Harry Potter Serisi ve Fantastik Canavarlar Serisi Arasındaki 11 Bağlantı
Harry Potter’ın hikâyesi, kendilerini Hogwarts’ın koridorlarında yürürken ve arkadaşlarıyla büyülü maceralar yaşarken hayal ederek büyüyen bir kuşağı etkisi altına aldı. Bu hikâye, günümüzde beyaz perdeye geri dönüyor, ancak bu sefer başka kahramanları ele alıyor ve Voldemort ile son savaşı tanımlayan olayları anlatıyor. Fantastik Canavarlar serisinin üçüncü filmi bu sene vizyona girdi ve hayranlar, bu iki seri arasındaki benzerlikleri gözden kaçırmadı.
Olumlu Bak ekibi olarak hepimiz gerçek birer Potterhead olduğumuz için her iki seriyi de çok özgün yollarla birbirine bağlayan benzerlikleri ve eğlenceli gerçekleri incelemeye karar verdik.
1. Büyücüler ve büyücü olmayanlar arasındaki bir arada yaşama mücadelesi her iki seride de benzer.
Büyülü dünya ile Muggle (ya da büyüsel olmayan) dünya arasındaki bir arada varoluş mücadelesi, J.K.Rowling’in evreninin temel bir parçası. Sihirli kişilerin sihirle ilgisi olmayan akrabalar tarafından kabulü için de aynı şey geçerli.
Bu anlamda her iki hikâyedeki kötü adamlar, Harry Potter’daki Voldemort ve Fantastik Canavarlar’daki Grindelwald, büyücülerin, büyücü olmayanlara karşı üstünlüğünü sağlamak için (farklı yöntemlerle) savaşıyor.
2. Büyülü yaratıklar her iki hikâyenin de önemli bir parçası.
Büyülü yaratıklar, sihirli dünyanın önemli ve ayırt edici bir özelliği. Şahmeran, anka kuşu, insan başlı atlar ve devler gibi tanınmış mitolojik hayvanlardan, testraller ve gribiler gibi icatlara kadar bu seriler, bu büyüleyici canavarları destekleyen geniş bir yaratıcı repertuara sahip olduğunu kanıtlamış bulunuyor.
3. Grindelwald’ten, Fantastik Canavarlar serisinden önce de bahsedilmişti.
Gellert Grindelwald, Fantastik Canavarlar serisinin ilk filminde ana kötü adam olarak ortaya çıktı. Ancak Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda, Ron’un Harry’ye Dumbledore’un 1945’te kara büyücüyü yendiğini söylediği, silinmiş bir sahnede bu karaktere zaten bir gönderme vardı.
Lakin karakter, yine de Harry Potter ve Ölüm Yadigarları — Bölüm 1’de kısa bir süre görünmüştü. Daha genç hâli Jamie Campbell Bower tarafından, şimdiki hâli de Michael Byrne tarafından canlandırılmıştı.
4. Dumbledore’un hikâyesi, her iki hikâyeyle tamamlanıyor.
Albus Dumbledore figürü, büyülü dünyadaki en önemli karakterlerden biri. Bilge ve güçlü bir karakter olmasına rağmen, en azından ilk filmlerde büyük ölçüde olaylardan uzak duruyor. Seyirci, onun gerçekte kim olduğunu ancak sondan bir önceki Harry Potter filminde öğreniyor. Daha sonra, Fantastik Canavarlar serisinde, Potterhead evrenindeki en ünlü büyücülerden birinin gerçekte kim olduğunu ve hikâyesini öğrenebiliyoruz.
5. Sihirli kurumlar her iki hikâyede de önemli.
Büyülü dünyayı düzenleyen çeşitli bakanlıklar, Potterhead evreninde hayati öneme sahip. Harry Potter’da Britanya Sihir Bakanlığı’nı zar zor görebilmiştik, ancak Fantastik Canavarlar’ın ilk filminde Amerika Birleşik Devletleri’nde sihri yönetmekten ve yönetimden sorumlu olan MACUSA’yı rahatça görebildik.
6. Lestrange ailesi her iki seride de önemli bir rol oynuyor.
Lestrange soyadı, ilk kez Harry Potter’ın beşinci filminde, şeytani Bellatrix kim olduğunu açıkladığında ortaya çıktı. Ama sonra Fantastik Canavarlar’ın ikinci filminde, Lestrange soyadının meşru sahibi (Bellatrix onu evlilik yoluyla edindiğinden beri) ve kahramanın kardeşi Newt Scamander’ın nişanlısı Leta ile tanıştık.
7. Kelid Aynasını Fantastik Canavarlar’da da görüyoruz.
Kelid’in Aynası, Harry Potter’ın ilk bölümündeki en ilginç nesnelerden biri olarak ortaya çıktı, çünkü kendisine bakan herkese, dünyada en çok istediği şeyi gösteriyordu. Fantastik Canavarlar’ın ikinci filminde, sihirli aynayı tekrar görebildik, bu sefer Dumbledore’un mutlu olmak ve Grindelwald ile savaşmamak konusundaki büyük arzusunu gösteriyordu.
8. Nicolas Flamel ve felsefe taşı, Harry Potter’da yer aldıktan sonra Fantastik Canavarlar’da da ortaya çıktı.
Ünlü simyacı Nicolas Flamel, ölümsüzlük sağlama gücüne sahip büyülü bir nesne olan felsefe taşının yaratıcısı ve taşıyıcısı olarak ilk Harry Potter filminde yer almıştı. Bu karakter, daha sonra Fantastik Canavarlar’ın ikinci filminde, karanlık büyücü Grindelwald’a karşı savaşında Newt Scamander’ın ikinci derece müttefiki olarak göründü.
9. Voldemort’un yılanı Nagini, Fantastik Canavarlar’da insan formunda görünüyor.
Harry Potter serisinde Nagini ile kötü adam Lord Voldemort’a eşlik eden acımasız yılan olarak tanışmıştık. Fantastik Canavarlar serisindeki en şoke edici keşiflerinden birini ise ikinci filmde onu insan formunda görebildiğimiz zaman fark ediyoruz. Böylece Nagini’nin, büyülü dünyanın en karanlık büyücüsünün hizmetkârı olarak yakalanmadan önceki geçmişini öğrenmiş oluyoruz.
10. Böcürtler her iki hikâyede de var.
Böcürtleri üçüncü Harry Potter filminde görüyoruz. Bunlar, fiziksel olarak en büyük korkumuzu temsil eden yaratıklar ve gülünç bir durumda hayal edilerek alt edilebilirler. Fantastik Canavarlar’ın ikinci filminde, bu tür yaratıklar, büyük Albus Dumbledore’dan tarafından öğretilen Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersini hatırlatan sahnede kısaca görünüyor.
11. Profesör McGonagall’ı, Fantastik Canavarlar’ın ikinci filminde kısa bir süreliğine görüyoruz.
Maggie Smith’in canlandırdığı Profesör Minerva McGonagall, Harry Potter’ın ilk bölümünde serinin en önemli otorite figürlerinden biri olarak ortaya çıkıyor ve bu statüsünü son bölüme kadar koruyor. Profesör McGonagall, ikinci Fantastik Canavarlar filminde de bu kez Fiona Glascott tarafından canlandırılarak kısa bir süre için ekranlarda görünüyor.
Sihirli dünyada yaşasaydınız nasıl bir büyücü olurdunuz? Kendinize en yakın hissettiğiniz Hogwarts evi hangisi? Yorumlar kısmında bizimle paylaşın!