Kendinize Nasıl Davrandığınızı Tam Olarak Gösteren 10 Ayrıntı
Bilge bir insan bir keresinde “Bütün hayatınızı birlikte geçireceğiniz tek insan kendinizsiniz.” demişti ve kesinlikle haklıydı. Mesele şu ki, hayatımızın geri kalanını nasıl bir insanla geçireceğimize karar verecek olan biziz. Kiminle olmak istiyorsunuz, bol bol ilgi gören mutlu bir insanla mı, yoksa kendi istekleri ve faydası hiçbir zaman önceliği olmayan birisiyle mi?
Olumlu Bak’ta, kendisini içtenlikle seven ve değer veren insanların daima iyi bir yol arkadaşı olacağına yürekten inanıyoruz. Bir insanın kendisine karşı nasıl davrandığı hakkında çok şey anlatabilecek, görünüşte önemsiz olan bazı küçük ayrıntılar var.
Kırığı olan tabak çanaktan bir şey yememek ya da içmemek
Kendine saygısı olan bir insan, kenarında köşesinde bir çatlak ya da kırık görürse en sevdiği fincanı ya da tabağı atar. Fakat o kişi, “Ne olacak ki, yeterince iyi...” diye düşünüyorsa ve o tabaktan yemeye yıllarca devam ediyorsa, bilinç dışı bir şekilde hayattaki en iyi şeyleri hak etmediğine inanıyordur. Ancak aslında, azına razı olunca hak ettiğimiz şeyleri elde edemeyiz.
Yediklerinize dikkat etmek
İnsanların ellerine geçen her şeyi yiyor olması, kendilerine özen göstermedikleri anlamına gelir. Burada mesele yiyeceğin fiyatı değil. (Ne de olsa, indirimden hepimiz alışveriş ediyoruz ve bunda bir sorun yok). Geliri çok yüksek olmasa bile kendine değer veriyorsa bir insan, dengeli bir şekilde beslenmeye ve daha kaliteli gıdaları satın almaya çalışır. En ucuz makarnayı ve eti yiyen biri, sağlığını düşünmüyordur ve özenli değildir.
Yemek yemeden önce sofrayı hazırlamak
Pahalı restoranlara gidip, sadece en iyi ürünleri satan mağazalardan alışveriş yapıp kişisel beslenme uzmanınızın bütün tavsiyelerine uyuyor olabilirsiniz. Fakat, yemeğinizi hızlı bir şekilde akıllı telefonunuzun ekranına veya televizyona bakarak yiyorsanız, bunların hiçbir anlamı kalmaz. Yemeğinizi yerken daha çok zaman harcarsanız, sadece sindiriminizi iyileştirmekle kalmaz, kendinizle olan ilişkinizi de güçlendirirsiniz.
Londra’da yaşayan bir dergi editörü olan Kamin Mohammadi, kendini sevmeyi ve kendini İtalyanların yaptığı biçimde kabullenmeyi öğrenmek için Floransa’ya gittiğinde öğrendiği ilk şey sofranın nasıl hazırlanacağı olmuş. Yerel halktan biri ona “Masayı hazırlarım. Bir peçete, belki içinde çiçekler olan bir vazo, bir kadeh şarap koyarım. Lezzetli bir şeyler pişiririm. Bunu birileri soframın ne kadar iyi göründüğünü kontrol edecek diye yapmam. Bunu kendim için yaparım, çünkü öyle yapınca, kendimi iyi hissediyorum. Bu sayede, kendimi daha çekici ve daha mutlu da hissediyorum. Kendime olan saygımı böyle gösteriyorum.” diye anlatmış.
Yapamıyorsanız telefona ya da mesajlara cevap vermemek
Günümüzde neredeyse herkesin cebinde bir telefonu varken ve her dakika mesaj gönderilirken epostaları, mesajları ve telefon aramalarını göz ardı etmek hemen hemen imkânsız hâle geldi. Fakat, mesajlara hemen cevap vermemek asla kötü bir şey değil. Zamanına gerçekten değer veren biri, önceliklerini, hayatını ve davranışlarını kendi isteklerine ve ihtiyaçlarına göre belirler. O yüzden, özel hayatına müdahale etme girişimlerini görmezden gelmeye hakkı vardır.
“Ne olur ne olmaz” diye ucuz kıyafetler yerine kaliteli temel giysileri satın almak
Bazı insanlar giyim mağazalarındaki indirimleri görünce ihtiyacı olmayan şeyleri almadan duramaz. Böyle zamanlarda ürünün kalitesi, görünüşü ve gerçekten bir ihtiyaç olup olmaması gibi şeyler akıllarına bile gelmez. “Çok ucuz. Nasıl olsa bir gün lazım olur.”
