Olumlu Bak
Olumlu Bak

Artık Atalarından Çok Farklı Görünen 10 Hayvan Türü

Ah, evrim komik bir şey. Bizim için tarih öncesi dünyayı hayal etmek zor, içinde yaşayan garip yaratıkların yanı sıra, bildiğimizden de çok farklı bir yer. Örneğin, Kambriya döneminde okyanus sığ bir yerdi ve güneş hiç batmıyordu. Her gün pazar sabahıydı ve hiç karanlık olmuyordu. Hayvanlar birbirlerini yemeyi keşfetmişti ve en popüler şey gözlere sahip olmaktı. Evcil hayvanlarımızın onlardan geldiğini düşünmek ise en iyi tabirle akıl almaz bir şey.

Olumlu Bak ekibi olarak, herkesin bildiği günümüz hayvanlarının soylarının izini sürmeye giriştik ve evrimin, çoğunda çılgın değişikliklere gittiğine dair şaşırtıcı bir sonuca vardık. Buyurun, kendiniz bakın!

1. Balinalar

Okyanusun güçlü devleri olan bu hayvanlar, en sıradan kökene sahip. Katil balinalar ve yunuslar da dâhil bütün balinalar, kedi boyutlarında olan ve fareye benzeyen, karada yaşamasının yanı sıra vejetaryen olan, Indohyus adındaki bir hayvanın soyundan geliyor. Indohyusların evrimi, akrabalarının çoğunun karaya geçmesine, kendilerinin ise suya geri dönmesine sebep olmuş.

İnsanı heyecanlandıran kısım ne mi? Balinaların, ineklerle yakın akraba ve onlarla aynı soyu paylaşıyor olması!

2. Zürafalar

Söz konusu evrim olduğunda zürafalar, gerçek hayatın Pokemonu gibi: Her evre, bazı benzer noktaları paylaşsa da bir diğerinden oldukça farklı görünüyor. Zürafaların ’’atası’’, Prolibytherium, 180 santimetre uzunluğunda, daha çok geyik benzeri bir hayvandı. Hem erkekler hem de dişiler; erkeklerde geniş, yaprak şeklinde, dişilerde ise daha ince, normal görünümde olan absürt boynuzlara sahipti.

3. Su Aygırları

Dünya üzerinde yaşamış en büyük avcılara Andrewsarchus deniyordu. Bu canavarların sadece kafaları, yarısı burunları ve kocaman dişlerini destekleyen çeneleri olmak üzere, 1 metre uzunluğundaydı. Böyle etobur bir hayvanın kurtların veya sırtlanların atası olduğunu düşünebiliriz, ama hayır, onların yaşayan en yakın akrabaları su aygırları. Belli ki o büyük dişler genetikmiş...

4. Tembel Hayvanlar

Tembel hayvanlar, bir bakıma evrimsel bir itibar kaybı yaşamış. Bugünün tembel hayvanları, hayatlarının çoğunu uyuyarak geçiren, aşırı yavaş, sakar ve savunmasız ağaçsıl canlılar. Türlerinin nasıl hayatta kaldığı bile bir merak konusu. Diğer yandan, bu hayvanların atası olan Megatherium, bir kavgada mamutlarla ve mağara ayılarıyla başa baş gidebilecek, karada yaşayan dev bir güç merkeziydi. Günümüz filleri kadar büyüklerdi, ama aynı zamanda 4 tondan daha ağır olabiliyorlardı.

5. Pangolinler

İsimlerinin aksine, Hyaenodonlar sırtlanlarla akraba değil. [Hyena, İngilizcede sırtlan demektir.] Köpeklere benzeyen görünüşleri, kocaman dişleri ve etçil hayat tarzlarına rağmen köpeklerle de akraba değiller. Onların yerine, günümüzdeki en yakın akrabaları, dünyadaki en kibar hayvan olan Pangolinler... Bu dört ayaklı büyük avcıların iki ayaklı küçük, pullu hayvanlara hangi noktada dönüştüğü pek açık değil, ama belki de dünyamızın gerçek kurt adamları onlardır.

6. Domuzlar

Günümüz domuzları ve yaban domuzları hiç de hafife alınacak hayvanlar değil: Çok akıllı, güçlü, iri ve hızlı yaratıklar olarak evrimsel başarı için hâlihazırda iyi bir bileşimdeler. Ancak geçmişte domuzlar çok daha büyük, güçlü ve korkunç görünüyordu. Uzun dişleri yerine büyük azı dişleri vardı. Aynı günümüz domuzları gibi, Entelodonlar da hepçildi, ama avlarını kolayca parçalayabilecek saldırı kabiliyetleri olduğundan, daha çok yırtıcı bir hayat tarzına eğilim gösterdiler. Ayrıca, sürü şeklinde avlanırlardı.

Kendilerine “Cehennem domuzu” lakabının takılmasına hiç şaşmamak lazım.

7. Atlar

Atlar sıklıkla zerafet, asalet ve hızın sembolü olarak kullanılır. Bu yüzden at severler, tarih öncesi ’’at’’ Brontotheriidae’nin, gergedanlara daha yakın bir hayvan olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Bu hayvanlar tıknaz, nispeten kısa bacaklı ve değişik şekilli ikiz boynuzlara sahipti.

8. Armadillolar

Bu değişim, çoğunukla boyuta bağlı olduğu için listedeki diğer evrimleşmeler kadar köklü olmayabilir. Günümüz armadillolarının atası olan Glyptodon, aşağı yukarı bir Volkswagen Beetle ile aynı boyutlarda ve ağırlıktaydı.

9. Gergedanlar

Gergedanlarla alakalı en sembolik şey tabii ki boynuzlarıdır. Bu yüzden, onların atalarının tamamen boynuzsuz olduklarını düşünmek biraz garip. Aynı zamanda, Indricotheriumlar, 7,4 metre olan uzunlukları ve 15-20 ton arasında değişen ağırlıklarıyla filleri yaklaşık bir buçuk metreyle geçerek gelmiş geçmiş en büyük memeli olarak sınıflandırılıyor.

İlginç bir bilgi: Yıldız Savaşları film serisindeki savaş araçları, Indicotheriumların yakın akrabaları olan Paraceratheriumlardan esinlenilerek üretildi.

10. Kuşlar

Filmlerde pullu sürüngenler olarak tasvir edilmelerine karşın dinozorların çoğu kuşlara, kertenkelelere olduğundan daha yakındı. Teknik olarak, günümüzdeki tüm kuşlar dinozor sınıfında, ama tüm dinozorlar kuş değil. Yalnızca, T-Rex, velociraptorların ve diğer et yiyen iki ayaklı dinozorların dâhil olduğu teropod denilen bir grup bu sınıfa dâhil. Nihayetinde, ’’yırtıcı’’ kuşlara böyle denmesinin bir sebebi var!

Bonus: Eskisiyle birebir aynı görünen hayvanlar; köpek balıkları

  • Smithsonian Natural History Museum’da sergilenen, gerçeğe uygun boyutlandırılmış bir Megalodon.” © kcox1980 / reddit
Ön izleme fotoğrafı kaynağı Depositphotos.com, Walking with Beasts / BBC
Olumlu Bak/İlginç Şeyler/Artık Atalarından Çok Farklı Görünen 10 Hayvan Türü
Bu Yazıyı Paylaşın