İnsanlar

Bir anket, kadınların %72’sinin saçları kırlaşan erkekleri daha çekici bulduğunu gösteriyor. Sonuçta gri saçlar da tıpkı kırışıklıklar gibi bir olgunluk ve bilgelik göstergesi. Bunlar ise en az gençlik kadar cazip olan şeyler. Günümüzde, Andie MacDowell ve Jamie Lee Curtis gibi Hollywood yıldızları da dahil olmak üzere daha fazla kadın, beyaz saçlarını boyatmak yerine övünerek sergilemeyi seçiyor. Böylece yaşlanmanın, özellikle de zarafetle yaşlanmayı seçtiğimizde inkar edilemez bir güzelliği olduğunu kanıtlıyorlar.

Vücut tüylerini alma yöntemleri hala çok popüler olsa da giderek daha fazla sayıda kadın tıraş bıçağını bırakıp doğal vücutlarını kabulleniyor. “Jiletsizlik” (r/razorfree) adlı bir Reddit topluluğunda kadınlar, büyük bir tüy kabullenme hareketinin parçası olarak vücut kıllarının fotoğraflarını paylaşıyor.

Günümüzde oldukça popülerleşen güzellik uygulamalarıyla birlikte çoğu kadın yaşlanmayla oluşan kırışıklıklarından kurtularak genç görünümünü canlı tutmayı seçiyor. Bu yüzden bazı yıldızlara baktığımızda onların öncesinden çok daha geç göründüğünü fark edebiliyoruz. Yine de bu ünlülerin, eğer herhangi bir estetik müdahalelerde bulunmayı seçmeselerdi günümüzde nasıl görüneceklerini görmenin ilginç olabileceğini düşündük.

Eskiden 191 kilo olan Endonezyalı genç Arya Permana, o kadar kiloluydu ki dışarıda özel olarak yaptırılan havuzda duş alması gerekiyordu. ’’Dünyanın en şişman çocuğu’’ olarak adlandırılsa da Arya, sıkı çalışmanın ve hedef belirlemenin her zaman sonuç verdiğini kanıtlıyor. Gelin, Arya’nın hikayesine daha yakından bakalım.

Judi Dench İngiltere’nin en sevilen ve en ünlü oyuncularından biridir. Sektörde aktif olarak 65 yıl geçirdikten sonra bile yavaşlayacak gibi görünmüyor. Dench’in 88 yaşına bastığı doğum günü onuruna, onun hakkında bilmediğimiz bazı şeyleri açığa çıkarmaya karar verdik.

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ne yana dönsek karşımıza güzellik standartlarını, genç kalmanın ve genç görünmenin önemini hatırlatan bir şey çıkıyor. Ünlü olsak da olmasak da toplumun görünüme olan takıntısı hepimizi bir şekilde etkiliyor. Fakat bazı ünlü kadınlar görünüşlerini değiştirmeleri yönündeki baskılara boyun eğmemeye kararlı. Hatta şöhretlerini ve görünürlüklerini yaşlanmanın zarafeti hakkında konuşmak için kullanıyorlar. Bıçak altına yatmak yerine ayırt edici özellikleriyle gurur duyuyorlar.

Birçok insan, ünlüleri ideal güzellik örnekleri olarak görse de aslında onlar her zaman kusursuz değiller. Yine de sıra dışı görünümlerini, kendi yararlarına kullanmayı başarıyorlar. Dünyada mükemmel insan bulunmuyor, o hâlde birbirimizi neden olduğumuz gibi kabul etmiyoruz?

2000’li yıllarda biz gençken, o kadar çok harika film, dizi, şarkıcı ve müzik grubu vardı ki birisine âşık olmamak neredeyse imkânsızdı. Tüm o romantik senaryolar ve aşk şarkıları tüylerimizi diken diken eder, yüreğimizi pır pır eder ve özel biriyle tanışmanın hayalini kurmamıza neden olurdu. Üstelik standartlarımız kesinlikle yüksekti; çünkü televizyonda gördüğümüz ve çok sevdiğimiz erkekler ile kızlar âdeta mükemmeldi!

Lady Gaga’nın et elbisesi, Zendaya’nın Sindirella elbisesi, Billy Porter’ın sanatsal kıyafetleri... Tüm bu ikonik stil tercihlerinden sonra, bizi şaşırtabilmek zor olur gibi görünüyor. Ancak bazı ünlüler, ağzımızı açık bırakan kıyafetlerle kırmızı halıda boy göstererek bizi hayrete düşürmeye devam ediyorlar.

Büyük bir hayran kitlesi oluşturmuş çok ünlü filmleri düşündüğümüz zaman, aynı oyuncuların yaşlanmış hâli de olsa o filmde oynayan oyunculardan başkasının o rolleri canlandıramayacağını düşünürüz. Eğer oyuncular zamanda geriye gidip kariyerlerindeki kilit rolleri yeniden alabilseler bu çok ilginç olurdu.

