3 Ayrı Asırda Yaşamış Çok Yaşlı Bir Kaplumbağa Olan Jonathan ile Tanışın
Bu ihtiyar beyefendi, hayatı boyunca çok şey görüp geçirdi. Britanya tahtında 7 ayrı krala, ampulün ve motorlu arabaların icadına, Eyfel Kulesi’nin tamamlanmasına ve dünyanın ilk gökdeleninin yapımına şahit oldu! Ancak, tüm bunlara rağmen, Kaplumbağa Jonathan hâlâ zinde ve hayatını yaşamaktan hiç de bıkmış değil.
Olumlu Bak ekibi olarak, dünyanın bilinen en yaşlı kara hayvanı olarak kabul edilen bu inanılmaz kaplumbağanın hikâyesini sizlere anlatmak istiyoruz.
Jonathan, 1882 yılında Seyşeller’den Saint Helena Adası’na getirilen bir Seyşeller dev kaplumbağasıdır. Güney Atlantik Okyanusu’nda yer alan bu ıssız ve huzurlu ada, birçok kişi tarafından Napolyon’un sürgün yeri olarak biliniyor.
Jonathan o zamandan beri, valinin resmi konutu olan Çiftlik Evi’nin arazisinde yaşıyor.
Kimse Jonathan’ın yaşını kesin olarak bilmese de adaya geldiğinde yetişkin boyutuna tam olarak ulaşmış olduğu tahmin ediliyor. Bu ise, o zamanlarda aşağı yukarı 50 yaşında olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla veterinerler, 1832 yılında doğmuş olabileceğine ve şu an 190 yaşında olduğuna inanıyorlar.
Bu cins bir kaplumbağanın ortalama yaşam süresi yaklaşık 150 yıldır. Bu da Jonathan’ın, hemcinsi olan tüm kaplumbağalardan hâlihazırda 30 yıl fazla yaşadığı anlamına geliyor!
Bu gerçek sayesinde, Guinness Dünya Rekorları tarafından resmi olarak, yaşayan en yaşlı kara hayvanı olduğu kabul edilmiş durumda.
Jonathan katarakttan dolayı kör olmuş, koku alma duyusunu kaybetmiş ve artık yiyecekleri algılayamıyor olsa da hâlâ gücünü koruyor. Yaşa bağlı şeyler dışında, sağlık açısından iyi durumda ve adada gayet rahat bir yaşam sürüyor.
Güneşli günlerde, uzun boynunu ve ayaklarını kabuğundan dışarı uzatıyor ve güneşin tadını çıkarıyor. Ancak, soğuk havalarda, yaprak yığınlarını ya da kesilen çimleri kazarak bütün gün çukurun içinde duruyor.
Jonathan haftada bir kez havuç, salatalık, lahana, elma ve muz gibi en sevdiği yiyeceklerin de tadını çıkarıyor.
Yaşına rağmen, Jonathan hâlâ oldukça zinde ve insanlardan ilgi görmeye bayılıyor. Boynunun okşanmasını seviyor ve her daim fotoğraflar için poz vermeye hazır.
Jonathan, evini kendisinden çok daha genç olan David, Emma ve Fred isimli diğer 3 kara kaplumbağası ile paylaşıyor. En iyi arkadaşı David, adadaki en yaşlı ikinci kaplumbağa olmasına rağmen henüz yalnızca 80 yaşında.
Jonathan, adada gerçek bir efsane olarak kabul ediliyor. Birçok nesilden insanın gelip gidişine şahit olduğundan dolayı, yerel halk için bir sebat ve istikrar sembolü hâline gelmiş durumda. Turistlere gelecek olursak; bu muhterem hayvanı kendi gözleriyle görmek için dünyanın dört bir yanından gelmeye hazırlar.
Jonathan ile bizzat tanışmak ister miydiniz? Lütfen düşüncelerinizi yorumlar kısmında paylaşın.