Hayatlarına Özel Çocuklarıyla Neşe Katan 8 Ünlü
Ebeveyn olmak başlı başına bir zorluk. Ama özel ihtiyaçları olan çocuklar yetiştirmek çok daha büyük bir zorluk. Hiçbir ebeveyn, çocuğu için istenmeyen bir hastalık haberi almaya hazır değildir ve bu durumlarda pozitif kalmak zor olabilir. Ama çocukların karşılıksız ve saf sevgisi, tüm endişelerinizin ve korkularınızın yok olmasını sağlayabilir.
Olumlu Bak ekibi olarak, bu ünlülerin çocuklarının ne kadar iyi durumda olduklarını görmekten çok büyük bir zevk aldık ve umuyoruz ki onlar sizin de gününüzü aydınlatırlar.
1. Denise Richards
Denise Richards, doğumundan kısa bir süre sonra Eloise’i evlat edindi. Daha sonrasında Eloise’e, Kromozom 8 Delesyonu tanısı konuldu ve bu, onun gelişimini etkiledi. Eloise, uzunca bir süre kendi başına oturamadı ve 2 yaşına gelene kadar yürümedi.
Denise, onun diğer çocuklar gibi konuşabileceğinden emin değildi, fakat bu dönemde pozitif kalmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Richards, ’’Bir ebeveyn olarak çocuğunuz için en iyisi olsun istiyorsunuz ve yalnızca çabalıyorsunuz.’’ diyor. Richards’ın “tatlı küçük melek” olarak adlandırdığı kızı şu an 11 yaşında, hayatını seviyor ve hep çok mutlu.
2. Mia Farrow
Mia’nın kocaman kalbi, özel ihtiyaçları olan çocuklara her zaman açıktı. Onun, 4 biyolojik ve 10 evlatlık olmak üzere toplamda 14 çocuğu var ve bu çocuklardan 4’ü engelli. Mia, çocuklarıyla gurur duyan bir anne ve ailesi onun her şeyi.
3. Holly Robinson Peete
Holly’nin oğlu Rodney’e (RJ) 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Zaman içerisinde Holly ve eşi, tedaviler için 500.000 dolar harcadılar ve her zaman oğulları için en iyi olan şeyleri yaptılar.
Denedikleri birçok tedaviden sonra Rodney’e en uygun olanı buldular ve şimdi, ailesinden gelen sevgi sayesinde, Rodney başarılı bir genç adam oldu. Holly, ’’Geçmişe baktığımda ve şimdiki, 20 yaşında ve bir iş sahibi olan RJ’i gördüğümde önceden asla yapamayacağını düşündüğüm şeyleri yaptığını fark ediyorum. Bu beni gerçekten duygulandırıyor, çünkü bu kadar ilerleyebileceğini hiç düşünmemiştim ve ona sahip olduğum için hâlâ çok şanslıyım.’’ şeklinde konuştu.
4. Tisha Campbell
Tisha’nın oğlu Xen’e, o 18 aylıkken otizm teşhisi konuldu. Tanı konulmuş bir çocuğa annelik yapan biri olarak Tisha, bazı zorluklarla baş etmek zorunda kaldı. Zihnini yeniden şekillendirmesi gerekti, ama o, çocuğuna yardım edebilmek için gücünün yettiği her şeyi yaptı.
Tisha, ’’Kendinizi suçlu hissetmeye, çocuğunuz için üzülmeye, kendinize veya ailenize vaktiniz kalmıyor, işe koyulma vakti geliyor ve yoğunluk başlıyor.’’ diyor. Oğlunun hastalığı her ne kadar ilk başlarda onu zorlasa da Tisha şimdi, bu durumun hayatını muhteşem bir yönde değiştirdiğini söylüyor.
5. Sally Phillips
Oğlu Olly’nin Down sendromu olduğunu öğrenmek ilk başlarda onu şoka uğratsa da Sally Philips, bu durumun hayatını daha anlamlı hâle getirdiğini söylüyor. Philips, 2016 yılında ’’A World Without Down Syndrome?’’ adında, Down sendromuna sahip bireyler olmasaydı dünyanın ne kadar berbat bir yer olacağını anlattığı bir belgesel çekti.
6. John Travolta
John’un oğlu Jett, otizmliydi ve epilepsi hastasıydı. Aynı zamanda kan hücrelerinde iltihaba sebep olan Kawasaki adında bir hastalığı vardı.
Maalesef, Jeff 16 yaşındayken vefat etti, ama hâlâ babasının kalbinde ve fikirlerinde yaşıyor. Oğluna her gün özlem duyuyor ve oğlunun anısına, özel ihtiyaçları olan çocuklar için gönüllü bir dernek olarak, Jett Travolta Vakfı’nı kurdu.
7. Caterina Scorsone
Grey’s Anatomy dizisindeki Dr. Amelia Shepherd olarak bilinen Caterina Scorsone, kızı Paloma’nın annesi olmaktan gurur duyuyor. Kızına Down sendromu tanısı konulduğu ilk günlerde, oyuncu, tedirgin olmuş ve korku ile dolmuştu. Ama bu, Down sendromu hakkında hiçbir şey bilmemesinden ve bu duruma çok hazırlıksız yakalanmasından kaynaklanıyordu. Caterina bu durumu, ’’Kimse çocuğunun Down sendromlu olduğunu öğrenmeye hazırlıklı değildir, ama bir şekilde hazır olmaya çalışırlar, çünkü zorundadırlar.’’ şeklinde açıkladı.
Caterina, Paloma’nın ona, tüm çocukları için daha iyi bir anne olmayı öğretmesinin yanı sıra, daha iyi bir insan, kardeş, kız ve iş arkadaşı olmayı öğrettiğini söyledi.
8. Amanda Booth
Amanda Booth, onu doğurduktan hemen sonra oğlu Micah’nın Down sendromlu olduğunu öğrendi. Bu rahatsızlığa sahip bir çocuğa annelik yapmaya alıştıktan sonra Amanda, ihtiyacı olanlar için kendi hikâyesini internette paylaşmaya karar verdi. Olumsuz yorumlar da aldı, fakat bunlar Amanda’ya, oğlunu bu olumsuz bakış açılarına aldırmayan ve merhametli biri olarak yetiştirmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Booth, bir gün insanlar oğlunu yalnızca olduğu kişi olarak, Down sendromunu işin içine katmadan görmelerini umuyor. Booth, ’’Micah farklı biri, ama düşündüğünüz şekilde değil. Onun ruhu, bulunduğu odaya yayılıyor ve bunu oradaki herkes hissediyor. Bu dünyada çok fazla kötülük var ve insanların burada iyiliğin de olduğunu bilmeye ihtiyaçları olduğunu biliyorum. İşte, Micah, o iyilik.’’ diyor.
Ailenizde veya yakın çevrenizde özel çocuklar var mı? Onların ne kadar muhteşem olduklarını bizimle yorumlar kısmında paylaşın!