Doktorlar, Filmlerdeki Hiç Gerçekçi Olmayan Enstanteleri Açığa Vuruyor: Gerçek Hayatta Bunları Yapamazsınız.
Filmlerde ve dizilerde birçok kez elektroşok cihazının insanları nasıl hayata döndürdüğünü izlemişizdir. Birinin kalbi durur ve doktor “Şimdi!” diye bağırarak hastaya elektrik şoku uygular. Sonra da kalbi duran kişi mucizevi bir şekilde hayata döner! Ancak, aslında bu işlem bu şekilde uygulanmaz ve gerçekte elektroşok cihazı kişiyi hayata döndürmez. Bunun gibi sadece filmlerde olup da gerçek hayatta mümkün olmayan birçok başka tıbbi durum söz konusudur.
Olumlu Bak olarak biz de filmlerde ve dizilerde tıbbi müdahale yapılan sahnelerden çok etkileniyoruz. Ama bazen insana “yok artık” dedirten son derece gerçek dışı bazı enstanteleri sizinle paylaşmak istedik.
1. Kalp masajı her zaman insanları hayata döndürür ve bu genellikle çok hızlı olur.
Kalp masajı yapmanın doğru yolu, ambulans gelene kadar 30 kere göğüse baskı uygulamak, ardından 2 kere ağızdan nefes vermek ve buna devam etmektir. Ayrıca, bu sırada dakikada 100 ila 120 kez baskı yapmanız önemlidir. Eğer kalp masajı zaten bir doktor tarafından yapılıyorsa, kişinin bilinci geri gelene kadar, bazı durumlarda 30 dakikadan daha uzun bir süre yapılması gerekebilir.
Televizyonda kalp masajı sonrası hayatta kalma oranı yaklaşık %70’tir. Ancak bu oran, gerçek hayatta daha düşüktür. Karakterler genellikle, gerçek hayatta çok nadir görülen bir şekilde, birkaç kez göğüslerine baskı uygulandıktan sonra kendilerine gelir ve konuşmaya başlar. Örneğin, Açlık Oyunları 2: Ateşi Yakalamak filmini ele alalım. Filmde Finnick, kalp masajına başladıktan sonra Peeta’nın uyanması ve tamamen hayata dönmesi bir dakikadan az sürüyor.
2. Elektroşok cihazı herkesi hayata döndürebilir.
Bir şok cihazının işe yaraması için kalbin içinde kısmen de olsa elektrik akımının olması gerekir. Bu cihaz, kalp atışında düzensizlik olduğunda ve atışın normal ritmine döndürülmesi gerektiğinde etkilidir. Ancak filmlerde, kalbi atmayan birini diriltmek için sıklıkla şok cihazı kullanılır. Oysa bu, yanlıştır. Çünkü şok cihazı, kendi kendine kalbin içinde elektrik akımı başlatamaz. Tersine, olan akımı durdurur.
3. Doktorların kendi sterilizasyon standartları vardır.
Ameliyathanede herkesin maske ve eldiven takması genel bir kuraldır. Eldivenler takıldıktan sonra onları çıkaramaz veya maske dahil hiçbir yüzeye dokunamazsınız. Bir cerrahın maskesini ayarlaması veya tıbbi ekipmana dokunması gerekiyorsa, bunu, onun için steril olmayan eldivenli başka biri yapar. Filmlerde ise, insanlar genellikle bu kuralları unutur.
Örneğin, Doctor Strange’deki ameliyat sahnesinin başında sadece bir kişi maske takıyor. Ayrıca sahnede, steril olmayan bir tıbbi alete dokunan steril eldivenli biri ve Doctor Strange’in gözlüğünü düzeltmek için eldivenlerinden birini çıkaran bir asistan görüyoruz. Sonra ise, odadaki herkes birden maske takıyor. Ancak, onları takmak için steril eldivenlerle dokunmaları gerekir ve gerçek hayatta cerrahlar bunu asla yapmaz.