Bir zamanlar yakışıklı prenslerin sadece Disney masallarında olduğunu sanıyorduk. Meğer İsveç Prensi Carl Philip’ten Brunei Prensi Prens Mateen’e, Ürdün Veliaht Prensi Hussein’e kadar içimizi eritebilecek bir sürü asil erkek varmış.

Tasarımcılar kıyafetlerini podyumda sergiledikten sonra ünlüler ve stilistler bu elbiselerin aynılarını kırmızı halı etkinliklerinde kullanmaya başlıyor. Genellikle bir kıyafet ünlülerin üstünde, modellerde durduğu gibi görünmüyor. Fakat onlar her koşulda büyüleyici olmayı başarıyorlar. Bu da iyi tasarlanmış bir kıyafetin farklı vücut tiplerine yakışabileceğini kanıtlıyor.

Shiloh Jolie-Pitt’den Lily-Rose Depp’e ya da Hailey Bieber’a kadar bazı ünlü çocuklarının kim olduklarını ilk görüşte anlayabilirsiniz. Ünlülerin çocukları da anne babaları gibi basının ve hayranların ilgi odağı oluyor. Böylece gözümüzün önünde büyüyüp, annelerinin ya da babalarının birebir kopyası oluyorlar. İşte, armut dibine düşer atasözünün kanıtı olarak kabul edebileceğimiz bazı ünlü çocukları!

Kadınların daha çekici, zarif ve güzel görünmek için vücut tüylerini almaları gerektiği yaygın bir inanış hâline geldi. Fakat zaman değişti ve günümüzde birçok kadın, toplumsal cinsiyet kalıplarını yıkmaya ve doğal güzelliğini benimsemeye karar veriyor. Daha da önemlisi, bu kararlarıyla gurur duyuyorlar ve dünyadaki diğer kadınları yüreklendirmeyi kendilerine bir ödev olarak görüyorlar.

Muhtemelen sosyal medyada gezinirken Jennifer Lopez’in makyaj sevgisini görmüşsünüzdür. Çoğu fotoğrafta, şarkıcı ve aktris çarpıcı makyajın yanında giydiklerini paylaşıyor. Ancak J.Lo kendini doğal haliyle göstermekten korkmuyor. Ne de olsa, genç cildi gurur duyulacak bir özelliği.

Milenyum, hayatımıza yeni müzik türleriyle birlikte birçok ünlü de kattı, ancak eski rock müziği hâlâ dünyanın favorilerinden biri. Her zaman dinlenecek yeni rock müzikleri olsa da 2000’lerin başında ünlü olan rock yıldızlarını da unutmayalım. Küçük yaşlanma belirtileri göstermeye başlamış olabilirler, ancak bu, dünyamızı sallamayı bıraktıkları anlamına gelmez!

Jane Fonda, estetik ameliyatıyla ilgili bir geçmişe dönüş yaşıyor. Neredeyse 85 yaşında olan efsanevi oyuncu, bir röportajda yaşlanma konusundaki görüşlerini dile getirdi. Gelin, birlikte yüz gerdirme işlemi yaptırdığına neden pişman olduğuna dair düşüncelerine bir göz atalım.

Birçok sinema oyuncusu, kariyerine çok genç yaşta başlar. Örneğin Jake Gyllenhaal, 11 yaşında, henüz küçük bir çocukken başladı. Bu yüzden onun çalışmalarının, kişiliğinin ve aynı zamanda vücudunun gelişimini görebildik. O ve ona benzer başka birçok ünlü, yıllar içinde fiziksel yapılarını geliştirdi ve çekiciliklerini korudu. Bu, iki tarafın da kazançlı olduğu bir kombinasyon; çünkü bu tarz insanlar yetişkin olduklarında hâlâ eskisi kadar çekici, hatta eskisinden daha da fazla çekici olurlar.

İnsanların güzelliğe ve genç görünmeye takıntılı olduğu bir çağda yaşıyoruz. Herkes daha genç bir görünüme sahip olmak ve “estetik açıdan daha çekici” görünmek için birçok farklı işleme başvuruyor. Eski zamanlarda, güzelliğe ulaşmanın yolları da oldukça çılgıncaydı; çünkü kadınlar doğal görünümlerini değiştirmek ve güzelliklerini vurgulamak için idrar, timsah kakası kullanıyor, vakumlu kasklar takıyor ve daha fazlasını bile yapıyorlardı.Bu makalemizin kahramanı ise aşırı vücut bakımı prosedürlerine aldırış etmiyor, yine de çok genç görünüyor ve tüm bunlar kendi güzellik rutini sayesinde. Bugün bütün sırlarını hepimizle paylaşıyor.

Dwayne Johnson’ı düşündüğümüzde, şu anda Hollywood’un en zengin oyuncularından birini görüyoruz. Ancak şu anki büyük başarısı, Johnson’ın yıllar önceki hayatını hiç yansıtmıyor. Şans eseri, başarıya giden yolda ona yardımcı olan inanılmaz insanlar buldu ve işte, karşınızda bu insanlardan biriyle nasıl tanıştığının hikâyesi.