Siyah Renk Giymek Daha Zayıf Görünmenizi Sağlamaz ve Çürütülen 6 Güzellik İnancı
Kadınlar, ortalama olarak yaşamları boyunca güzellik ürünlerine yaklaşık 5.000.000 lira harcıyorlar. Muhtemelen gözlerinin altındaki koyu halkalar için kremler veya pahalı şampuanlar satın alıyorlar. Hayatımız boyunca o kadar çok güzellik efsanesi duyduk ki onları sorgulamayı bıraktık ve sadece “annem/büyükannem/kız kardeşim bana bunu önerdi” diye düşünüp hayatımıza devam ediyoruz.
1. Efsane: Siyah sizi daha zayıf gösterir.
Aslında siyah renk, sihirli bir şekilde sizi daha zayıf göstermek yerine bunun tam tersini yapar: Sabit bir renk olduğu için daha toplu görünmenize neden olur. Siyah, aslında parlak bir renk olduğu için siyah kıyafetler giydiğinizde saklamaya çalıştığınız yere dikkat çekersiniz. Görsel yanılsama gün ışığında işe yaramaz, bu nedenle tek renkli giysiler daha zayıf görünmenize yardımcı olmaz.
Siyah yerine koyu yeşil, lacivert ve gri gibi renkleri deneyebilirsiniz.
2. Efsane: Yüksek güneş koruma faktörü içeren kremler sizi daha iyi korur.
Etikette (güneş koruma faktörü olarak) SPF 30 yazıyor olması korumanın 10 saat süreceği anlamına gelmez. Büyük ihtimalle tuzağa düşersiniz ve en yüksek SPF’li güneş kremini satın alıp, muhtemelen yalnızca bir kez uygularsınız. Aslında SPF seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, güneş koruyucularının her 2 saatte bir yeniden uygulanması gerekir. Hatta çok terliyor veya yüzüyorsanız, kreminizi daha sık yenilemelisiniz.
3. Efsane: Sivilcelerinizi asla sıkmayın.
Sivilceleri patlatmanın yeni sivilcelerin çıkmasına yol açacağını hepimiz duymuşuzdur. Ancak hangi sivilcelerin ne zaman sıkılması gerektiğini biliyorsanız sivilcelerinizi sıkmak, yüzünüze fayda bile sağlayabilir. İyileşme sürecini hızlandıracağı ve cildinizin altında basınç oluşturan bakterileri atacağı için sarı ve iltihaplı olan sivilceler sıkılmalıdır.
Ayrıca, bunun sterilize edilmiş bir iğne ile yapılması tavsiye edilir. Enfeksiyona ve hatta yara izlerine yol açmak çok kolay olduğu için bu konuda bir uzmana güvenmenin daha iyi olduğunu unutmayın.
4. Efsane: Saçınızı her gün yıkamak zararlıdır.
Saçınızı her gün yıkamak gayet iyi ve sağlıklıdır. Ancak her şey saç tipinize ve etkinlik seviyenize bağlıdır. Şampuanınızda kullanılan malzemeleri göz ardı etmemeniz gerekir. Kullandığınız şampuanın, (silikon, pantenol vb. gibi) sert maddeler içermediğinden emin olun. Hatta her gün saçınızı yıkadıktan sonra durulanmayan bir saç kremi bile kullanabilirsiniz.
5. Efsane: Su içmek kuru cildi iyileştirir.
Yalnızca su içmek etkili değildir ve aşırı miktarda su içmek sağlık sorunlarına neden olabilir. Cildiniz, yeterince su içmediğiniz için değil, su cildinizden hızla buharlaştığı için susuz kalır. İyi bir cilt bakımı bunun olmasını engellemeli ve nemi daha uzun süre muhafaza etmelidir. Bu hususta hyalüronik asit içeren ürünlerin son derece etkili olduğu ve tüm cilt tipleri için uygun olduğu söyleniyor.
6. Efsane: Kalıtsal göz altı morluklarından kurtulabilirsiniz.
Ne yazık ki gözlerinizin altındaki kalıtsal pigmentasyon hakkında yapabileceğiniz pek bir şey yok. Çok uyuyabilir ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürebilirsiniz ama yine de o koyu halkalara sahip olabilirsiniz. Hatta güneş ışığına maruz kaldığınızda daha da kötüleşebilirler. Genetik olarak bunlara yatkınsanız onlardan tamamen kurtulamazsınız. Ancak en azından koyu renkli halkaları makyajla kapatmak mümkündür.
7. Efsane: Saç ürünleri, saç kırıklarını tedavi edebilir.
Saç ürünleri yalnızca saçları birbirine yapıştırarak geçici bir çözüm sunar; ancak aslında sorunu kökten çözmez. Saç serumları ve saç kremleri, kırık uçları daha az fark edilebilir hâle getirebilir ve süreci yavaşlatabilir. Yine de sorunu tamamen ortadan kaldıramazlar. Düzenli olarak saç maskeleri uygulamak, uçları düzelttirmek ve saçınızı doğrudan güneş ışığından korumak daha iyi sonuç verecektir.
Başka hangi güzellik efsanelerini duydunuz? Pratikte hangilerini kendi başınıza çürütmeyi başardınız? Deneyimlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşın!