Olumlu Bak
Olumlu Bak

Kostüm Tasarımcılarının İşi Batırdıklarını Fark Ettiğimiz 12 An

Tarihi filmler bize sıklıkla yansıttıklarını söyledikleri dönemle hiçbir ilgisi olmayan kıyafetler gösteriyor ama bu, sanatçıların ihmalinden kaynaklanmıyor. Çoğu zaman tasarımcılar bunu, filmi daha etkileyici hâle getirmek için kasten yapıyorlar. Geçtikleri dönemi yansıtmalarının yanı sıra kıyafetlerin, oyuncunun varlığını öne çıkarması, filmin genel konseptine uyması ve modern izleyici tarafından anlaşılabilir olması gerekiyor. Eğer bir ekip bu maddelerin hepsini gerçekleştirebiliyorsa çekilen filmin başarılı olması mutlak hâle geliyor.

Elizabeth: Altın Çağ

Universal / Courtesy / Everett Collection / East News, © Nicholas Hilliard / Wikipedia

Filmin tasarımcıları birden fazla tarihsel yanlış yapmış. I. Elizabeth pahalı dikimleri, değerli taşları ve detaylı işlemeleri çok severdi. Ama kostüm tasarımcıları, izleyicinin dikkatini olaylardan başka yere çekmemek için bu süslemelerin sayısını bilinçli olarak azalttılar. Kraliçenin karakterini diğer karakterlerden ayıran şey, kıyafetlerinin rengi ve dokusuydu. Bunun sonucunda kraliçe ekranda, gerçek hayatta giydiği daha soluk ve açık renkli giysilerin aksine zengin renk paleti içindeki kıyafetlerle görüldü.

© Elizabeth: The Golden Age / Working Title Films, Jerry Tavin / Everett Collection / East News

Dahası kraliçenin kostümleri, düz ve geniş iskeletli, o zamanlardaki soylu kadınların tüm kıyafetlerinde olan ve elbiselerin altına giyilen ve ters bir kadeh şeklindeki iç etek olan çemberli iç etekten mahrum bırakılmış. Cate Blanchett’ın duruşu modernize edilmiş ve yumuşatılmış, o zamanlara ait bir özellik olan büyütülmüş omuzlar da yok. Yine de tarihi kostümlerin serbest yorumları, tasarımcıları inandırıcı bir görüntü yaratıp En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar almaktan geri bırakmamış.

Muhteşem Gatsby

Filmde gösterilen erkeklerin kıyafetleri gerçeklerle epey tutarlıyken, kadınların Miuccia Prada tarafından tasarlanan kıyafetleri önemli değişikliklerden geçmiş. Bel kısmında, o zamanlarda kullanılan düz elbiselerin yerine izleyicilere filmde üste oturan, V yakalı ve arkası kapalı kıyafetler gösterilmiş.

SNAPPER / bauergriffinonline.com / East News

Kostüm tasarımcıları tarafından yapılan başka bir özgünlük göstergesi de aksesuarlardaydı: Eşsiz çoraplar ve arkası açık stilettolar. Yine belirtelim; bu, filmin başarısız olmasına yol açmadı, aksine, karakterlerin kıyafetleri filme özel bir hava kattı.

Boleyn Kızı

Elizabeth: Altın Çağ’ın kostümcüleri gibi bu filmin kostüm tasarımcıları da çemberli iç etek kullanmaktan kaçınmışlar. Bunun yerine, kıyafetlere hacim katmak ve filmin geçtiği yıllardan sonraki yüzyıllarda kullanılan şekilde kubbemsi bir görünüm vermek için krolin kullanmışlar.

Filmin kostüm tasarımcıları tarafından yaratılan bir başka özellik de Tudor döneminde oldukça alışılmadık olan yeşil renk olmuş. 19. yüzyıldan önce kumaşlarda yeşil rengini yakalamak için 2 tür boya kullanılırdı: Mavi ve sarı. Ancak bunlar, boyanın kalitesini çok düşük hâle getiriyordu. Bu yüzden gerçek hayatta Anna, zümrüt rengindeki kıyafetlerinin içinde pek fazla görünmezdi. Ancak filmde asıl renk hâline gelen de bu renkti.

İskoçya Kraliçesi Mary

Filmdeki sahneler 16. yüzyılda geçiyor ama kostümlerin büyük bir kısmı kot kumaşından yapılmış. Ancak bu kumaş 19. yüzyıla kadar kullanımda değildi. Kostüm tasarımcısı Alexandra Byrne’e göre karakterler, sert kot kumaşından yapılan kıyafetlerde daha çekici ve anlaşılır görünüyorlar. Bu dönemin özelliğini taşımayan bu malzeme, Elizabeth dönemine tasarımda bir sıra dışılık kattı ve bu tarihi drama canlı renklerle çekilmeye başlandı.

Âşık Shakespeare

Filmin tüm olay örgüsü kurgu olsa da bu olaylar, gerçek, tarihi bir kişiliğin çevresinde ve gerçek bir tarihi dönemde; Elizabeth döneminde geçiyor. Hareketi engellememesi ve ana karakterler üzerindeki ilgiyi dağıtmaması için kostüm tasarımcıları gerçekçi kıyafetleri basitleştirmiş ve o zamanlar popüler olan zengin süslemeleri azaltmışlar.

UNIVERSAL PICTURES / Album / East News, English Heritage / Image State / East News

Erkeklerin görünümü için tasarlanan kostümler de değişikliğe uğradı. Sinema stüdyoları, bu karakterlerin külotlu çorap giyince komik görüneceklerinden endişelendiler ve bu yüzden karakterlerin ceketlerini ve pantolonlarını normalden daha uzun tuttular. Bunun sonucunda izleyiciler, gerçekle hiçbir alakası olmayan bu güzel aşk hikâyesini izledi. Yine de herkes bu durumdan memnun gibi duruyor.

