İnanmayı Bırakmanız Gereken 10 Piercing Efsanesi

Piercing, gelmiş geçmiş en eski vücut aksesuarlarından biri. Binlerce yıl öncesinden beri çeşitli uluslar piercing kullanıyor. Bu uzun tarihine rağmen, günümüzde hâlâ piercing hakkında birçok yanlış fikir dolaşıyor. Bu yanlış fikirler ve piercing hakkındaki eksik bilgiler de çeşitli sorunlara ve zorluklara yol açabiliyor.

Olumlu Bak ekibi olarak, piercingler hakkındaki en popüler efsaneleri sizler için derledik.

1. Kulağınız delindikten sonra altın, gümüş veya cerrahi çelikten üretilen küpeler takmanız gerekir.

İşte, alerjik cilt iltihaplarına yol açabilecek bir efsane daha.

• Kaliteli altın bulmak zordur. Bu yüzden, birçok insan nikel içerebilen daha ucuz türler satın alır. Fakat, nikelin alerjik reaksiyonlara neden olduğu düşünülüyor.
• Paslanmaz çelik alerjik reaksiyonlara neden olmaz. Bu yüzden, delici iğneler ondan yapılır. Ancak, tüm paslanmaz çelikler iyileşme döneminde takmak için uygun olmayabilir. Bu dönemde, hiçbir katkı maddesi içermeyen paslanmaz çeliğe ihtiyacınız olur, ancak onları bulmak zor olabilir.

2. Yeni deliğe her tür küpe takılabilir.

Aslında çoğu bijuteri ürünü, yeni delinmiş cilde uygun olmaz.

• Bijuteri ürünlerinin genellikle kirleri toplayan dış kısımları bulunur. Bu nedenle, bu tür ürünler enfeksiyona yol açabilir.
• Piercing için üretilen özel takılar cilalıdır ve küpeyi kulağınıza sabitleyen klipsleri dışarıda değil içeride yer alır. Bu tür küpeleri takmak zordur. Ancak, delik çok daha hızlı iyileşecektir. Ayrıca, genellikle delme işleminden sonra ortaya çıkan şişliği hesaba katarak en uygun uzunluğu seçmenize olanak sağlarlar.

3. Küpeleri sık sık çevirmek gerekir.

Kulağını deldirmeye karar veren birine verebileceğiniz en kötü tavsiyelerden biri, küpesini sık sık döndürmesi gerektiğini söylemeniz olacaktır.

• Küpeyi düzenli olarak çevirmek yarayı daha da kötüleştirir ve iyileşme sürecini uzatabilir. Bu nedenle, deneyimli piercing uzmanları, diğer takı türlerinden daha kolay hareket edebildikleri için, ilk aşama olarka burunda halka şeklinde bir takı kullanılmasını tavsiye etmemektedir.
• Eğer yeni deliğe iyi bakarsanız, sağlıklı kalması için başka bir şey yapmanıza gerek kalmayacaktır.

4. Oksijenli su, bu süreçte en yakın arkadaşınızdır.

Yaygın kullanımına rağmen oksijenli su, aslında her zaman en iyi çözüm olmayabilir.

• Yarayla temas eden oksijenli suyun nasıl köpürdüğünü düşünün. Bu etki, tüm kirin yaranın dışına çıkmasını sağlar. Ancak, bilim insanları, oksijenli suyun yarayı iyileştirmek için bağ dokusu hücrelerini yok edip etmediğini anlamak için hâlâ araştırma yapmaya devam ediyor. Ne yazık ki, henüz araştırmalarını sonlandırabilmiş değiller.
• Bilim insanları ayrıca, oksijenli suyun dezenfekte edici özelliklerinden de tam olarak emin değiller. Dünya Sağlık Örgütü, sadece 3 antiseptiği kabul ediyor: Klorheksidin, etanol ve povidon iyodür. Listede oksijenli su yer almıyor.
• Yeni bir delik için yalnızca klorheksidin kullanılabilir. Klorheksidin diş hekimleri tarafından kullanıldığı için siz de gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Klorheksidini ağzınızda kullanırsanız dişleriniz biraz sararabilir, ancak bu, zamanla geçecektir.

5. Bir yeri deldirmenin acı verdiğini/vermediğini söylemek.

Piercinglerin “acı verdiğini” ya da “acı vermediğini” söylemek de birer efsanedir. Çünkü acı, çok değişken bir duygudur ve her bireyin acı eşiği diğerlerinden farklıdır. Ancak, yine de çeşitli piercingler için acı seviyesi tablosu bulunmaktadır.

