Olumlu Bak
Olumlu Bak

Araştırmalara Göre, Günümüzde Kadınların Boşanmak İsteme Olasılığının Daha Yüksek Olmasının 7 Nedeni

Evlilik ilişkileri, ’’evet’’ ile başlayan ve bir ömür boyu süreceği farz edilen birlikteliklerdir. Ancak son zamanlarda şartlar değişmiş durumda. İstatistiklere göre, ABD’deki boşanma oranları bile başlı başına yüksek olup, ilk evliliklerde %43-46 civarlarında seyrediyor. Üstelik, tüm boşanma davalarının üçte ikisi kadınlar tarafından açılıyor. Ancak bu durum, ilişkilerde evlenmeyi partnerlerinden daha fazla arzu edenlerin kadınlar olduğu düşünüldüğünde biraz çelişkili görülüyor.

Olumlu Bak’ta biz, günümüzde kadınların boşanma davası açma olasılığının daha yüksek olmasının nedenlerini araştırmaya karar verdik. O hâlde öğrenmek için sayfayı kaydırmaya devam edin!

1. Kadınlar için tatmin edici bir kariyer, ev hanımlığı rolünden daha cazip görünüyor.

Eskiden, erkeklerin para kazanmak için evden ayrılması, kadınların ise çocuklarla beraber evde kalması bekleniyordu. Ancak günümüzde kadınlar, artık bu mevcut durumu hazmetmeye razı değiller. Eğitimli ve başarılı olup, kendi gelirlerine sahip olmak istiyorlar.

Dünya evine girdikten sonra, hem kariyerlerinden hem de evliliklerinden hoşnut olacakları bir hayat yaşamayı bekliyorlar. Bu yüzden, inşa ettikleri veya hayalini kurdukları kariyerlerini tehlikeye sokabilecek bir durum olduğunda, o ortamda uzun süre kalmayabiliyorlar.

2. Evlilikten elde ettikleri fayda, erkeklerin evlilikten elde ettiği faydadan daha az olabiliyor.

Bu zamanın kadınları, gerek yiyecek gerekse koruma veya mali istikrar konusunda erkeklerin onlara imkân sağlamasına muhtaç değiller. Daha bağımsızlar ve arzuladıkları hayatı yaşamak için partnerlerinin yardımına ihtiyaç duymuyorlar.

İşte, bu yüzden, evlilikten daha çok fayda sağlayanların erkekler olduğu kanıtlandı. Bir kadın bir evi yuvaya dönüştürebiliyor, partnerinin mali istikrar sağlamasına yardımcı olabiliyor ve en önemlisi, onun kişisel gelişimini desteklemek için yanında oluyor.

3. Kadınlar çoğu zaman daha fazla duygusal sorumluluk yükleniyorlar.

Kadınlar ömürlük partnerlerinden duygusal destek görmek isterler. Eğer kadın, problemleri hakkında kocasıyla iletişim kuramıyorsa, hatta her seferinde incinmeden konuşmaya bile başlayamıyorsa, kendini yalnız hissetmeye başlayabilir.

Erkekler bu tür sorunları ciddiye almayabilirler, ancak bu durum, kadınlara hem ruhsal hem fiziksel hem de tabii ki duygusal olarak büyük zarar verir. Zamanla kendilerini dışlanmış hissederler ve duyguları onları ele geçirir. Böylece evliliğin yürümesi imkânsız hâle gelir.

4. Kadınlar, devamlı yapılan kabul edilemez davranışlara artık tahammül etmiyorlar.

Görünen o ki günümüzde kadınlar, uygunsuz davranışlara eskiye kıyasla daha az müsamaha gösteriyorlar. Sadakatsizlik, duygusal taciz veya herhangi türde zararlı bir davranışın yer aldığı durumlarda, kadınlar, genellikle boşanma talebinde bulunuyorlar.

Bir boşanma arabulucusu ve koçunun belirttiğine göre, ’’Bugünün modern kadınının sadakatsizliğe tahammül etme olasılığı daha düşük. Bazı erkekler, cicim ayları sona erdiğinde davranışlarını önemli ölçüde değiştiriyor ve eskiden romantikken daha kontrolcü hâle geliyorlar. Ne yazık ki bu birçok evlilikte yaşanıyor ve kadınlar artık bu duruma katlanmak istemiyorlar.’’

5. Kadınların evliliğe dair yüksek ve karmaşık beklentileri var.

Sosyal medya ve filmler, evliliğe dair yanlış bir imaj çizmiş olabilir. Çünkü evlilik, her zaman güllük gülistanlık değil. Bu birliktelik emek, fedakârlık, bağlılık ve en önemlisi de saygı gerektiriyor. Kadınlar bu gerçekle yüzleştiklerinde ise gerginlikler yaşanıyor.

Artık beklentiler eskiye kıyasla çok daha arttı. Kadınlar yalnızca aile kurmak değil, aynı zamanda duygusal yakınlık, iletişim, kişisel gelişim ve sorumluluk paylaşımı istiyorlar. Bu kriterlerin karşılanmadığını fark ettiklerinde ise anında boşanma davası açabiliyorlar.

6. Boşanmanın kadınlara zararı dokunmuyor.

Eğer kadın, evlilik ilişkisinde duygusal veya fiziksel olarak suistimale uğramışsa, onun için tek kurtuluş yolu boşanmaktır. Kadınlar yıllardır hakları için mücadele veriyorlar, bu yüzden at gözlüklerini çıkarıp, korkuyla değil de güçleriyle kendilerini koruyabileceklerini söylemek doğru olur.

Evlilik müessesesinin yıkılışını izlemek kolay değildir, ancak kişinin kendi mutluluğu tehlikede olduğunda, elden çok da bir şey gelmez. Bu sürecinde beraberinde getirdiği zorluklar olsa da kadınlar, tarih boyunca birçok sorunun üstesinden gelmek zorunda kaldılar ve hâlâ da başarabileceklerinin farkındalar.

7. Erkekler, önce kendileri boşanma davası açarsa kaybedeceklerinin çok fazla olduğuna inanıyorlar.

Kimi zaman ise ilk önce erkeklerin boşanmak istememesinin tek nedeni, mali olarak ve çocuğun velayeti konusunda mahkemede ayrıcalıklı olmayacaklarına inanmalarıdır. Erkekler, mahkemede kendilerine kötü muamele edildiğini ve çoğu durumda hükmün adil olmadığını düşünürler.

Erkekler, ayrıldıktan sonra bile boşanma davası açmamayı ve partnerlerinin davayı açmasını beklemeyi tercih ederler. Bazı durumlarda, bu süreçten korkarlar ve mümkün olduğunca kısa sürede her şeyi bitirip kurtulmak isterler.

Sizce bir kadını boşanmaya iten şey nedir? Düşüncelerinizi öğrenmeyi çok isteriz!

Bu Yazıyı Paylaşın