Çocukluğundan Beri Güzellik Klişeleriyle Mücadele Eden Vitiligolu Süper Model Winnie Harlow ile Tanışın
Nasıl görünmemiz gerektiği, küçük yaşlardan itibaren hepimizin zihnimize kazınmıştır. Kızlar, daha iyi görünsün diye kıvırcık saçlarını aşırı miktarda jel ile geriye doğru taramalı, vücudumuz ince olmalı, cildimiz ise tek bir kir veya sivilce noktası olmadan porselen gibi görünmelidir... Ancak Winnie Harlow gibi farklılıklarını sevgiyle kabullenen bazı kadınlar sayesinde, dünyanın dar görüşlü güzellik anlayışında büyük değişiklikler görebiliyoruz.
Winnie’nin yolculuğu kolay başlamadı.
Winnie’nin gerçek adı Chantelle Brown-Young. Toronto’ya yakın bir yerde doğdu ve kendisine 4 yaşındayken vitiligo teşhisi kondu. Küçüklüğünden itibaren, farklı olduğu duygusuyla yaşamak zorunda kaldı.
Bir röportajında, “Büyürken televizyonda, reklam panolarında veya podyumlarda benim gibi birini hiç görmedim...” diyen ve “Dünyada benim gibi olan tek insan benmişim gibi geliyordu.” diye ekleyen ünlü model, ayrıca röportajda, yaşıtlarının bu durum nedeniyle onu kabul etmediğini ve bunun oldukça acı verici olduğunu itiraf etti.
Winnie, “Cilt sorunumun kendime olan saygımı, çevremdeki insanların benlik saygımı etkilediği kadar etkilediğini düşünmüyorum.” dedi.
Kariyeri, kendisi için bile beklenmedik bir şekilde başladı.
Çoğu yetenekli insan gibi, Winnie’nin modellik potansiyeli de tesadüfen keşfedildi. “İyilik Perisi”, Winnie ve sorunu hakkında bir YouTube videosu çeken Torontolu gazeteci Shannon Boodram’dı. Video, hızla 150.000’den fazla görüntüleme topladı. Shannon, o sırada sadece 16 yaşında olan Winnie’yi mankenlik kariyeri hakkında ciddi ciddi düşünmeye teşvik etti.
Winnie, röportajında “Beni aradı ve modelliğe devam etmem gerektiğini, kameranın beni sevdiğini ve doğal bir yetenek olduğumu söyledi. Hatta bunun benim ilk fotoğraf çekimim olduğuna inanmadı.” dedi.
Winnie, tüm zorluklara rağmen tam bir çetin ceviz olduğunu gösterdi.
Winnie’nin toplum önüne ilk gerçek çıkışı, 2014’te, 19 yaşındayken Tyra Banks’in sunuculuğunu yaptığı America’s Next Top Model programına katılmasıyla oldu. Yarışmayı kazanamasa da son turlara kalmayı başardı. Ancak röportajlarında bu deneyimden çok nadiren bahsediyor, bu nedenle, bu sürecin model için oldukça zor geçtiğini düşünüyoruz.
Winnie, program hakkında, “Hayatımın o noktasında, bana modellik yapamayacağım ya da bunun bana göre olmadığı söylendi ya da bunu hissetmeme neden olundu.” diyor.
Modellik, Winnie Harlow’un sesini yükseltmesini ve başkalarına ilham vermesini sağladı.
Winnie Harlow, ünlü bir moda markasının yüzü oldu, sık sık televizyona çıkıyor ve güzellik standartları hakkında açıkça konuşuyor. Farklı alanlarda birçok ödül aldı ve cesur fikirleriyle moda sektörünü sallamaya devam ediyor.
Winnie, küresel güzellik standartlarını yeniden tanımlıyor: “Güzelliğin, bakanın gözünde olduğuna inanıyorum!” diyor. Modayı katı kurallardan ve anlayışlardan kurtarıp, daha ilham verici bir hâle getirmeye çalışıyor.
Güzel model, “Her zaman başkalarının görüşlerinden ziyade kendiniz hakkındaki kendi görüşlerinize odaklanmanız gerektiğini söylüyorum.” diyerek sözlerine devam ediyor.
Winnie’nin hikâyesini ilham verici buldunuz mu? Farklılığın ve güzelliğin elçisi olarak gördüğünüz bir model var mı? Varsa kim? Yorumlar kısmında bizimle paylaşın!