Küçük Kadınlar

Bu, 4 March kardeşle alakalı bir hikâye. Film, Kraliçe Viktorya yönetiminde; pantolonun, jüponun, panyerin ve korsenin her hanımefendinin dolabında olmasının zorunlu olduğu dönemde geçiyor. Fakat kostüm tasarımcıları, her karakterin kişiliğini daha iyi yansıtabilmek için Beth ve Jo’yu bu öğelerin bazılarından mahrum bırakmışlar. Jo, korse yerine bir erkek yeleği giyerken Beth, krolin giymeden dışarı çıkıyor.

Kleopatra

Üste oturan elbiseler, büstiyerler, topuklu ayakkabılar, bolca altın, sentetik materyaller ve ’arı kovanı’ saçı... Filmde, yansıtılan dönemin özelliklerine eş düşmeyen o kadar fazla detay var ki bu liste sonsuza kadar uzayabilir.

Ancak ne kadar şaşırtıcı olsa da 60’ların gösterişi ve filmdeki şık detaylar filmi mahvetmedi. Aksine, kostüm tasarımcılarının muhteşem çalışması sayesinde izleyiciler, yalnızca Kleopatra’nın 38 farklı kostüm giydiği (en başında planlanan 65 taneymiş!) muazzam bir film izlediler.

Gurur Dünyası

Film, yumuşak renk tonlarının moda olduğu ve canlı renklerin yalnızca bir tarz yaratmak için kullanıldığı 19. yüzyıl İngiltere’sinde geçiyor. Ama kostüm tasarımcıları, dönemin moda kurallarını tersine çevirmiş. Film boyunca ana karakterlerin capcanlı kıyafetler giydiklerini görüyoruz. Bir kadın ne kadar zenginse kıyafetleri de o kadar canlı oluyor. Bu yüzden, kostüm tasarımcılarının alışılmışın dışında yaklaşımları sayesinde kıyafetler, basit giysiler olmaktan çıkıp, karakterin kişiliğini ve gelişim hedeflerini yansıtan araçlar hâline gelmiş.

Tehlikeli Güzellik

Ana karakter yumuşak ve kırılgan bir peri gibi gösteriliyor. Bu efekt pastel renkler, hafif kumaşlar ve düşük kollarla sağlanmış.

agefotostock Art Collection / agefotostock / East News, © Unknown author / Wikipedia

Ama gerçek şu ki filmin geçtiği dönem olan 16. yüzyıl Venedik’inde, hayat kadınları da dâhil olmak üzere tüm kadınlar iç çamaşırlarının üstüne metal korse giyerlerdi. Bu korse, kadınları olduklarından daha büyük gösterirdi ve onlara zarif denemezdi.

Ayrıca, ana karakterin neredeyse her kıyafetinde gördüğümüz büstiyerler de o dönemlerin modası değildi. Ancak tasarımcıların filmi modernleştirme isteklerinin filmi batırmadığını, aksine filmi, dönem kıyafetlerini aynen yansıtacak kostümler kullanılsaydı asla gerçekleşemeyecek şekilde daha hafif ve romantik hâle getirdiğini kabul etmemiz gerek.

Anna Karenina

Anna Karenina filminin romanı 1870’lerde geçiyor. Bu yüzden, bu döneme ait olan sayılamayacak kadar fazla kıvrımlar, püsküller, fırfırlar ve dantellerle süslenmiş tarlatanlı elbise gibi kostümlerin de filmde kullanılması gerekiyordu.

Ancak tarihte olanın aksine film yapımcıları, 50’lerdeki moda tarzının koleksiyonlarını baz alarak vücut şeklini öncelik hâline getirdiler. Bunun sonucunda izleyiciler, süslemelerle dolu elbiseler yerine gereksiz detaylara boğulmamış krolinli elbiseler gördüler.

Dahası, filmde kadınlar, balolarda eldiven takmıyorlardı; ancak o dönemlerde eldivensiz dans etmek görgüsüzlük belirtisiydi. Eldivenlerini yalnızca yemek yerken, enstrüman çalarken ve kart oyunları oynarken çıkarabiliyorlardı.

İlk Aşk, İlk Dans

Jennifer Grey’in karakteri yüksek bel şortlarıyla herkesi kendine hayran bırakmıştı ancak kostüm tasarımcıları, (filmin geçtiği dönem olan) 60’ların modası günlük kıyafetlerin kot kumaşından yapılmadığını hesaba katmamışlar. O zamanlar kotlar günlük kıyafetler için değil ağır işler için kullanılıyordu.

Gurur ve Ön yargı

Filmde Keira Knightley’nin karakterinin giydiği kıyafetler tarihi yansıtma açısından neredeyse mükemmel. Ancak konu karakterin ayakkabılarına geldiğinde, işler o kadar da mükemmel olmuyor. Birçok sahnede Elizabeth’in kauçuk Wellington botlar giydiğini görüyoruz ama bu ayakkabılar, Jane Austen’ın romanının çıkışından yaklaşık 40 yıl sonraya kadar icat edilmemişti.

Siz film izlerken kostümlere dikkat ediyor musunuz? Sizce filmlerdeki sanatsal anlatım için gerçeklikten ödün vermek kabul edilebilir bir şey mi?

Olumlu Bak/Filmler/Kostüm Tasarımcılarının İşi Batırdıklarını Fark Ettiğimiz 12 An
Bu Yazıyı Paylaşın