Hayvanlar

Hayvanlar öngörülemez ve sevecendir. Mesela bir kuş, arkadaşlık kurmak için araba anahtarınıza konabilir ya da bir kurbağa, bir kelebekle samimiyet kurmaktan hoşlanabilir. Bizi şaşırtabilecek ve dünyayı daha samimi bir yer hâline getirebilecek başka birçok harika şey daha var.

Hayvanlar tıpkı çocuklar gibidir ve her zaman normal davranmak onlar için sıkıcıdır. Ancak ne kadar saçma davranırlarsa davransınlar hâlâ tatlılıklarını koruyabiliyorlar. Bırakın, çocuk kalsınlar, çünkü bu davranışları size güvendiklerinin bir göstergesi.

Evimize tüylü bir dost geldiğinde artık her şey değişecek demektir. Artık evcil hayvan sahipleri olarak, köpeğimize günlük olarak ödül maması vermemiz, kedimizin yaptığı tüm tuhaf şeylere dayanmamız ve ışık hızında çoğalan hamsterları saymayı bırakmamız gerekir. Twitter kullanıcıları da bu yüzden, 4 ayaklı arkadaşı olan herkes anlayacağı komik hikâyeleri paylaştı.

Görünüş olarak çok farklı olsalar da hayvanlar ve insanlar özünde o kadar da farklı değildir. Hepimiz bir şeyler hissediyoruz, iletişim kurabiliyoruz ve hatta kimi zaman birbirimizi anlıyoruz bile. Evcil hayvanlarımıza bağlanıyoruz ve onlar da aynı şekilde bize bağlanıyor. Bilim, bu bağın ne kadar derin olduğunu kesin olarak bilmese de biz, evcil hayvan sahiplerinin ve hayvan severlerin bu konu hakkında epeyce fikir sahibi olduğuna inanıyoruz.

Muhtemelen her kedi sahibi, ’’Burada kim kimin sahibi?’’ sorusunu en az bir kez kendine sormuştur. Çünkü kedilerden daha küstah, hünerli ve öngörülemeyen bir evcil hayvan bulmak zordur. Kedi sahipleri kimi zaman sevgili hayvanlarının haylazlıklarından artık etkilenmediklerini düşünmeye başlar. Ancak bu zeki varlıklar, aksini kanıtlamanın başka bir sürü yolunu bulmayı başarır.

Diyelim ki sabah pencereden dışarı baktınız ve bahçenizde bir geyiğin trambolininize atladığını gördünüz. Ne tepki verirdiniz? Oldukça beklenmedik bir şey, değil mi? Bu makalemizdeki 18 kişi, en beklenmedik yerlerde tesadüfen hayvanlarla karşılaştıklarında kendilerini böyle hissettiler.

Çocuk hayatın neşesidir derler. Ancak bu sözü tam olarak anlamak için muhtemelen ebeveyn olmanız gerekiyor. Hatta o zaman bile biraz zaman alıyor, çünkü o kadar çok şeyden geçmek zorundasınız ki felsefe için zamanınız olmuyor. Ayrıca, bu teori sadece insanlar için geçerli değil; hayvanlar da aynı zorlukları yaşıyor.

Bir kedi evimize geldiği anda her yerin altını üstüne getirir. Bu pofuduk yaramazlara daha fazla karşı koyamayız ve onların hayatımızın başköşesine kurulmasına izin veririz. En iyi yerleri işgal ederler, eylemlerimizi yargılamakta ısrar ederler ve hatta kimi zaman bizi kıskanırlar.

Tıpkı bizler gibi hayvanların da iç huzurlarını bulmak için kendilerine vakit ayırmaları gerekir. Bu, avucunuzda şekerleme yaparlarken ya da en sevdikleri hamakta sızarlarken çok tatlı anların ortaya çıkmasına neden olur. Bir grup yavru köpeğin birlikte uyukladığını ya da bir köpeğin çiçekleri koklamaya zaman ayırdığını gördüğünüzde, sevimlilikleri adeta bin kat artar. Neyse ki bu anlar, bizim de tadını çıkarabilmemiz için kameraya alınabilmiş!

Bazı kediler kendilerine sürekli ’’Ne kadar da tatlı!’’ sözlerinin söylendiğini duyarken, diğerleri kötü ve alıngan unvanlarını gururlu bir şekilde taşır. Ancak biz, pençelerini tekrar gösterseler bile sahiplerinin bu tüylü yaratıkları sevmeyi bırakmayacaklarından ve onların da bundan hiç rahatsız olmadığından eminiz.

İnsanlar daima hayvanlara yakın olma ihtiyacı duymuşlar, bu yüzden de yüzyıllar önce yabani hayvanları evcilleştirmeye başlamışlar. Bunun nedeni ise yalnızca hayvanların onlara günlük etkinliklerinde yardımcı olabilmeleri değil, aynı zamanda onlara arkadaşlık etmiş olmaları. Günümüzde, yalnızca ABD’de 75 milyon ailenin evinde onlarla beraber yaşayan bir evcil hayvan bulunuyor.

