Evrimin Bizim İçin Hazırladığı 6 Muhtemel Değişiklik
Hepimizin bildiği gibi evrim, uzun bir süre içinde bir türün doğasında ve özelliklerinde gerçekleşen değişikliktir. Etrafımızdaki her şey, ne olduğundan bağımsız olarak yavaş yavaş evrim geçirir. Bizim de bu süreçte şeklimiz, uzuvlarımız, organlarımız, ölçülerimiz, hatta DNA’mız bile değişti ve tüm bu değişiklikler zamanla yeni özelliklere sahip olmamızı sağladı. Geçmişte nasıl evrim geçirdiğimizi bildiğimiz için de gelecekte nasıl görünebileceğimizi öngören yeni teoriler ortaya atılabiliyor.
Olumlu Bak’ta bizler, doğal seçilimin bizim için hazırladıklarını öğrenmeyi seviyoruz. O yüzden, araştırmalara göre gelecekte nasıl görünebileceğimizi ortaya koyan 6 merak uyandıran teoriyi bir araya getirdik.
1. Zehirli olabiliriz.
Biz insanlar, kendimizi tehlikelerden korumak için aletler yaratmış bir türüz. Dolayısıyla zehirli olmak, öncelik listemizin başında değildi. Lakin işin aslı, hepimiz zehir üretmek için gereken kaynaklara sahibiz. Genomlarımızda var olan bu özelliğin etkin hâle gelmesi ise tamamen evrime bağlı. Zehir, toksinlerden, toksinler de proteinlerden üretilir ve bu proteinler tükürüğümüzde zaten mevcut.
Hepimizin tükürüğünde zehirli yılanlarınkine benzer gen yapıları var. Yani gelecekte yiyecek bulamayacağımız ya da partnerimizi seçemeyeceğimiz kadar kötü koşullarda yaşamak zorunda kalırsak zehirlerimiz etkinleşebilir.
2. Teknolojik evrim, fiziksel özellikleri değiştirmeyi mümkün kılabilir.
Günümüzde söz konusu görünüşümüz olduğu zaman her türlü ameliyatın yapılması mümkün. Fakat gelecekte kendimizi çok daha iyi biçimlerde geliştirme şansımız olabilir. Örneğin, kameraları olan yapay gözlere sahip olabiliriz. Böylece renkleri ayrıştırabilir ve resimleri daha net görebiliriz. Daha anne karnındayken bir embriyonun genlerini değiştirerek bebeğin fiziksel özelliklerini belirleyebilir ve tam da hayal ettiğimiz gibi olmasını sağlayabiliriz.
3. Soyu tükenmiş olan türleri ve Neandertaller’i klonlanmak mümkün olabilir.
Jurassic Park filmini seyrettiyseniz eğer istersek soyu tükenmiş olan türleri gerçekten de hayata geri getirmemizin mümkün olması sizi şaşırtabilir. Fakat bu, ancak ve ancak bilim insanlarının o türe ait yaşayan bir doku bulmasıyla mümkün olabilir. Mesela, bir mamutun DNA’sının küçük bir parçası bir filde bulunmuştu. O yüzden, soyu tükenmiş olan bu hayvanları günümüzde yeniden yaratmamız mümkün.
Bir Neandertal’i klonlamak da mümkün olabilir ve bu işleme biz insanlardaki bir hücreden başlayabiliriz. Bilim insanları o hücreyi alıp, DNA’sı üzerinde Neandertaller’inkiyle eşleşmesini sağlayacak değişiklikler yapabilir.
4. Başparmağımız evrim geçirerek daha büyük olabilir.
Günümüz dünyasında birçoğumuz akıllı telefonları kullanıyoruz ve zamanla bazı özelliklerimizin buna uygun olarak değişmesi gayet mümkün. Mesela, başparmaklarımız evrim geçirebilir. Artık yeni nesiller, okullarda gitgide daha az kâğıt ile kalem kullanıyor ve teknolojik cihazlar eğitimde daha çok yer alıyor. Atalarımızın yiyecek toplamak için ağaçlara tırmanıp inerken kollarını ve bacaklarını kullanması gibi, bizim de günümüzde cep telefonlarını sürekli kullanıyor olmamız, ellerimizin ve başparmaklarımızın daha büyük olmasına yol açabilir.
5. Hepimiz laktoz tüketebiliriz.
Bazı insanlar, sütteki şekeri düzgün bir şekilde sindiremediği için süt içince şişkinlik, kramp gibi sorunlarla karşılaşıyor ve kendilerini kötü hissedebiliyor. Fakat bazılarımız da DNA’sı laktoz geninin sorunsuz çalışmasına müsaade ettiği için rahat rahat süt içebiliyor ve hiçbir sorun yaşamıyor.
Bu evrimsel değişiklik uzun zaman önce, vücudumuzda daha fazla vitamine ihtiyacımız olduğu zamanlarda gerçekleşti. O zamanlar su kirliydi ve onun yerini alabilecek içecek süttü. Sütü düzgün bir şekilde sindirme yeteneğimiz bile hâlâ evrim geçirdiğimizin bir kanıtıdır. Gelecekte ise hepimiz laktoz alabilecek ve laktoza karşı toleranslı bir hâle gelebiliriz.
6. Evrimin sonucuna göre 2 farklı tür hâline gelebiliriz.
Tüm bunların yanı sıra, gelecekte farklı türler hâlinde evrim geçirmemiz de olası. Ama bunun olması için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekiyor. Bunun için nüfusun bir kısmı, fiziksel olarak diğerlerinden uzakta kalmalı ve aralarındaki iletişim tamamen kopmalı. Bu insan toplulukları birbirlerinden yaklaşık bir milyon yıl kadar uzak kalırsa o zaman büyük ihtimalle iki farklı insan türü ortaya çıkacaktır.
Evrimin ve doğal seçilimin gücü sizi de hayrete düşürüyor mu? Özellikle dikkatinizi çeken bir değişimden bahsedebilir misiniz?