Dilinizin Yapabileceğini Bilmediğiniz 8 Şey (Bunları Evde Deneyebilirsiniz)
Dilimiz, sürekli kullandığımız, ancak fazla dikkatimizi vermediğimiz bir organdır. Yemek yemek ve konuşmak gibi insan yaşamının en temel işlevleri için kullandığımız dilimiz, aslında düşündüğümüzden çok daha fazla özelliğe sahiptir. Örneğin, pek çok insan, dilin insan vücudundaki en dayanıklı ve esnek organlardan biri olduğunu bilmez bile!
Her gün kullandığımız sıradan bir organın bu kadar çok özelliğinin olması açıkçası bizi çok şaşırttı! Bu yüzden, Olumlu Bak olarak, dilimizle ilgili belki de daha önce bilmediğiniz dikkat çekici bazı ilginç gerçekleri sizinle paylaşmak istedik.
1. Vücudunuzdaki diğer kasların aksine, diliniz asla yorulmaz.
Bir kas olmasına rağmen dilinizin asla yorulmadığını veya ağrımadığını hiç fark ettiniz mi? Bu durum, tabii ki herhangi bir sağlık sorununuz olmadığında geçerlidir. Çok fazla egzersiz yaptığınızda veya kendinizi fiziksel olarak zorladığınızda ağrıyıp sızlayan bacak veya kol kaslarınızın aksine, diliniz aslında 8 kastan oluştuğu için sürekli hareketi kaldırabilecek bir yapıdadır. Bu yüzden de son derece esnektir. Bazılarımızın yemek yemekten asla yorulmamasının sebebi acaba bu olabilir mi?
2. Her dil farklıdır.
Her dil birbirinden farklı ve benzersizdir. Tıpkı parmaklarınızda olduğu gibi, dilinizin üstünde de kendine özgü çizgiler ve izler vardır ve dil, kimlik belirlemede kullanılabilir. Bu, gerçi çok hoş bir şey olmazdı. Havaalanında başparmağınızı kullanmak yerine dilinizi taratmanız gerektiğini düşünebiliyor musunuz?
3. Dilinizi yuvarlayabiliyor musunuz?
İnsanların büyük bir yüzdesi dilini yuvarlayarak “u” şekli verebilirken, daha küçük bir yüzdesinin bunu yapamamasına bilim insanları hâlâ mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyorlar. Bunun ardındaki sav, her şeyin genetiğe bağlı olduğunu öne sürüyor. Ancak bazı araştırmalar, bunu ebeveynler yapamazken çocuklarının yapabildiğini ortaya koyuyor. Bazı araştırmalar ise, konuştuğunuz lisanın bunda bir rolünün olabileceğini söylüyor. Bu harika yeteneğin neye bağlı olduğunu henüz kesin olarak bilmiyoruz. Lakin, siz de bunu deneyebilir ve arkadaşlarınızın da aynı şeyi yapıp yapamadığını görebilirsiniz.
Bu arada, bir şey daha var: İnsanların küçük bir yüzdesi, dilini yonca yaprağı şeklinde kıvırabiliyor! Ancak, dile bu şekli verebilmek çok ender bir durum!
4. Dil yorulmaz, ama şişmanlayabilir.
Yukarıda belirttiğimiz üzere, insan vücudu sürekli bir bitkinlik hâli yaşarken, dil bu duruma bir istisnadır. Elbette bazı kişiler bunu dilin sürekli hareket hâlinde olması dolayısıyla formda olmasına bağlayabilir. Ancak, aslında tıpkı diğer kaslar gibi, kilo aldığınız zaman diliniz de yağlanabilir. Ayrıca, horlama ve uyku sorunları, dilin yağlanmış olmasıyla alakalı olabilir!
5. Farklı tatları dilinizin farklı bölgeleri algılamaz.
Bir tezin başarısız çevirisi nedeniyle, dilin tat haritası olduğuna dair öne sürülen popüler açıklama yanlış anlaşılmıştır. Dilin uç kısımda tatlıyı, arka kısımda ise acıyı algılayan bölgelerinin olması gibi bir durum söz konusu değildir.
Alman bilim insanı David Hänig, 1901 yılında doktora tezini bitirdiğinde dilin bazı kısımlarının diğerlerinden daha hassas olduğunu öne sürmüş, ancak çalışması, bu kısımları gösterdiği grafik sebebiyle yanlış yorumlanmıştır.
1974 yılında bilim insanı Virginia Collings, farklı tatların dilin herhangi bir kısmı tarafından algılanabileceğini doğrulamıştır. Bölgeden bölgeye değişen şey, aslında algılanan tadın yoğunluğudur. Bu arada, kötü veya zehirli şeyleri yemeden önce tespit etmemizi sağlayan tat alma tomurcukları, doğanın hayatımızı kurtarma yöntemidir.
6. Bir şeyin lezzetini sadece dilinizi kullanarak tespit etmek imkânsızdır.
Dil, yediğiniz şeyin lezzetini değil, tadını tespit eder. Peki, bunlar aynı şey değil mi? Tabii ki değil. Burnunuzu tıkayarak bir şekerleme yemeyi denerseniz, diliniz yediğiniz şeyin tatlı bir şey olduğunu algılayacaktır. Ancak, siz o tadın çikolataya mı, yoksa çileğe mi ait olduğunu algılayamazsınız. Çünkü, lezzeti ayırt eden şey tat değil, koku duyusunun bir parçasıdır. Şu an bunu denemek için çevrenizde bir şeker veya tatlı bir şey yoksa, soğuk algınlığı sırasında burnunuz tıkandığında hissettiğiniz o nahoş durumu bir düşünün. Koku alma duyunuz bloke olduğunda, yediğiniz yemeği, sanki hiç tadı yokmuş gibi algılarsınız.
7. Dil, vücudun kendini en hızlı onaran kısmıdır.
Dilinizi kaç kere ısırmışsınızdır? Muhtemelen pek çok kez... Ancak, bunu yaptığınızı daha birkaç dakika geçmeden unutursunuz. Çünkü dil, tükürük ve kendisini oluşturan dokular sayesinde insan vücudunun en hızlı onarılan kısmıdır. Gerçi böyle olması, bunu evde denemenizi önerdiğimiz bir şey değil!
8. Dilinizin rengi size sağlığınız hakkında bir şeyler söyleyebilir.
Dilinizin rengi açık pembe ise, tebrikler! Siz, muhtemelen sağlıklı birisiniz. Aksi ise, kontrol amaçlı bir doktora görünmeniz gerektiği anlamına gelebilir. Dilin renginin farklı tonlarda olması, farklı bir sağlık sorununu işaret edebilir. Mesela, dilinizin çok kırmızı olması, küçük bir enfeksiyondan kalp sorunlarına kadar farklı rahatsızlıklarınız olabileceğini gösterir. Dilinizin sarı olması, mide veya karaciğer sorunlarınız olabileceğini, beyaz olması ise, yeterince sıvı almadığınızı işaret edebilir. Dilinizin renginin mevcut sağlığınız hakkında neleri ortaya çıkarabileceğini öğrenmek için Olumlu Bak sitemizdeki bu makaleye göz atabilirsiniz.
Makaleyi okurken bahsedilen numaralardan herhangi birini denediniz mi? Siz dilinizi yuvarlayabiliyor musunuz? Peki, yonca yaprağı şekline ne diyorsunuz? Lütfen, düşüncelerinizi yorumlar bölümünde bizimle paylaşın!