• En az acı verici noktalar kulak memeleri ve göbek deliğidir.
• Piercing için daha acı veren noktalar kaşlar, dudaklar, dil ve burun delikleridir.
• Bir sonraki en acı verici alan, lob hariç tüm kulağın yapısını oluşturan ve delinmesi çok fazla iş gerektiren kalın kıkırdaktır.
• Piercing yaptırması en acı verici alanlar ise, kişinin özel bölgeleridir.

6. Küpeyi çıkarırsanız delik hemen kapanacaktır.

Deliğin hemen kapanacak olması da aslında bir efsanedir. Çünkü, her vücudun kendine özgü bir iyileşme süreci vardır.

• Bazı insanlar, göbek deliğindeki piercingi çıkarabilir ve gelecek yazın başında yeni bir delik deldirmek zorunda kalabilir. Bununla birlikte, bazılarının ise önümüzdeki 3 yıl boyunca delikleri açık kalabilir.
• Bir piercing izinden kurtulmak istiyorsanız, onarıcı merhemler kullanabilirsiniz. Ancak, bu kremlerin her zaman yardımcı olmayacağı konusunda sizi uyarmamız gerekiyor. Böyle durumlarda, cerrahi işlem yaptrımayı ve dikiş attırmayı düşünebilirsiniz.

7. Sadece gençler piercing yaptırır.

Günümüzde hâlâ çoğu insan, piercinglerin yalnızca genç kızlara ya da erkeklere uygun olduğunu düşünüyor.

• Piercingli kişilerin iş bulmakta zorlandıkları bazı profesyonel alanlar bulunmaktadır. Lakin bu zorluk, şirketlerin yönetimi muhafazakâr olduğu için değil de genellikle piercing hakkında önyargıları olan yaşlı müşterilerden kaynaklanıyor olabilir.
• Ancak, 2014 yılında 194 üniversite öğrencisinin ve 95 çalışan yetişkinin belirli bir iş adayı hakkında yorum yapmalarının istendiği ilginç bir araştırma yapıldı. Katılımcıların yarısına yüzünde piercing olmayan bir adayın özgeçmişi, diğer yarısına ise dudağında ve kaşlarında piercing olan bir adayın özgeçmişi verildi. Piercingli adaylar mesleki beceriler, iletişim becerileri ve ahlaki nitelikler açısından daha düşük bir puan aldı. Ancak, araştırmanın daha ilginç yanı, araştırmada yer alan genç katılımcıların, piercingli insanlara yaşlılardan daha sert davranması oldu.

8. Dilleri delik olan insanlar peltek konuşur.

• Tabii ki delme işleminden hemen sonra rahatsız hissetmemek imkânsızdır. Ağzınızdaki yabancı nesneye alışmanız da mutlaka biraz zaman alacaktır. Fakat, bu konuda endişlenmenize gerek yok. Çünkü bu, kalıcı bir problem yaratmaz. Çeşitli çalışmaların gösterdiği üzere, dillerinde piercing olan kişilerle olmayanlar arasında telaffuz becerileri açısından büyük bir fark bulunmuyor.
• Dile yapılan piercinglerin yaratacağı en büyük tehlike ise, dişlere verebilecekleri olası zararlardır. Eğer dişlerinizin zarar görmeye eğilimli olduğunu düşünüyorsanız, dilinizi deldirmemek daha iyi bir fikir olacaktır. Dişleriniz güçlü olsa bile, dişlerinizle takıya dokunmayı alışkanlık haline geitrmekten kaçınmalısınız. Ayrıca, diş hekimleri uyurken dilinizden piercinginizi çıkarmanızı öneriyor.
• Bazı uzmanlar, dil ucunu yatay olarak delen ve “yılan gözü” olarak adlandırılan piercingi tavsiye etmiyor. Dediklerine göre, burada birçok kas zorlandığı için bu durum telaffuz problemlerine yol açabiliyor ve hatta dişlerin zarar görmesine bile neden olabiliyor.

9. Göğüsteki piercingler emzirmeye engel değildir.

Göğüslerinde piercing olan birçok kadın bebeklerini gayet iyi besleyebiliyor, ancak, bazı riskler ve bilmeniz gereken şeyler olduğu da bir gerçek.

