İnsanlar

Görünüşe bakılırsa ünlü olmak, herkesin arzuladığı bir şey. Ancak şöhretin olumsuz bir yanı da var: Fotoğrafçıların bitmek bilmeyen ilgisi. Ünlüler, fotoğraflanmaktan kaçınmak için her türlü şeyi yapıyorlar. Kimi zaman yöntemleri o kadar zekice oluyor ki bunun için bir ödülü bile hak ediyorlar!

Çoğu insan, her yılın başında daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye karar verir. Ancak bu hedefi yerine getirmek göründüğü kadar basit olmayabilir ve karşımıza çıkan zorluklar, sağlıklı bir yaşam tarzı için olan yolculuğumuzu kolayca rayından çıkarabilir. Zorlandığımız anlarda ise zor günleri atlatan insanlardan ilham almak son derece yardımcıdır. Ayrıca, onların olağanüstü dönüşümlerine tanık olmak, bize hayatımızı tekrar rayına oturtmak için ihtiyacımız olan motivasyonu sağlayabilir.

Nasıl görünmemiz gerektiği, küçük yaşlardan itibaren hepimizin zihnimize kazınmıştır. Kızlar, daha iyi görünsün diye kıvırcık saçlarını aşırı miktarda jel ile geriye doğru taramalı, vücudumuz ince olmalı, cildimiz ise tek bir kir veya sivilce noktası olmadan porselen gibi görünmelidir... Ancak Winnie Harlow gibi farklılıklarını sevgiyle kabullenen bazı kadınlar sayesinde, dünyanın dar görüşlü güzellik anlayışında büyük değişiklikler görebiliyoruz.

İstatistiklere göre her 3 kadından 1’i, 20 yaşına gelmeden hamile kalıyor. Bir çocuğu aileye kabul etmek büyük bir sorumluluk olsa da bazı ebeveynler, çocuklarını doğru şekilde büyütmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya hazırlar ve annelerin ne kadar özverili olduğunu kanıtlıyorlar.

Ailenin en nazik üyeleri olarak bilinmeseler de birçok kaynana ve kayınpeder, aslında harika insanlardır ve hatta gelinleri/damatları için ikinci birer anne baba görevi görürler. Siz de buna katılıyor olabilirsiniz, ancak bazı okurlarımızın deneyimleri aksini gösteriyor. Gelinlerin aldığı en küçük düşürücü hediyeler hakkındaki makalemizi okurken, bazı insanları, akrabalarının en kötü hediyeleri bulma konusundaki uzmanlıklarına dair bazı kişisel hikâyelerini bizimle paylaşmaları için teşvik ettik.

Bir araştırma, çocuksuz insanların da ebeveynler kadar mutlu olduğunu gösterdi. Ayrıca, günümüzde daha fazla çift, çocuk sahibi olmama konusunda bilinçli bir seçim yapıyor. Bazı insanlar, aile hayatından ziyade kariyerlerine odaklanmayı tercih ederken bazı insanlar da yalnızca çocuk yapmak istemiyor. Sebepleri ne olursa olsun, bu yetişkinler, insanlar olarak en büyük amacımızın üremek olmadığını kanıtlıyorlar ve hepimizin bizi tatmin ettiği ve memnun hissettirdiği sürece kendi benzersiz kaderimizi takip etmemiz gerektiğini gösteriyorlar.

Çoğumuz muhtemelen en az bir defa dilimizin tutulduğu ve bizi duygu seline boğan birkaç an yaşamışızdır. İster çocuklarımızla ister ailemizle veya sevdiklerimizle de olsa bu anlar, bizimle en uzun süre kalacak olanlardır.

Tüm ünlüler tamamen simetrik bir yüze, mükemmel bir gülümsemeye ya da ince bir vücuda sahip değil. Ancak sahip oldukları bu sözde kusurlar, onları daha da çok sevmemizi sağlıyor. Bunun yanı sıra, âdeta başka bir gezegenden gelmiş gibi görünen bazı ünlüler de var. Peki, acaba bu eşsiz görünümlerini çocuklarına da aktarmışlar mı dersiniz?

Kilo vermek kolay değildir. Spor salonunda saatler geçirir, kalorileri sayar ve en sevdiğiniz kurabiyelere veda etmek zorunda kalırsınız. Her zaman kusursuz görünmeyi ve formda olmayı başaran ünlüler bile fazla kilolarından kurtulmak için aynı zorluklarla uğraşıyor.

Hayat kimi zaman zorlaşabilir ve hiçbir karşılık beklemeksizin rastgele iyilikler yapmak, hem bizim genel olarak mutluluğumuzu hem de başkalarının mutluluğunu önemli ölçüde etkileyebilir. Kendimize şu mutluluk formülünü hatırlatmak da her zaman iyidir: “Eğer başkalarının mutlu olmasını istiyorsan merhametli ol. Kendin mutlu olmak istiyorsan yine merhametli ol.”

