“Beni Hemen Düzelt!” Diyen 15 Hata
İnsanlar aynada kendilerine bakarken güzel pozlar vermeye çalışır, kendilerine gülümser, kaşlarını kaldırır ve kendilerine güzel görünmek için birçok farklı şeyler yapar. Fakat, bazen yanlışlıkla çekilen fotoğraflar, gerçeğin düşündüğümüz gibi olmadığını gösterebilir. Mesela, saçınız hiç ummadığınız gibi görünebilir, duruşunuz hiç de güzel olmayabilir ya da kaşlarınız bir çocuğun kaleminden çıkmış gibi görünebilir. Maalesef ki, çevremizdeki insanlar bizi aslında böyle görür.
Olumlu Bak olarak insanları her açıdan inceledik ve göremedikleri için gözden kaçırdıkları detayları tespit ettik. Fark ettiğimiz üzere, sadece önden görünüşümüzü değil yandan, arkadan ve hatta yukardan görünüşümüzü bile kontrol etmemiz oldukça önemli, çünkü insanlar bizi her açıdan görebiliyor.
1. Saç modelinin arkadan görünüşünü kontrol etmemek
Genellikle, saçımızın önden görünüşünü kontrol ettikten sonra tamamen iyi olduğunu düşünürüz. Ancak, maalesef bazen saçın arkası pek umduğumuz gibi olmayabilir. Bu durum, katıldığı önemli bir ödül töreninde Britney Spears’ın başına geldi. Spears’ın saçı önden oldukça güzel görünüyordu. Fakat, saçının arkası dolaşmıştı ve bu da ünlü sanatçının bütün stilini bozmuştu.
Bu nedenle, evden çıkmadan önce saçınızın arkasını küçük bir ayna yardımıyla kontrol etmek oldukça önemlidir. Küçük bir aynayı elinizde tutun ve arkanızı büyük aynaya dönün. Küçük aynayı büyük aynaya hizalayarak görüntünüzü kontrol edin. Aynı yöntemi, saçınızın yanlarına bakmak için de kullanabilirsiniz.
2. Yalnızca yüze fondöten uygulamak
Çoğu insanın yüz bölgesi, boyun bölgesinden daha koyu bir renktedir. Yüz bölgesi daha açık bir alan olduğu için daha fazla güneş ışığı alır. Bu durum, özellikle yaz aylarında, yüz bölgesi bronzlaşıp boyun bölgesi daha açık bir renkte kaldığında belli olur. Çoğu insan, fondöten kullanırken yüz bölgesine göre bir ton seçer ve fondöteni yalnızca çene çizgilerine kadar uygular. Ancak, bu uygulama şekli herkes tarafından görülebilecek bir çerçeve oluşmasına ve yüzde turuncu bir maske varmış gibi görünmesine neden olur. Cilt tonundan çok daha açık tonda bir fondöten de aynı etkiyi farklı tonlarda yaratacaktır. Buna karşı en iyi çözüm, doğal bir görünüm yakalamak için farklı tonlarda fondötenleri birlikte kullanmaktır.
3. Kambur durmak
Dik duran insanlar çevrelerine iyi bir izlenim bırakır ve aynı zamanda öz güvenli bir enerji yayar. Fakat, hayatımız, kaçınılmaz bir şekilde elektronik aletlerle bağlantılı bir hale geldi ve bu nedenle çoğu insan, iş gününü bilgisayar başında geçirmek durumunda kalıyor. Bu hareketsiz yaşam biçimi, kişinin istemeden de olsa başını ekrana yaklaştırmasına neden olabiliyor. Bütün bu istemsiz, fakat hatalı hareketler, boyun ve omurganın gerilmesine neden olarak bu yanlış duruşun alışkanlık haline gelmesine yol açıyor.
Omurganızla ilgi bir sorun yaşayıp yaşamadığınızı anlamanın oldukça kolay bir yolu var. Kürek kemiğiniz, kalçalarınız ve topuklarınız aynı hizada olacak şekilde duvara yaslanın. Bu sırada ayaklarınız düz dursun ve bakışlarınız ileriye dönük olsun. Bu pozisyonda en az 1-2 dakika durmaya çalışın. Burada hissedeceğiniz bir rahatsızlık, sırtınıza daha dikkatli davranmanız gerektiği anlamına gelir. Örneğin, eğilme ya da esneme gibi özel egzersizler yapmaya başlayabilirsiniz.
