İnsan Vücudunun Bu 7 Bölümü Kusursuz Bir Şekilde Tasarlanmış Olsaydı Nasıl Görünürdü
Doğum yaparken acı çekmemiz, aslında vücutlarımızın evrim yoluyla değişmiş olmasından kaynaklanıyor. Hatta insanların bugünkü hâllerini alması yaklaşık 6 milyon yıl sürdü. Ancak, buna rağmen geçirdiğimiz değişimler bizi kusursuz yapmadı ve şu an vücudumuzda belki farkında bile olmadığınız bazı tasarım hataları bulunuyor.
Biz Olumlu Bak olarak, vücudumuzdaki tasarım hatalarından birkaçını öğrendik ve onları tasarım harikası hâline getirmek için neler yapılabileceğini düşünüp bulduk.
1. Leğen kemiği
Bebeklerin kafaları büyüktür, bizim pelvik açıklığımız ise oldukça küçüktür. Bu, bebeğin kafasının doğum kanalına sığmasının son derece zor olduğu anlamına gelir ve doğumu oldukça acı verici hâle getirir.
Çözümü: Bütün bu süreci daha az acı verici hâle getirmek için, daha geniş bir leğen kemiğine sahip olmamız gerekirdi. Ancak bu, kalçalarımızı daha büyük yaparak yürümeyi zorlaştırırdı. Diğer bir çözüm ise, bebeği göbek deliği kısmına yaklaştırarak doğum yapmak olurdu. Bu ise, göbek deliğinden doğum yapmak anlamına gelirdi.
2. Erkek meme uçları
Erkeklerin meme uçları tamamen gereksizdir. Hatta bunların arkalarında bulunan minik doku parçası kanser için bir hedef noktası bile olabilir. Erkeklerin meme uçları, büyük olasılıkla anne karnındayken gelişen şeylerden geriye kalan bir fazlalıktır. Çünkü, meme uçları cinsiyetten önce oluşur.
Çözümü: Erkeklerin onlar olmadan dünyaya gelmeleri için, meme uçları anne karnında gelişmeden önce cinsiyetin belirlenmesi gerekir.
3. Gözler
Farkında olmasak da aslında bir kör noktaya sahibiz. Bunun nedeni, retinanın içten dışa doğru olmasıdır. Bu ise, sinir liflerinin retinanın önünde yer aldığı ve ışığı engellediği anlamına gelir. Bize net bir görüş sağlayabilmek için iki göz birlikte çalışır.
Çözümü: Ahtapot benzeri gözlere sahip olmaktır. Çünkü, ahtapotların retinası içten dışa doğru değildir ve kör noktaları da yoktur.
4. Omurga
Araştırmalara göre, 65 milyon Amerikalı’nın daha önce bir kez de olsa çektiği bel ağrısı, evrimsel geçmişimizden kaynaklanıyor. Ellerimiz ve ayaklarımız üzerinde yürüdüğümüz zamanlarda, omurganın kıvrımı kusursuzdu. Bu ise, organların düzgün bir şekilde yerleşmesini sağlıyordu. Böylece, bel üzerinde baskı oluşmuyordu.
Ancak, artık 2 ayak üzerinde yürüdüğümüz için organlara destek sağlamak ve yer açmak adına omurga kıvrılmak zorunda kalıyor.
Çözümü: Bel ağrısından kurtulmak için, yeniden dört ayak üzerinde yürümeye başlamamız gerek.
5. Bacaklar ve ayaklar
İki ayağımızda da çok fazla (26 tane) kemik bulunuyor. Bu da onları ağrıya ve sakatlanmaya meyilli hâle getiriyor. Bunun nedeni, insansı maymun atalarımızın, dalları kavramak ve onlara tutunmak için bu kemiklere ihtiyaç duymuş olmasıdır. Ancak, artık bunlara gerek duymuyoruz.
Çözümü: Daha az kemiği olan deve kuşu ayaklarına sahip olmamız gerek. Bir deve kuşunda gördüğünüz şey arkaya dönük dizler değil, ayak bileği eklemleridir. Bu, ayaklarını sakatlanmaya daha az meyilli hâle getirir ve hızlı koşmalarını sağlar.
6. Boğaz
Soluk borumuzu örten yalnızca küçük bir kapak dokusu bulunduğundan dolayı, kolayca boğulabiliriz. Yutkunduğumuz zaman, besinlerin yemek borusundan (ya da yutaktan) aşağı inip mideye ulaşması için bu kapak dokusu (ya da küçük dil), soluk borusunu (ya da trakeyi) örter. Kapak dokusu, vaktinde tepki vermediği zamanlarda boğulma meydana gelir.
Çözümü: Konuşma becerimizden vazgeçmek zorunda kalırdık. Şöyle ki; ağzımızın arkasında bir küçük dil olmasaydı, boğulma korkusu olmadan yemek yiyebilirdik, ancak aynı zamanda gırtlağımızdan (ya da larenksimizden) vazgeçmek zorunda kalırdık.
7. Dişler
İnsanlar (ve memelilerin çoğu), süt dişi ve kalıcı diş olmak üzere yalnızca 2 takım dişe sahiptir. Ancak, ne kadar kolay kırılabildiklerini ve onlar için ne kadar para harcadığımızı düşünürsek, dişlerin kusurlu bir vücut bölgesi olduğunu kolayca söyleyebiliriz.
Belirli amaçlar için dişlere sahip olmamız gerek. Geçmişte, köpek dişleri eti, öğütücü dişler ise bitkileri çiğnemek için kullanılırdı. Gerçi, vücudumuz bir set daha diş çıkarabilseydi, bu acı verici olurdu.
Çözümü: Belki kanguru dişleri daha iyi olabilir. Çünkü, onların dişleri aşındığı zaman düşer ve yerini yenisi alır, ardından arka dişler öne doğru hareket eder.
Vücuttaki başka tasarım hataları hakkında bilginiz var mı? Sırf bel ağrısını önlemek için dört ayak üstünde yürümeyi seçer miydiniz? Peki, en ilginç bulduğunuz kusur hangisi oldu?