Size çok benzeyen birini bulmak her zaman büyüleyicidir. Eğer bu kişi sizden 500 yıl önce doğmuş uzaktan akrabanızsa bu durum daha da büyüleyici bir hâle gelebilir. Bazı insanlar, gözlerini annelerinden ya da burunlarını babalarından almıştır. Lakin yazımızda bahsedeceklerimiz gibi aile büyükleri arasından kopyalarını bulmuş olan bazı kişiler de var.

Kimi zaman kendimizi, bize ilkelerimizden veya kişisel inançlarımızdan ödün vermemiz gerektiğini hissettiren durumlar içerisinde buluruz. Charmed dizisinin yıldızı Holly Marie Combs’un başına gelen de tam olarak buydu. Buna rağmen kadın oyuncu, geri adım atmayarak Hollywood’un baskıları ve kalıplarıyla savaşmaya karar verdi. Böylece, kendi inançlarımıza ve değerlerimize sadık kalarak da başarılı olabileceğimizi ve kariyer basamaklarını tırmanabileceğimizi kanıtladı.

Bazen tamamen farklı görünmek için sadece birkaç kilo vermeniz veya saç stilinizi değiştirmeniz yeterlidir. Ancak bu makalemizin kahramanlarının, değişimleri için çok daha geniş seçenekleri var çünkü onlar tıraş olabilir veya sakal bırakabilirler. Evet, bugün yalnızca erkeklere odaklanıyoruz.

Ashton Kutcher ve Mila Kunis, artık herkesçe bilinen isimler ve bu ikili, “ideal çift” kavramının mükemmel bir örneği. Kısa süre önce Dax Shepard’ın Armchair Expert adlı Podcast’ine konuk oldular ve orada, çocuklarına çok sık banyo yaptırmadıklarından bahsettiler. Biz de bunu biraz daha derinlemesine araştırmak ve her gün duş almanın neden günlük rutinlerinin bir parçası olmadığını öğrenmek istedik.

Ebeveyn olan insanlar, çocuk yetiştirmenin, harcanan tüm sıkı çalışmanın karşılığını almaktan ibaret olmadığını, aynı zamanda sizi güldürecek çok sayıda komik hikâyenin de ortaya çıktığını bilirler. Çoğu zaman küçükler, kimsenin farkına varmadan kendi yaşam anlayışlarını bulur ve geliştirirler. Kızı sıradan bir günde herkese hoş bir empati ve nezaket dersi veren bu annenin başına gelen de tam olarak buydu.

Bir yabancının ya da değer verdiğimiz birinin bizim için yaptığı küçük bir iyilik, hayatımızı sonsuza dek etkileme gücüne sahiptir. Bu, özellikle de en çok ihtiyaç duyduğumuz anda tesadüfi olarak gerçekleşen iyi niyet göstergeleri için geçerlidir. Ayrıca, düşünceli bir güzel davranışımız yalnızca karşımızdaki kişiye fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda diğer insanları da aynı davranışı sergilemeye teşvik eder.

Ekrandaki ilişkiler genellikle çok romantik ve güzeldir. İnsan, ünlülerin gerçek hayatta da filmlerde olduğu kadar güzel aşklar yaşayıp yaşamadıklarını merak eder. Gerçekten de bazı aşklar, bir senaryo yazarının elinden çıkmışçasına inanılmaz olabiliyor.

Birçoğumuz, en azından bir kez bile olsa kendimizi en sevdiğimiz masal kahramanı olarak hayal etmişizdir. Ancak büyüyünce çocukluk hayallerimizi unuturuz gider. Lakin hayallerini gerçekleştirebilenler de var. Keira Knightley, Diane Kruger, Katie Holmes, Kim Kardashian gibi bazı ünlü kadınlar, prenseslerinkilere benzeyen kıyafetlerle kırmızı halıda boy gösterdiler ve hayranlarının kalplerini bir kez daha çaldılar.

Bazen zengin ve ünlü bir ailede dünyaya gelenler, sıradan ebeveynlere sahip olanlardan daha zor bir hayat yaşayabilir. Bir kişi, başarıya ulaşanın kendileri olup olmadığını veya ailesinin şöhretinin kilit bir rol oynayıp oynamadığını nasıl anlamalıdır? Örneğin, bu ikilemden kaçınmak adına Nicolas Cage, kendi başına başarıya ulaşmak için gerçek adı Coppola’yı bile değiştirdi.

Kırmızı halılar, ünlülerin en zarif kıyafetlerini giyerek tüm görkemleriyle boy gösterdikleri yerlerdir. Lakin bazıları, bunu mücevherlerini ve kıyafetlerini sergilemekten daha büyük bir fırsata çeviriyor: Dünyadaki en sevdikleri şeyi, çocuklarını göstermeyi seçiyorlar!