Kendisine saygısı olan bir insan ise kıyafetlere karşı farklı tavır takınır. Çünkü düzgün ve iyi görünen giysiler, başkalarında iyi izlenimler bırakmanıza ve öz saygınızı geliştirmenize yardımcı olur. İşte, bu yüzden, kendisini seven insanlar görünüşüne daima dikkat eder ve kaliteli giysiler satın almaya çalışır. Neden azına razı olup ihtiyacınız olmayan bir şeye para harcayasınız ki?
Kalitesiz eski kıyafetleri giymemek
İnsanlar, sık sık atamadıkları şeyleri giyer. Fakat aynı zamanda esnediği, lekelendiği ya da delikleri olduğu için onları dışarıda giyemezler. Hatta bazı insanlar, işe giderken pantolonlarının altına eski külotlu çoraplarını" giyiyor ve “nasıl olsa kimse görmeyecek” diye düşünüyor.
Psikologlara göre, kötü görünen (delikleri, lekeleri veya tüy topakları olan) kıyafetler, öz saygımıza olumsuz bir etki yapıyor. Bir insan güzel kıyafetler giyerek kendisine olan saygısını güçlendirir. Bunu yaparken evde televizyon karşısında oturmasının ya da iş yerinde olmasının bir önemi yoktur.
Ayakkabılar konusunda cimrilik etmemek
Sağlığına ve görünüşüne pek özen göstermeyen bir insan, ayakkabılarının kalitesine de önem vermez. Bir sezon giydikten sonra kötü görünen ucuz ayakkabılar alır. Bu yaklaşım, sadece ilerisini düşünmemek değildir. Aynı zamanda zarar verir. Ucuz ayakkabılar düzgün görünebilir, ama düşük kaliteli malzemelerden yapıldıysa rahatsızlık duymanıza ve belki de ciddi sağlık sorunları yaşamanıza neden olur.
İyi ayakkabılar ayaklarınızın anatomisine göre üretilir. Ayakkabının içindeki mikro iklim ideal düzeydedir ve en önemlisi de senelerce kullanıldığı hâlde böyle ayakkabıların hâlâ harika görünecek olmasıdır.
Dişlere iyi bakmak
Dişlerinizin durumu, hakkınızda çok şey anlatır. Güzel bir gülümseme, sadece sağlıklı olmanın değil, mali durumunuzun da göstergesidir. Üstelik dişler, ilk dikkat çeken şeylerden biridir. Çeşitli araştırmalara göre, gülümsememiz karşı cinsle olan iletişimimizde ve iş görüşmelerinde büyük bir rol oynuyor.
Sağlıklı bir gülümseme yalnızca sağlıklı olmanın belirtisi değildir. Aynı zamanda, kendimize güvenmemizi de sağlar. Çarpık, kötü görünen dişler, çürükler ve kötü kokan bir ağız, çekici olmak için gösterdiğimiz tüm çabayı mahveder. Kendisini seven ve kendisine saygısı olan bir insan, bunu aklından çıkarmaz ve ağız sağlığı için düzenli olarak diş hekimine gider.
Yeteri kadar fiziksel aktivitede bulunmak
Fiziksel egzersizlerin sağlığımıza olan faydaları bir sır değil. Kiloyu kontrol etmeyi ve kalp damar hastalıkları, inme veya ikinci tip diyabet gibi sağlık sorunlarını yaşama ihtimalini azaltmayı sağlar. Ayrıca, spor yapmanın öz saygımıza da olumlu bir etkisi vardır.
Bilim insanları, öz saygı sorunları olmayan insanların genellikle bir fiziksel aktiviteyle uğraştığını kanıtladı. Kimisi spor salonuna gidiyor kimisi evde egzersiz yapıyor kimisi de sadece düzenli olarak yürüyüşe çıkıyor. Tüm bu fiziksel aktiviteler vücudunuzun sağlığını destekler, stresi azaltır ve yaşam kalitenizi iyileştirir.
Başkalarının dedikodusunu yapmamak
Kendisine saygısı olmayan insanlar, başkasının arkasından konuşunca kısa bir süre için de olsa kendilerini iyi hissederler. İşte, bu kıskançlıktır. Öz saygısı az olan insanlar, yaşamlarını değiştirecek bir şey yapmaktansa başkalarının başarılarını değersizleştirmeye çalışır.
Kendisine saygısı olan bir insan, zamanını ve enerjisini dedikoduya harcamaz. Başkalarını hor görerek daha iyi görünmeye çalışmaz. Hayatının kendi sorumluğunda olduğunu bilir ve yolunda gitmeyen bir şey olduğu zaman, suçu şanslı arkadaşlarında değil, kendisinde arar.
Kendisini seven ve kendisine saygı duyan insanları nasıl tanırsınız?