Son 100 Yılda Tamamen Değişen 8 Eşsiz Yer
Seyahat etmek ve keşfetmek bizi daima gizemli, yeni yerlere sürükler. Birçok tarihi kalıntı, yüzyıllar önce cesur kâşifler tarafından tam da bu şekilde bulundu. Bu yerlerin çoğu, keşfedilmelerinden bu yana çok değişti ve bu dönüşümlerin bazıları kesinlikle inanılmaz.
1. El Castillo, Chichen Itza, Meksika
El Castillo, Chichen Itza adlı sit alanının merkezinde bulunan basamaklı bir Mezoamerikan piramidi. Frederick Catherwood’un çizimlerinde bu tapınağın yoğun bir bitki örtüsüyle kaplı olduğu görülüyor. Tapınağın kısmen bu bitki örtüsüyle çevrili olduğunu gösteren yirminci yüzyıl fotoğrafları da var.
Washington D.C.’de bulunan Carnegie Bilim Enstitüsü, 1924 yılında Chichen Itza bölgesinde ve etrafında incelemeler yapmak ve restorasyon işleri yürütmek için Meksika hükûmetinden izin istedi. 1927’de, Meksikalı arkeologların yardımıyla projeye başlandı. Nisan 1931’de, Kukulkan tapınağının daha da eski bir tapınak üzerine inşa edildiğine dair teoriyi desteklemek amacıyla kazılara başlandı ve bu inanışın doğru olduğu kanıtlandı.
2. Kolezyum, Roma, İtalya
Kolezyum, İtalya’nın başkenti Roma’nın merkezinde, Roma Forumu’nun yakınında bulunuyor. Bu zamana kadar inşa edilmiş en büyük antik amfitiyatro ve yaşına rağmen hâlâ en genişi olarak kabul ediliyor. Kolezyum, ilk başta eğlence amaçlı kullanılıyordu, Orta Çağ döneminin başlarında ise buna son verildi. Daha sonra atölyeler, barınma ve diğer amaçlar için yeniden kullanıldı.
3. Machu Picchu, Doğu Cordillera, Peru
Machu Picchu, var olan en büyüleyici tarihi kalıntılardan biri. 15. yüzyılda İnkalar tarafından inşa edildi ve Peru’nun güneyinde, Doğu Cordillera bölgesinde yer alıyor. Bugünün arkeologları, İnkaların antik kentinin takriben 1438-1472 yıllarında kurulduğunu düşünüyorlar. Birçoğu burayı, “İnkaların Kayıp Şehri” olarak da adlandırıyor.
4. Çin Seddi
Çin Seddi, birden fazla hanedan tarafından inşa edildi ve eski Çin eyaletlerinin sınırı işlevini gördü. Savunmanın yanı sıra, Çin Seddi’nin en önemli amaçlarına sınır kontrolleri, İpek Yolu’ndan geçen ürünler üzerinde vergiye izin verme, ticareti düzenleme veya teşvik etme ve göç ile göçmenliği idare etme de dâhildi.
5. Tulum, Quintana Roo, Meksika
Tulum, Meksika’da, o zamanlar Coba için önemli ve büyük bir liman işlevi gören, Kolomb öncesi döneme ait duvarlı bir Maya şehrinin parçası olan Quintana Roo eyaletinde yer alıyor. Bu kalıntılar, en iyi muhafaza edilmiş kıyı Maya bölgelerinden biri olarak olarak kabul ediliyor. Bu günlerde ise turistler için popüler bir mekân hâline gelmiş durumda.
6. Hampi, Vijayanagar şehri, Karnataka, Hindistan
Hampi, 14. yüzyılda Vijayanagar İmparatorluğu’nun başkentiydi. İranlı ve Avrupalı kâşiflerin ve özellikle de Portekizlilerin vakayinamelerine göre Hampi, gelişen, zengin ve devasa bir şehirdi. Tungabhadra Nehri’nin yanında yer alıyor ve bir sürü tapınağı, çiftliği ve ticaret merkezini içinde bulunduruyordu. Daha sonra, fatihler tarafından tahrip edildi ve böylece harabeye döndü.
7. Angkor Vat, Siem Reap, Kamboçya
Angkor Vat, Kamboçya’da 12. yüzyılda inşa edilen bir tapınak şehri. Nokor Vat olarak da bilinen günümüze ait Angkor Vat isminin Khmerce çevirisi “Tapınak Şehir” veya “Tapınaklar Şehri”. Khmer İmparatorluğu’nun başkenti, günümüzde Siem Reap olarak bilinen Yasodharapura/Angkor’da yer alıyordu.
8. Roma Forumu, Roma Şehir Merkezi, İtalya
Roma Forumu, Roma’nın merkezinde yer alıyor. Aynı zamanda, Latince Forum Romanum adıyla da biliniyor. Bu yer, birkaç eski hükûmet binasının kalıntılarıyla çevrili bir meydan olarak kabul ediliyor. Bu meydan, yüzyıllar boyunca Roma’da günlük yaşamın merkeziydi. Üstelik, Forum’un yanında yer alan birçok ünlü ve önemli yapı da var.
Bu inanılmaz yer, Papa III. Paulus’un yeni Aziz Petrus Bazilikası’nı inşa etmek için anıtları yıkıp sömürdüğü ve bunları malzeme olarak kullandığı Rönesans döneminde en büyük zayiatını verdi.
Bunların içinden en etkileyici görünen hangisi? Bu listeye başka hangi yerleri eklerdiniz?