta koşarsam belki bütün ülkeyi 40 dakikada geçebilirdim” diye yazdı.
***
Monako vatandaşları, konut sahibi olmak için devletten destek almak gibi belirli ayrıcalıklara sahip. Ancak bu prensliğin pasaportunu almak kolay değil. Çoğu durumda, bu ülkenin yerlisi olmanız gerekiyor. Başka bir seçenek de bir Monako vatandaşı ile evlenmek. Ancak vatandaşlık, evlilik tarihinden 10 yıl sonra veriliyor.
***
Monaco’da katı bir kıyafet kuralı var. Örneğin, orada çıplak ayakla yürüyemezsiniz. Öte yandan, bir yatta ayakkabı giymek yasaktır.
***
Ordu ya da donanma yok, ama kişi başına düşen polis sayısı oldukça yüksek. Bu sayede ülkede suç oranı çok düşük ve insanlar çoğunlukla hırsızlık veya mali dolandırıcılık nedeniyle hapse giriyor. Ancak, sadece bir hayvanı alenen rahatsız ettiğiniz için bile hapse girebileceğinizi söylüyorlar. Hapishanedeki hücreler denize bakıyor. Hatta mahkumların spor salonu bile var.
San Marino
***
San Marino, 6 aylık bir süre için seçilen 2 kaptan vekili tarafından yönetiliyor. Görev süreleri boyunca araba kullanmalarına izin verilmiyor.
***
San Marino’da uzun süre yalnızca bir mahkûm vardı. Kullanabileceği bir spor salonuna, kütüphaneye ve televizyon odasına sahipti.
***
San Marino, dünyada insandan daha fazla arabaya sahip olan tek ülke. San Marino’da kişi başına 1,6 araba düşüyor.
***
2017 yılında San Marino, Avrupa’nın en az ziyaret edilen ülkesi seçildi.
Malta
***
Malta’da kışlar ılık geçiyor ve sıcaklıklar nadiren 10 °C’nin altına düşüyor. Ancak merkezi ısıtma veya ısı yalıtımı olmadığı için evlerin içi de dışarısı kadar soğuk oluyor.
***
Maltaca, Latin alfabesiyle yazılmış dünyadaki tek Sami dilidir ve kulağa İtalyanca ve Arapça gibi gelir. Ülkedeki ikinci resmî dil, hemen hemen herkesin konuştuğu İngilizcedir. Ama Maltaca bilmiyorsanız asla yerel halktan olamazsınız.
***
Bu devletin oldukça garip yasaları var. Örneğin bir sporcunun, halka açık yerlerde “şiddetle koşması” yani, kolları ve bacaklarıyla çok aktif çalıştığı ve başkalarına zarar verebileceği yavaş tempolu koşu yapması yasaktır. Ayrıca, hırsızlar veya diğer davetsiz misafirler tarafından kullanılabilecek merdivenler veya diğer araçlar şehirlerin sokaklarında bırakılmamalıdır. Aksi taktirde, evinizin yanında unutulan bir merdiven için yargılanabilirsiniz.
***
Burada kimsenin acelesi yok. Malta’ya okumak için gelen ve sonunda orada kalan bir kız, “Komşu sokaktaki ev eşyası dükkânına girmek için bir ay harcadım.” diyor. Her hafta kapısına, “Üzgünüm, balık tutuyoruz. Muhtemelen yakında geri dönmeyeceğiz.” gibi yeni duyurular asılıyordu.
***
Malta çok yoğun nüfuslu bir ülke. Malta’da yaşayan bir İngiliz, “Nereye giderseniz gidin, etraf kalabalık olacak ve genellikle tanıdığınız insanlarla karşılaşacaksınız.” diyor.
Andorra
***
Andorra, Fransa ve İspanya ile sınır komşusu olan küçük bir prenslik. Biri Fransa Cumhurbaşkanı, diğeri İspanya temsilcisi Urgell Piskoposu olmak üzere 2 eş yönetici tarafından yönetiliyor.
***
1864’te prenslik yetkilileri, bu mesleğin temsilcileri “siyahı beyazı ve beyazı siyah gösterebilir” diyerek avukatların mahkemeye çıkmasını yasakladı.
***
Genel olarak avukatlık, bu ülkede en çok talep edilen meslek değil. Düşük suç oranı nedeniyle Andorra çok güvenli bir ülke. Bir Quora kullanıcısı, Andorra ile ilgili “Ailem geç saatlere kadar dışarıda kalmama, etrafta dolaşmama ya da kayak merkezleri gibi yakınlardaki bir yere tek başıma gitmeme izin veriyor ve endişelenmiyorlardı. Kız kardeşim gençlik yıllarının çoğunu İspanya’nın Barselona kentinde geçirdi ve benim kadar özgür değildi.” diye yazdı.
Lihtenştayn
***
Lihtenştayn’da yoksulluk yok. Ülkenin tüm çalışanlarının yarısından fazlası, her gün Avusturya, İsviçre ve Almanya gibi komşu ülkelerden geliyor.
***
Lihtenştayn Prensi II. Hans-Adam korumasız geziyor. Yolda gördüğü insanlarla kolayca iletişim kuruyor ve hatta kalesinde ülkenin tüm sakinlerinin davet edildiği partiler bile düzenliyor.
Nüfus açısından bu kadar küçük bir ülkede yaşamak ister miydiniz? Hangisini seçerdiniz? Aşağıdaki yorumlar kısmında bizimle paylaşın.