• Göğüs ucundaki piercingler sinirlere zarar verebilir. Bu zarar, süt salgılanmasında problemlere neden olabilir.
• Uzmanlar, hamile ya da emziren kadınların piercing yaptırmamasını söylüyor. Bu dönemlerde vücutta meydana gelen hormon değişiklikleri nedeniyle göğüs uçlarının hassasiyeti yüksek olur ve delme işlemi için uygun değildir. Oluşan tahriş ise, erken doğuma neden olabilir. Ayrıca, herhangi bir problemden dolayı ilaç kullanmanız gerekirse, ilaçların dozu oldukça az seviyede tutulmalıdır.
• Eğer yakında bir bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, bir yerlerinizi deldirmeyin. Çünkü, iyileşme süreci 6 aydan 12 aya kadar sürebiliyor. Delme işlemi ile doğumunuzun arasındaki süre ne kadar artarsa, riskler da o kadar azalacaktır.
• Ayrıca, bebeğiniz sütten kesildikten hemen sonra piercing yaptırmak da iyi bir fikir olmayabilir. En iyisi, hormon seviyeleriniz hamilelik sürecinden önceki normal seviyelerine dönene kadar beklemektir.
• Uzmanlar, doğumdan çok önce piercing yaptırdıysanız ve yara iyileştiyse, herhangi bir sorun yaratmaması için emzirme döneminde tüm takıların çıkarılmasını öneriyor. Fakat, piercinglerini yalnızca bebeklerinizi emzirme anında çıkarmayı tercih eden anneler de yok değil. Böyle bir durumda, bebeğe de zarar verebilecek herhangi bir enfeksiyonu önlemek için ellerinizin ve takılarınızın temiz olduğundan emin olmakta fayda var.
• Uzmanlar, göğüs ucundaki deliklerin daha fazla süt salgılanmasına neden olabileceğini ve fazla süt salgılanmasının iyi mi, yoksa kötü mü olduğundan emin olmadıklarını belirtiyor. Ne olursa olsun, emzirme süreciniz hakkında bir uzmanla görüşmenizde fayda var. Size, bebeğin bir seferde çok fazla emmemesi için, onu emzirirken durmanız gereken en iyi pozisyon hakkında tavsiyeler vereceklerdir.

10. Kulağınızı ne kadar erken deldirirseniz o kadar iyi.

Çocukların kulaklarını deldirmek ya da deldirmemek yalnızca ebeveynlerin karar verebileceği bir konudur. Bazı insanlar, bu acılı süreci hatırlamaması için çocukların kulaklarının henüz bebekken deldirilmesinin daha iyi olacağını düşünüyor. Diğer yandan, bazı insanlar ise, aslında çocuğun daha büyük bir yaştayken karar vermesi gerektiğini düşünüyor.

Küçük yaşta kulak deldirme konusunda görüşünüz ne olursa olsun, aklında bulunması gereken birkaç nokta olduğunu unutmayın:

• Öncelikle, bir çocuğa küpelerini çekmesinin, döndürmesinin ve küpelerine sık sık dokunmasının kötü olduğunu anlatmanın oldukça zor olacağını unutmamalısınız. Çocuklar yanlışlıkla kendilerine zarar verebilir, özellikle de küpelerin boyutu büyük ise. Küpeleriyle oynadıkça, kulak memelerini bile yırtabilirler. Bu ise, iyileşmesi oldukça uzun süren yaralara neden olabilir.
• İkinci olarak, küpe gibi küçük nesnelerin çocuğun ağzına ya da burnuna kaçabileceği de bir gerçek. Küpelerin yutulması veya burna kaçması, bazı acil müdahale gerektiren sonuçlar doğurabilir.
• Son olarak, kulak deliklerinin eşit olmayacağı riskini de atlamamak gerek. Kulaklarımız delinirken biz yetişkinler bile tam olarak sabit duramıyorsak, bir de çocukları düşünün. İşlem sonucunda, farklı hizalarda iki tane delik açılabilir. Ayrıca, vücut küçük yaşlarda daha hızlı değiştiği için düzgün şekilde delinmiş bir kulak deliği bile büyüdükçe değişebilir ve çocuk büyüdüğünde kulağını yeniden deldirmek ya da asimetrik bir kulak deliği kullanmak zorunda kalabilir.

Sizce piercing, vücudun en çok hangi bölgesine yakışır? Asla piercing yaptırmam dediğiniz bir yer var mı? Yorumlarda bizimle paylaşın!