4. Aşınmış bir çanta kullanmak
Bir çantayı her gün kullanmak kaçınılmaz olarak çiziklere, yırtıklara ve çeşitli lekelere sebep olur. Söz konusu çantanın pahalı ya da uygun fiyatlı olması da bir fark yaratmaz. Aksesuarlarınızın durumuna dikkat etmek ve (mümkünse) eski haline getirmek ya da mümkün değilse onlardan vazgeçmek oldukça önemlidir. Çünkü, metal veya plastik ayrıntıların üzerinde görülen iplikler, aşınmış köşeler ve soyulan boyalar dağınık bir görünüm oluşturur ve onu giyen kişinin itibarını zedeleyebilir.
5. Tam oturmayan kot pantolonlar giymek
Her kot pantolon kullanışlı olmayabiliyor. Giyeni çok iyi hissettirecek kesimler olsa da ekstra hacim ya da gereksiz kıvrımlar oluşturarak veya kadınsı görünümü tamamen öldürerek kişinin vücut şeklini bozabilecek seçenekler de var. Üstte oldukça bol duran pantolonlardan hoşlananlar bile yeni bir çift kot pantolon seçerken, özellikle arkadan kotların kalçalarına nasıl oturduğuna dikkat etmeli. Sonuçta, birinin giyebileceği en kötü şeylerden biri, arkadan sarkan garip görünümlü kot pantolonlardır.
6. Ayakları içe basmak
Japonya’da çarpık bacakların moda olmasının üstünden çok da zaman geçmedi. O zamanlar insanlar, fotoğraflarda zarif bir şekilde ayak parmaklarını birleştirir ve ayaklarını birbirinden ayırırdı. (Burada unutulmaması gereken bir şey var: Birdenbire moda olan şeylerin mantıklı açıklamaları olmaması...) Yine de bu akımın modası geçeli çok oldu. Hâlâ bu alışkanlığınız varsa, ayaklarınızın pozisyonunu kontrol etmeye başlamanın tam zamanı gelmiş demektir. Çünkü, bu duruş hiç sağlıklı veya çekici görünmüyor.
7. Buruşuk kıyafetler giymek
Ütü yapmak, uzun süre alan ve uğraştırıcı bir iştir ve insanlar bu yüzden ütü yapmayı oldukça yorucu bulur. Lakin, kırışık kıyafetler günden güne daha çok moda oluyor ve bunu fırsat bilen çoğu insan ütü yapmayı bıraktı bile. Ancak, yalnızca kıyafetleri birbiriyle kombinlemeyi iyi bilen çok az kişi buruşuk kıyafetlerle bile şık görünebilir. Gelin görün ki, çevredeki insanlar çoğu durumda, özellikle de sıcak olmayan havalarda kırışık kıyafetlerle gezmeyi, o sözde moda ikonunun bir ihmali olarak görür.
8. Vücut tipine uymayan kıyafetler giymek
Her kadının kendine özgü bir vücut tipi vardır; belirgin, romantik, doğal ya da maskülen. Bu tipoloji sayesinde kadınlar, kolaylıkla dikkat çekici fiziksel özelliklerini vurgulayan kişisel bir gardırop oluşturabilirler. Burada şunu unutmamalıyız: En uygun duran, feminen veya pahalı giysiler bile bir kişide aşırı derecede gülünç olabilirken, bir başkasında inanılmaz derecede muhteşem görünebilir.
9. Uygun beden kıyafetler seçmemek
İnsanların kombinlerini oluştururken yaptıkları yaygın hatalardan biri de çok büyük ya da çok küçük gelen kıyafetler seçmektir. Bu tercih, direkt olarak kişinin vücut tipinin nasıl algılandığını etkiler. Örneğin, çok sıkı gelen iç çamaşırı giymiş olan bir kadın, ince bir yapıda olsa bile, sırtta ve vücudun yan kısmında katlanmış bir görüntüye sebep olabilir. Diğer bir örnek ise, vücut oranını bozarak vücuda fazladan hacim ekleyen bol pantolonlardır.
Unutmayın ki, bol kıyafetlerin de bedeninize uyan ve uymayan bedenleri vardır. Vücudunuzun şekli değiştiyse, en sevdiğiniz eski eteğinize sığmaya çalışmayın. Bu, hareketlerinizi kısıtlayacağı gibi, eteğin sizin için çok küçük olduğunu da belli edecektir. Kıyafet seçerken etiketteki sayılardan ve harflerden ziyade, aynadaki görüntünüze ve rahatınıza güvenmeniz önemlidir.