4. Hastalar birden komadan çıkıveriyor.
Komadan çıkan insanların, toparlanmak için zamana ihtiyacı vardır. Bu insanların bazıları için eski hâllerine dönmek, yıllarca süren fizyoterapi gerektirebilir. Ancak, televizyonda komaya giren karakterler çabucak iyileşir. Örneğin, Kill Bill’in ilk filminde veya The Walking Dead dizisinde ana karakter komadan çıkar ve sadece birkaç dakika sonra yürümeye başlar.
5. Hata yapmakta sorun yoktur.
Televizyon dizilerindeki tıp uzmanları sıklıkla hata yapar. Ancak, bunu yaptıkları için ciddi bir ceza almazlar. Örneğin, Grey’s Anatomy dizisinde bir asistanı oynayan Izzie, bir hastaya âşık olur. Daha sonra, bağışçı listesinde o hastanın ismini yukarıya taşımak için kasten durumunu kötüleştirir. Sonuç olarak, bunu yaptığı için sadece kınama cezası alır.
Gerçek hayatta ise, bu asistanın ihtisasına devam etmesine ya da bir daha hekimlik yapmasına izin verilmez. Ayrıca, bu kişi, dava edilebilir ve muhtemelen bir süre hapis cezasına çarptırılırdı.
6. Ameliyat sırasında hastaların gözleri bantlanmıyor.
Ameliyat edilen hastaların, ameliyat sırasında anestezi altında uyurken göz kapaklarının bantla kapatılması önerilir. Bu, gözlerinin yaralanmasını önlemek için yapılır. Televizyonda ise, bu standart uygulama genellikle göz ardı edilir. Ancak Uykusuz filminde bu doğru bir şekilde yapılmıştı.
7. Hemşirelere yeterince güvenilmez.
Doktorların televizyon dizilerinde ana karakterler olmasına alışkınızdır. Bu doktorlar, hastalarını sürekli kontrol eder ve esasen hastanedeki “önemli” işlerin tümünü onlar yapar. Onların aksine hemşireler, genellikle arka plandadır ve gereksizmiş gibi tasvir edilirler. Ancak, gerçekte kritik tıbbi bakım işini hemşireler üstlenir. Ayrıca, hastalarla en çok etkileşime girenler de onlardır.
Dahası, televizyon dizilerinde doktorlar tarafından yapılan ve izleyicilerin havalı bulduğu işlerin çoğu genellikle hemşireler tarafından yapılır. Örneğin, House M.D. dizisinde ne olduğu belirlenemeyen hastalık nöbetlerinden mustarip bir hasta vardı. Dr. House ve ekibi, hastanın tenya enfeksiyonu olduğunu keşfetti ve izleyiciler, konulan bu tanının dâhice olduğu düşündü. Oysa, deneyimli bir hemşire de aynı tanıyı kolaylıkla koyabilirdi.
8. Nöbetlere tam tersi şekilde müdahale edilmelidir.
Birisi nöbet geçirdiğinde, televizyondaki doktorlar genellikle hastayı tutup dilini yutmasını engellemek için ağzına bir şey koyar.
Gerçekte, bunların hiçbirini yapmamaları gerekir. Nöbet geçiren bir kişinin dilini yutması imkânsızdır ve ağzına bir cisim sokmak, hastanın dişlerini kırabilir. Bunların yanı sıra, doktorların hastanın hareketlerini kısıtlamaması gerekir. Yapabilecekleri ve yapmaları gereken şey, daha kolay nefes almasını sağlamak için hastayı hafifçe yana çevirmek ve başının altına yumuşak bir şey koymaktır.
Siz de bu gerçekçi olmayan sahnelerin herhangi birinin farkına varmış mıydınız? Gerçek hayatta tıbbi müdahalelerle ilgili başka neler mümkün olmazdı? Filmleri ve dizileri izlerken tıbbi müdahalelerin doğru olması sizin için önemli mi? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!