Chris Hemsworth ve Elsa Pataky’nin Aşk Hikâyesi, Bir Görücü Usulü Buluşmanın Hayatınızı Değiştirebileceğini Kanıtlıyor
Hayatınızın geri kalanını birlikte geçireceğiniz o özel kişiyi bulmak zorlu bir süreç olabilir. Elbette her güzel aşk hikâyesinde iyi ve kötü bazı zamanlar da yaşanır, ancak o kişi doğru bir zamanlamayla nihayet ortaya çıktığında, birdenbire tüm taşlar yerine oturur. Belki de aralarındaki mesafeye ve diğer zorlayıcı etkenlere aldırmaksızın birlikte olmaya karar veren oyuncu Elsa Pataky ve Chris Hemsworth’ün başına gelen de buydu.
Olumlu Bak’ta bizler, aşkın nasıl galip geldiğini ve birçok insanı mutlu ettiğini görmeyi seviyoruz. Bu yüzden, bugün Chris ve Elsa’nın güzel aşk hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Hem mesleği hem de oyunculuğa dair zevki ve sevgisi aynı olan 2 insanın birlikte olmak için yeterince ortak noktası var gibi görünür. Elsa Pataky ve Chris Hemsworth ise birlikte olabilmek için birtakım güçlüklerle yüzleşmek zorunda kaldılar. Hemen belirtelim: Aralarındaki yaş farkından coğrafi mesafeye ve dil engellerine kadar, karşılarına çıkan her şeyin üstesinden geldiler.
Elsa, belli bir süre modellik de yapmış olan 45 yaşında bir İspanyol oyuncu. Chris ise tüm hayatını oyunculuğa adamış olan 38 yaşında ve Avustralya’nın Melbourne şehrinde doğmuş biri.
Hayatın onları bir araya getirme ve tanışmalarına sebep olma şekli, üçüncü bir şahısla yakından alakalı olduğundan dolayı biraz tuhaf olabilir. Oyuncu menajeri William Ward, bu iki oyuncunun mutlaka tanışması gerektiğini düşündü ve 2010’un başlarında onlar için görücü usulü bir buluşma ayarlamaktan çekinmedi.
O günden itibaren bu 2 oyuncu arasında harika bir bağ oluşmuş gibi görünüyor. Chris bu durumdan, ’’Aniden gelen bir farkındalık anı yaşamadık. İlk tanıştığımız andan itibaren her şey anlam kazandı. O çok eğlenceli, cana yakın, espri anlayışına sahip ve hayata karşı tutkulu bir bakış açısı olan biri.’’ şeklinde bahsetti.
Çift, Eylül 2010’da kırmızı halıda birlikte yürüyerek ilişkilerini halka duyurdu. Yalnızca birkaç ay sonra, aynı yılın Aralık ayında evlenmeye karar verdiler ve Avustralya’da yapılan bir törenle dünya evine girdiler.
Bazı insanlar, düğünlerinin acele olmasına dair yorum yapıyorlardı, ancak erkek oyuncu, ’’Açıkçası, planlanmış bir şey değildi. Tatildeydik ve ’Neden evlenmiyoruz ki?’ dedik. Muhtemelen planlamamız gerekiyordu, ama her şey yolunda gitti.’’ diye belirtti. ’’İkimizin ailesi de aynı anda tatildeydi ve hep beraber olduğumuz için bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündük ve evlendik.’’ diye ekledi.
Hayatın, kaderin ve hatta bir oyuncu menajerinin onları bir araya getirmesinden 2 yıl sonra, Londra’da ilk çocukları dünyaya geldi ve ona India Rose adını verdiler. Hem Elsa’nın hem de Chris’in ailesi, yeni anne-baba ile birlikte olmak için uçağa atlayıp yanlarına gittiler ve kadın oyuncunun annesi, ’’Küçük yavru doğduğundan beri, yüzlerinden gülümseme eksik olmuyor.’’ diye belirtti.
İspanyol oyuncu, ’’Her şeyi çok hızlı yaptık, bir çift olarak nasıl ayakta kaldık bilmiyorum. Evlendik ve bir sene sonra çocuk sahibi olduk. Bu, evliliğin üzerinde çok fazla baskı oluşturan bir durum, ancak biz üstesinden geldik, çünkü aramızda çok fazla sevgi var. Üstelik ikimizde güçlü karakterlere sahip olsak da birbirimizi çok seviyoruz. İlişkimizi yürütüyoruz.’’ diye belirtti.
2 yıl sonra, 2014’te, Tristan ve Sasha adını verdikleri ikizleri Los Angeles’ta dünyaya geldi. Bundan 5 ay öncesinde, Chris Hemsworth babalık hakkında konuştu ve ’’Bence hepimizin içindeki çocuğu ortaya çıkarıyor. Bir şeylere duyduğunuz hayranlığı ve bir insanla nasıl saatlerce zaman geçirebildiğinizi size hatırlatıyor. İnanılmaz bir şey.’’ diye belirtti.
Bu çift, yalnızca bireysel veya bir çift olarak değil, aynı zamanda profesyonel olarak da birbirlerine verdikleri destek sayesinde büyüdü. ’’Chris ile ilk tanıştığımda, hiç tanınan biri değildi ve ben resmen onunla büyüdüm, tüm başarılarına ve değişimlerine şahit oldum. Sonra inanılmaz popüler hâle geldi ve buna da bizzat şahit oldum. Her anı yaşamak ve her başarısında yanında olmak aslında güzel bir şeydi, biz beraber büyüdük.’’ diye belirtti Pataky.
2014’te, Los Angeles’taki hayatlarını bırakıp, ailecek Avustralya’ya taşınmaya karar verdiler. Aralarındaki yaş farkına aldırmayan bir çift olarak, coğrafi engelleri de önemsemediler ve ilişkilerini başarıyla yürütmek için aşkı ve aileyi ön planda tuttular. Onlar, birlikte büyümek için hayatlarını ve mesleklerini yeniden düzenleyen 2 insandı.
Söylentiler her zaman olacaktır ve tüm çiftler gibi onların da inişli çıkışlı zamanları var ancak birbirlerine olan aşkları onları bir arada tutuyor. Üstelik her zaman, birlikte yeni deneyimler ve eğlenceli, harika anlar yaşıyorlar. Bu da sahip oldukları şeye değer vermelerine yardımcı oluyor. Elsa’nın kendi deyimiyle, ’’Bütün aşk hikâyeleri güzeldir, ama ben en çok bizimkini seviyorum!’’
Biriyle beraber olmak için üstesinden gelmek zorunda kaldığınız en zor engel neydi? Biri için yaptığınız veya birinin size yaptığı en büyük sevgi jesti neydi?