Size sarılarak uyurlar, onlara ilgi göstermeniz için adeta yalvarırlar, fotoğraf için poz verirler ve en sevdiğiniz aktiviteleri sizinle birlikte yaparlar... Bu yüzden, evcil hayvanlarla hayat hiçbir zaman sıkıcı değildir. Hayvanlar, aynı zamanda çok sevecendir ve güvendikleri insanlarla özel bağlar kurarlar. Bir hayvanla paylaşabileceğiniz sevgi benzersizdir, koşulsuzdur ve her insanın gününe neşe katabilir.Bu nedenle Olumlu Bak ekibi olarak, gününüzü mutlaka neşelendirecek (ve bir an önce evcil hayvan sahiplenmeyi istemenizi sağlayacak) evcil hayvan-insan bağlarını gösteren fotoğrafları bir araya getirdik.

Kimi zaman bir insanın en iyi arkadaşı tüylü bir hayvandır. Evcil hayvanlar, onlara tuhaf kostümler giydirseniz veya sosyal medya için komik pozlar verdirseniz bile sevimli ve sadıktır. Evcil hayvanlarımızı eve getirdiğimiz ilk andan başlayan ve birlikte geçirdiğimiz yıllar boyunca onlara duyduğumuz sevgi adeta gözlerimizde ışıl ışıl parlar.Olumlu Bak’ta bizler, bir evcil hayvan ile sahibi arasında olan ve gözlerinden kolayca okunabilen o inkâr edilemez sevgiyi gözler önüne seren 22 anı bir araya getirdik.

Bazen büyük köpeklerimizin tekrar yavru olup, o küçük, sevimli hâllerine geri dönmelerini isteriz. Ama tabii ki böyle diyerek büyüyünce sevimsiz olduklarını kastetmiyoruz. Yine de köpek yavrularının insanı ister istemez gülümseten o şirin görünüşlerine karşı koymak çok zor. Neyse ki doğa ana, bize sonsuza kadar küçük kalan köpek cinsleri ve melez cinsler vermiş. Bu küçük köpekler, dünyadaki en sevdiğimiz şeyler arasında yer alıyor.

Evcil hayvanlarını çok sevenler, hiç bıkıp usanmadan pofuduk dostlarından saatlerce bahsedip, onların alışkanlıklarının, davranışlarının ve tercihlerinin en ince ayrıntılarını sizinle paylaşabilirler. Bir gün Twitter kullanıcılarından biri, köpek sahiplerinin evcil hayvanlarının tuhaflıklarını paylaşmalarını önerdi ve bu, binlerce yorumla sonuçlanan bir mesaj silsilesi başlattı. Gönderilen mesajlar, gerçekten de 4 ayaklı dostlarımızın çoğunun kendilerine ait bir sürü tuhaflığı olduğunu ortaya çıkardı.

Hayvanlar çocuklara benzer. Şımarık davransalar bile şefkatle gülümsemekten kendinizi alamazsınız. Kendimizi kötü, sinirli veya mutlu hissettiğimizde daima yanımızda olurlar. Hangi gün olursa olsun, hayvanlar bizim en yakın arkadaşımızdır.

Evcil hayvanlar, rahat yataklarında yatmak yerine genellikle küçücük yerlerde durmayı ve uyumayı tercih eder. Bu yerler içerisinde kovalar, şapkalar, kâğıt torbalar ve hatta bardaklar bile olabilir. Hayvan bilimciler, bunun bazı evcil hayvanların daima uyuklamak için güvenli bir saklanma yeri arayan yalnız hayvanlar olmasından kaynaklandığını öne sürüyor. İşte, bu yüzden kimi zaman evcil hayvanlarımız, oraya zar zor sığsalar bile, kendilerini küçük yerlerde çok rahat hissediyor.

Dünyanın en küçük memeli hayvanı, domuz burunlu yarasa olarak da bilinen ve 2 gramdan daha az ağırlığa sahip olan yaban arısı yarasasıdır. Bu minik hayvan, elinizde neredeyse hiç yer kaplamaz. Böcekler de minnacıktır, ama genellikle alışılmıştan daha küçük olan hayvanlar bizi kendine hayran bırakır. Küçük olabilirler, ama o kadar şirin bir görünümleri vardır ki en katı kalpleri bile eritmeye yeterler.

Bir hayvanı yalnızca 10 dakika bile sevmenin insanlar üzerinde oldukça büyük etkileri olabilir. Yapılan bir araştırmaya göre, hayvanları sevmek stres yaratan hormonu azaltıyor ve bu, kendimizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Hayvanlarla etkileşime girmekten keyif alıyoruz ve onların masum gözlerine her baktığımızda içimiz ısınıyor, günümüz güzelleşiyor.

İstatistiklere göre, ABD’deki evlerin %70’sinde evcil hayvan bulunuyor. İnsanların pofuduk dostlarıyla yaşarken kurduğu bağlar sizi oldukça etkileyebilir. Evcil hayvanlar ve sahiplerinin gözlerindeki sevgiden birbirlerine sarılmalarına kadar, hepsini ve daha fazlasını makalemizde bulacaksınız.