10. Yıpranmış bir kemer takmak
Eşsiz bir görünüm yaratan şey, aslında küçük detaylardır. İyi kalitedeki bir kemer, kombininizi bir üst seviyeye taşıyabilir. Yine de büyük mağazalarda elbiseler veya paltolarla birlikte kullanılan kemerler genellikle çok düşük kalitededir; delikleri kolaylıkla gevşer ve birkaç ay kullanıldıktan sonra parçalanır. Bu tür kusurlar, özellikle yanlardan çok dikkat çeker. Bu yüzden, bu tür aksesuarlardan kurtulup, onları kaliteli bir parça ile değiştirmekten çekinmemekte fayda var.
11. Esnemiş kot pantolon giymek
Kot pantolonunuz zaman içinde esnediyse, onu giymeye devam etmemek daha iyi olacaktır. Böyle pantolonların diz ve kalça bölgeleri katlanacağı için vücudunuz belirsiz ve şekilsiz görünebilir. Esnemiş pantolonları geri kazandırmanın en iyi yolu ise, günümüz modasını benimsemektir: Diz kısmında bir delik açmak. Pantolonların daha sıkı görünmeleri için çamaşır makinesinde 90 °C’de yıkayın. Durulama kısmına başlamadan önce çamaşır makinesini durdurun ve deterjan olmadan yıkama işlemini tekrar başlatın. Böylelikle, kotları sıcak suda durulayabilirsiniz.
12. Ten rengine uygun çorap giymemek
İlk bakışta göze çok ufak gibi gelen bu küçük ayrıntı, diğer insanların, kişinin zevkini ve genel vücut şeklini sorgulamasına neden olabilir. Renksiz çoraplar mümkün olduğunca ellerin ten rengine uygun olacak şekilde seçilmelidir. Ayrıca, çoraplar genel görünüme uyum sağlamalı ve dikkat çekmemelidir. Bu yöntem, bacaklarınızın daha uzun ve daha ince görünmesine yardımcı olacaktır. Giysilerin geri kalanından önemli ölçüde farklı renkte olan çoraplar, ekstra yatay bir çizgi oluşturur ve genel olarak biraz daha geniş görünmenize neden olur.
13. Kirli ayakkabılar giymek
Kirli ve bakımsız ayakkabılar kadar bir görünümü bozabilecek hiçbir şey yoktur. Derisi soyulan ayakkabılar veya üzerlerinde kir ile toz lekeleri olan botlar çok dikkat çeker, onları giyen kişiyi düzensiz ve özensiz gösterir. Ayakkabılarınızın her zaman %100 temiz görünmesini sağlamak elbette zor bir şeydir. Fakat, eve geldiğinizde ayakkabılarınızı temizlemeyi bir kural haline getirmek sizin için her türlü faydalı olacaktır. Ayakkabıları düzenli temizlemek iyi bir izlenim yaratmaya yardımcı olur ve ayakkabıların daha uzun süre dayanmasını sağlar.
14. Rahatsız ayakkabılar tercih etmek
Normal bir şekilde yürümenizi engelleyen ayakkabılar, yürüyüşünüzü dengesiz hale getirir. Moda her zaman mantıklı değildir ve çoğu zaman modellerde ve hatta soyunma odasında onları denerken sizin üzerinizde bile güzel görünen şeyler, gerçek hayatta bir işkence aletine dönüşebilir. Başkaları tarafından hemen görünür hale gelir ve kesinlikle zarif durmaz.
15. Çok belirgin kaş dövmeleri
Bazı kaş dövme sanatçıları, ihtiyaç duydukları kaş konturunu sıfırdan çizmeden önce müşterilerinin kaşlarını tamamen alır. Özellikle bazı pigmentlerin zamanla renk değiştirmeye başladığı hesaba katılırsa, sonuç olarak doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkar. Renkler sonrasında yeşil, mavi ve hatta kırmızı renge dönebilir. Günümüzde doğal görünen düzgün kaşlar daha moda. Ne de olsa, doğal kaşlarınızın yerini hiçbir şey tutamaz. Sadece onlara biraz dikkat etmeniz yeterli olacaktır.
Sizi rahatsız eden küçük detaylar var mı? Varsa bunlar neler?