Daha Sonra Hayal Kırıklığı Yaşamamak İçin Paranızı Sakınmamanız Gereken 8 Ürün

Bir kişinin her kuruşunun neye harcandığını bilmesi, gereksiz harcamalardan kaçınması ve borca girmemesi her zaman akıllıcadır. Makul bir kişisel bütçeyi korumaya yardım eden bu alışkanlıklar yalnızca birikim yapmayı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onları çoğaltmaya da yardımcı olur. Ancak, hiçbir zaman aşırı cimrilik iyi bir şekilde sonuçlanmamıştır. Çoğu zaman paranın sakınılmaması gereken şeylerden tasarruf etme isteği, daha fazla harcama yapılmasına neden olur.

Olumlu Bak’ta gereksiz harcamaları desteklemiyoruz ve bazı ürünleri satın alırken masraftan kaçınmamanın uzun vadeli bir yatırım olacağına inanıyoruz.

1. El dezenfektanı

El dezenfektanlarının hepsinin aynı olduğu görüşü oldukça yanlıştır. Dezenfektanlar, kullanılan etken maddeye göre alkol bazlı ve alkolsüz olmak üzere 2 tipe ayrılır. Alkolsüz el dezenfektanları güzel kokabilir ve ellerinizi kurutmayabilir, ancak bunları tercih etmek, tahmin ettiğimiz kadar etkili olmadıkları için para israfı olacaktır.

Uzmanlar, ellerinizi en az %60 alkol içeren bir dezenfektan solüsyonu ile dezenfekte etmenizi tavsiye ediyor. Bu ürün biraz daha pahalıya mal olsa da virüsler ve mikroplarla çok daha etkili bir şekilde savaşır.

2. Deodorant

İçerisinde sadece doğal maddeler bulunan doğal deodorantlar günümüzde oldukça popüler. Bu deodorantların fiyatı normalde “ekolojik olmayan” benzerlerinin fiyatına göre biraz daha yüksektir, ancak, içeriğinde çoğu zaman zararlı bileşenler bulunmaz. Örneğin, birçok ucuz deodorantta triklosan isimli bir bileşen bulunur ve bu bileşen alerjik reaksiyona neden olabilir.

3. Diş fırçası

Elektrikli bir diş fırçası, ortalama olarak normal bir diş fırçasından 10 hatta 20 kat daha pahalıdır. Ancak bu ürün, harcadığınız her kuruşa değecektir. Çünkü elektrikli diş fırçaları, plakları çok daha etkili bir şekilde yok eder ve diş eti hastalıklarını önemli ölçüde azaltır.

Sıradan fırçalarla diş fırçalamak, plağı yeterince iyi temizlemediği için çürüklere neden olabilir. Sürekli dişçiye gitmek, bütçenizi yüksek teknolojiye sahip bir hijyen ürünü satın almaktan daha fazla zorlayacaktır.

4. Bıçaklar

Ucuz bıçaklar çoğu zaman daha kısa süre keskin kalır ve ele tam oturmaz. Ancak, bu saydıklarımız çok daha yüksek maliyeti olan birinci sınıf bıçaklar için geçerli değildir. Bu bıçaklar, üretildikleri yüksek kaliteli çelik sayesinde uzun yıllar boyunca keskinliğini korurken, sapın iyi düşünülmüş yapısı da eli yormaz. Yüksek kaliteli bir bıçak satın almak, büyük ölçüde geri dönecek akıllıca bir yatırımdır.

5. Ütü

Düşük fiyatlı ütüler genellikle hafiftir, bu da onları kullanmayı kolaylaştırır. Ancak aynı özellik, onların ana dezavantajıdır, çünkü zayıf basınç nedeniyle kumaş üzerindeki kırışıklıkları her zaman düzeltemezler ve aslında işe yaramazlar. Ayrıca, ucuz ütülerin tabanlarının kalitesi çoğu zaman iyi değildir. Bu da ütünün kısa bir süre sonra kırılmasına neden olur.

Paranızı büyük miktarda buhar üretecek daha “yüksek teknolojili” bir modele harcamak daha iyidir. Çünkü bu tercihiniz sayesinde, ütülemeye harcadığınız zamandan ve güçten önemli ölçüde tasarruf sağlayacaksınız.

6. Saç maşası

Piyasada pek çok farklı saç maşası çeşidi vardır. En hesaplı saç maşaları krom kaplamalı olanlardır. Ancak bu maşalar, aynı zamanda saça büyük zararlar verir. Çünkü, krom aşırı ısınmaya meyillidir ve bu yüzden sıklıkla saçı yakar. Teflon modeller de cazip fiyatlara sahip olsa da aslında saçları kurutarak mat ve cansız bir hâle getirir.

O yüzden, saç maşaları için en güvenli seçenekler seramikten ve turmalinden yapılmış olanlardır. Bu maşaların fiyatları ortalamanın üzerinde olsa da harcadığınız paraya değer, çünkü saçınızı mahvetmeyecektir.

7. Ojeler

Ucuz ve pahalı ojeler arasındaki temel farklardan biri fırçasının kalitesidir. Kaliteli bir fırça ile oje eşit şekilde sürülür ve tırnakta daha uzun süre kalır.

Bunun yanı sıra güvenilir markalar, kural olarak, araştırma yapmaktan kaçınmaz ve bileşimlerinde güvenli malzemeler kullanır. Bu yüzden, ojeleri genelde daha pahalıya mal olur. Diğer üreticiler ise, masrafları azaltmak için formaldehit, dibütil ftalat ve toluen gibi zehirli bileşenler kullanır. Bu bileşenlerin ciddi sağlık sorunlarına neden olabildiği bilinmektedir.

8. Plastik kaplar

Modern araştırmalar, çoğu plastik ürünün endokrin sistemini bozan östrojen benzeri kimyasallar saldığını söylüyor. Bu partiküller nedeniyle, bu ürünleri kullanan kişiler kilo alabilir, bu kapları kullanmak obeziteye yol açabilir, ayrıca üreme fonksiyonlarında azalmaya da neden olabilir.

Kullanımı en güvenli olan plastik kaplar, BPA içermeyen kaplardır. Ancak, bu kaplar da her zaman zararsız değildir. O yüzden, cam, silikon, seramik veya paslanmaz çelikten yapılmış kaplar satın almak daha iyidir. Tabii ki bu kaplar, plastik kaplara göre daha pahalıdır. Ancak güvenilirlikleri ve dayanıklılıkları, bu pahalı yatırımı mantıklı ve akıllı bir hâle getirir.

Bütçeniz kısıtlı olsa bile paranızı sakınmayacağız ürünler var mı? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!