Olgunlaşmamış Ebeveynlerin 7 Davranışı ve Çocukları Üzerindeki Etkileri

Duygusal olgunluk, duygularınızı nasıl kontrol edeceğinizi bilmek, başkalarını suçlamak yerine kendi hatalarınızın sorumluluğunu almak ve diğer insanların bakış açılarını kabul etmek anlamına gelir. Ne yazık ki yetişkin olmak duygusal yönden olgun olmak anlamına gelmez ve bu da insanın çocukları üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Olumlu Bak’ta biz, duygusal zekânız üzerinde çalışmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz. O hâlde, duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynlerin nasıl olduğunu birlikte görelim.

1. Yalnızca fiziksel ihtiyaçlarınızı karşılamayı bilirler.

Duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşıladıklarından emin olma konusunda çok iyi olabilirler. Beslenme, barınma ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayabilir ve hasta olduklarında onlara bakabilirler. Ancak böyle ebeveynler duygusal destek vermede pek iyi değillerdir. Çocukları bir şeyden dolayı endişeli veya üzgün olduğunda, bu hislerini ciddiye almayabilirler. Çünkü her ihtiyacı karşılanan bir çocuğun nasıl herhangi bir sorun yaşayabileceğini anlayamazlar.

2. Hislerini nasıl ifade edeceklerini bilmezler.

Derin duyguları ifade etme söz konusu olduğunda, duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynler kendilerini rahat hissetmezler. Bir çocuğun, sevildiğini bilmesi gerekir, ancak böyle ebeveynler ilgi göstermede pek iyi değillerdir. Bu durum kendi yetiştirilme tarzlarından kaynaklanıyor olabilir. Zira, kendi çocukluk dönemlerindeki duyguları, paylaşılan veya hakkında konuşulan şeyler olmayabilir. Hayatlarının sonraki dönemlerinde ise çocuklarıyla daha derin bir duygusal düzeyde bağ kurmak istedikleri zaman hassas ve zayıf görünmekten korkarlar.

3. Farklılıklara müsamaha etmezler.

Duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynler, her şeyin doğrusunu sadece kendilerinin bildiklerini düşünürler. Eğer farklı bir düşünceye sahipseniz onlarla ortak bir noktada buluşmaya çalışmanın yararı olmaz. Çünkü sizin görüşünüz, onlar için basbayağı kabul edilemezdir. Bu yüzden çocukken, muhtemelen her şeyi ebeveynlerinizin istediği ve sizin için en iyisi olduğuna inandığı şekilde yapmak zorunda kalmış olursunuz.

4. Çocukça davranırlar.

Duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynler duygularını sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi bilmediklerinden dolayı, onlar için kendi hislerini anlamak da zor olabilir. Buna rağmen, hangi duyguları yaşadıklarını ve neye ihtiyaç duyduklarını çocuklarının bir şekilde bilmesini beklerler. Eğer çocuk bunu bilmiyorsa ona sinirlenebilir ve istediklerini vermediği için çocuğun kendini suçlu hissetmesini sağlayabilirler.

5. Size sık sık ani ve sert tepki gösterirler.

Duyguları doğru şekilde ifade edememenin bir parçası da onları nasıl kontrol etmeniz gerektiğini bilmemektir. Bu yüzden, duygusal olgunluğa erişmemiş ebeveynler sık sık öfkeye kapılabilir ve hatta keyiflerini kaçıran her şey için çocuklarını suçlayabilirler. Siz de çocukken, anne babanızın yanındayken söylediğiniz veya yaptığınız şeylere muhtemelen çok dikkat ediyordunuz, çünkü onları sinirlendirebileceğinden korkuyordunuz.

• Babam, ben 3 yaşındayken evin bir odasını boyuyordu ve ben yanlışlıkla bir miktar boyaya bastım. Onlarca yıl sonrasında, hâlâ yılda birkaç kez bunun lafını ediyor ve hâlâ bana kızgın. © Spartan2470 / Reddit

6. Duygusal anlamda hiç çaba göstermezler.

Duygusal çaba, biriyle olan ilişkinizi sürdürmek için yaptığınız şeylerdir. Duygusal olgunluğa erişmemiş annenin ve babanın olduğu bir ailede, bu çabayı gösterme sorumluluğu çocuğun omuzlarına yüklenir. İlişkinin bozulmuş olması çocuğun suçu olmasa bile, o ilişkiyi düzeltmek onun görevi hâline gelir. Diğer taraftan anne babası, hiçbir zaman hatalı olduklarını kabul etmeyebilir ve davranışlarından ötürü özür dilemeyebilirler.

7. Dengesiz davranırlar.

Olgunlaşmamış ebeveynler ve onların duyguları, diğer insanlardan veya dış faktörlerden kolayca etkilenir. Ruh hâllerinin yanı sıra, çocuklarıyla olan etkileşim biçimleri de sık sık değişebilir. Belli bir süre boyunca çocuklarının hayatına karşı oldukça ilgili olabilirler ve sonra aniden daha umursamaz ve mesafeli hâle gelebilirler.

Yukarıda bahsedilen durumlardan herhangi biri size tanıdığınız birinin annesini ve babasını hatırlattı mı? Sizce bu, çocukları nasıl etkileyebilir? Duygusal zekâ üzerinde çalışmak için ne tavsiye edersiniz?

Olumlu Bak’ın artık kendi Podcastleri var. Buradaki harika hikâyelerimizi yanınıza alın ve istediğiniz zaman, istediğiniz yerde açarak keyifle dinleyin.