Bir İlişkinin Artık Kurtarılmaya Değer Olmadığının 9 İşareti
İyi gitmeyen bir ilişkinin hayatınızı zorlaştırmasının yanı sıra, süregiden kavgalar da şiddetli depresyona yol açabilir. İlişkiyi kurtarmak için harcanan çabanın tek taraflı olması, özellikle de ilişkinin nereye varacağını bilmediğinizde, son derece yorucu ve yıpratıcı olabilir. Artık bir yere varmayacağını hissediyorsanız, o ilişkinin kurtarılmaya değer olup olmadığını oturup sakince düşünmenin yararı vardır.
Olumlu Bak olarak, ilişkinizin kaderine karar vermenizi kolaylaştırabilecek 9 işareti açıklıyoruz.
1. Kendinizi, daha önce olduğunuzdan tamamen farklı biri gibi hissediyorsunuz.
Birini gerçekten sevdiğinizde, o kişiyi olduğu gibi kabul edersiniz. Beraber olduğunuz kişiyi veya alışkanlıklarını değiştirmeye çalışmak sağlıklı değildir. Bu yüzden, hobilerinizden veya ilgi duyduğunuz şeyleri yapmaktan vazgeçmek zorunda kalmamanız veya sevgilinizin sebepsiz yere onaylamadığı bir şeyi yapmaktan suçluluk duymamanız gerekir. Daha önce kendinizi mutlu ve özgür biri olarak görürken, ilişkinizde kendinizi baskı altında hissediyorsanız, muhtemelen o ilişkiye son vermeniz gerekmektedir.
2. Artık bir şeyler için ilk gittiğiniz insanlar birbiriniz değilsiniz.
İletişim, kalıcı ilişkilerin anahtarıdır. Ancak, sevgilinize açılmakta ve sırlarınızı paylaşmakta zorlanıyor, bu yüzden de sevgiliniz dışında biriyle konuşmayı tercih ediyorsanız, bir şeyler ters gidiyor olabilir.
3. Sohbetlerinizin çoğu kavgaya dönüşüyor.
Her sohbet ettiğinizde, nihayetinde sohbetinizin bir tartışmaya dönüşüyor olması da ilişkinizin kötü gittiğinin bir işareti olabilir. Düşüncelerinizi ifade etmeniz sağlıklı bir durumdur. Ancak, kendinizi ufacık şeyler için bile sık sık kavga ederken bulmanız hiç öyle değildir.
4. Sevgilinizi düşündüğünde kalbiniz artık pır pır etmiyor.
Elbette ilişkiniz ilerlediğinde ve “balayı evresini” atlattığınızda ilk heyecanınız azalır. Ancak bu, güzel duyguların hepsinin zamanla sönüp gideceği anlamına gelmez. Sevgilinizi düşünmek artık yüzünüze bir tebessüm kondurmuyorsa veya sizi herhangi bir şekilde mutlu etmiyorsa, muhtemelen ayrılmak yapılacak en iyi şey olacaktır.
5. Sevgiliniz sürekli “alıyor”, ama hiç “vermiyor”.
Bir ilişkinin sorunsuz bir şekilde ilerlemesi, her iki tarafın ortak çabasını gerektirir. İlişkinizdeki sorunları çözmek veya ilişkinizi güçlendirmek için sürekli sizin bir şeyler yapmanız gerekiyor, ancak partneriniz buna kayıtsız kalıyorsa, size gerçekten değer veren birini bulmanın zamanı gelmiş demektir.
6. İlişkiniz artık çok yavan ve sıkıcı hissettiriyor.
Âşk hayatınızda geçirdiğiniz her gün elbette filmlerdeki gibi olmaz. Ancak, tamamen sıkıcı olmak zorunda da değildir. Birlikte yemek pişirmekten tutun sahilde yürüyüş yapmaya kadar, çiftlerin ilişkilerine neşe ve heyecan katmalarını sağlayabilecek bir sürü ufak tefek şey vardır. Bunun için tek gereken şey, ilişkinin heyecanının sürmesi için çaba göstermeye istekli olmaktır.
7. İlişkiniz size bir şeyler katmıyor.
İster kişisel ister karşılıklı olsun, herhangi bir ilişkinin çok önemli bir yönü de bize kattıklarıdır. Mutlu bir ilişkisi olan insanlar birbirlerini yüceltir ve birlikte gelişir. Eğer durum sizin için böyle değilse ve sevgiliniz ilham vermek yerine sizi aşağı çekiyorsa, muhtemelen o ilişkiyi bitirmek en iyisidir.
8. Sevgilinizin öncelik listesinde siz yoksunuz.
Sevgilinizin her zaman birinci önceliği olmanız pek de gerçekçi değildir. Ancak, o listede kesinlikle sizin de olmanız gerekir. Sevgiliniz, sizin ona ihtiyacınız olduğunuz her zaman yanınızda olmaya çalışmalıdır veya en azından neler yaptığınızı ya da hissettiğinizi öğrenmek için çaba sarf etmelidir.
9. Sevildiğinizi veya istendiğinizi hissetmiyorsunuz.
Bir ilişkiyi ayakta tutan şey sevgi ve içtenliktir. Tek yaptığınız şey sevgiliniz yüzünden ağlamaksa, neden işe yaramaz birisiyle görüştüğünüzü iyice düşünmeniz gerekir. Kavgalar ve evlilikle ilgili sorunlar, sağlığınızı düşündüğünüzden daha kötü etkiler. Mutlu olmayı hak ettiğinizi ve zihinsel sağlığınızın çok önemli olduğunu hiçbir zaman unutmayın!
Hiç ilişkiye devam etmek ile sonlandırmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığınız bir durum yaşadınız mı? Yaşadıysanız, verdiğiniz karardan pişman oldunuz mu?