Geçen Yüzyılda Birkaç Kere Dönüşüm Geçiren 8 Giysi

Moda da zaman içinde her şey gibi değişir. Giysilerdeki eğilimler, hayatımızda meydana gelen süreçleri yansıtır. Bu nedenle, farklı dönemlerdeki insanların görünüşlerini karşılaştırdığınızda, benzer ayrıntılar olsa da gerçekten farklı olduklarını görürsünüz.

O yüzden Olumlu Bak’ta bugün, son 100 yılda bazı popüler kıyafetlerin nasıl değiştiğine göz atmaya karar verdik.

Korseler

Kadınların bellerini şekillendirmek için kullandıkları korseler, Orta Çağ’dan itibaren kıyafetlerinin ayrılmaz bir parçasıydı. Ancak korse giymek, aslında oldukça rahatsız ediciydi. Yirminci yüzyılın başında kadınlar, vücutları kalçalarının önündeymiş gibi görünsün diye dantel bağlamaya başladılar. S-şekli bu şekilde ortaya çıktı.

1920’lerde daha düz giysiler modaydı, bu nedenle korselere artık ihtiyaç yoktu. Kadınlar sütyen ve kemer kullanmaya başladı. Ancak 1950’lerde korseler geri döndü. Yeni korseler eskilerinden farklıydı, çünkü bağcıkları değil kancaları vardı. Aktris Lana Turner, böyle bir şeyi ancak bir erkeğin icat edebileceğini, çünkü bir kadının bunu başka bir kadına asla yapmayacağını söyledi.

Korseler, 1960’larda popülerliğini yitirdi ve bir süre raflardan kayboldu. Yüzyılın sonunda geri geldiler ve gelinliklerin bir parçası olarak kullanıldılar.

2000’li yılların başında ise bambaşka bir moda trendi hâline geldiler. Tabii ki her giyim parçası gibi korseler de değişti. Eskisi kadar dar değillerdi ve kot pantolon, etek, şort gibi günlük kıyafetlerle kombinlendiler. 2021 yılında moda uzmanları, korselerin yeniden revaçta olduğunu söyledi. Ancak bu sefer bedenleri küçülüp kısaldı ve korseleri tişörtlerin, balıkçı yakaların ve gömleklerin üzerinde görmeye başladık.

Kot pantolonlar

Kalın kot kumaştan yapılan bu süper fonksiyonel pantolonlar, on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıktı. İşçiler, kotun dayanıklılığını gerçekten takdir ettiler. Zira, bu materyalin ana hedef kitlesi onlardı. Daha sonra askerler de kot kumaşından yapılan kıyafetler giymeye başladılar.

Diğer birçok şey gibi, Hollywood, bu parçayı da insanlar arasında popüler hâle getirdi. 1920’lerde erkeksi kovboyların kot pantolon giydiği filmler ortaya çıktı. 1950’lerde ise Marlon Brando ve James Dean gibi popüler aktörler kot pantolon giyiyordu. Bir aktrisin de kot pantolon giymesi an meselesiydi. Zamanının en çekici aktrislerinden Marilyn Monroe, Uygunsuzlar filminde kot pantolon giydi. O zamandan beri gençler kot pantolon giyiyor.

Kot pantolonlar, filmlerde göründüğü andan itibaren popüler oldu. Ancak kot çeşitleri ve tarzları farklıydı.

2000’lerde düşük belli dar kot pantolonlar gerçekten popülerdi. Sadece yılın daha soğuk aylarında kötü bir tercih olmakla kalmıyorlar, aynı zamanda bir kişi otururken dikkatli olmazsa kötü bir görünüme neden olabiliyorlardı. Bu nedenle, yüksek belli kot pantolonlar tekrar moda olduğunda birçok insan sevindi.

Kabanlar

1920’lerde kadınlar, büyük manşetleri ve kürklü yakaları olan geniş kabanlar giyiyorlardı. Kabanların renkleri genellikle koyu mavi, kahverengi veya koyu kırmızıydı. Paltolar alt kısımlarda daha genişti, bu yüzden kadınlar içlerinde küçük ve kırılgan görünüyordu.

1950’lerde birçok farklı renk ve model yaratıldı, ancak kadınların feminenliğini öne çıkarmaları gerekiyordu. O yüzden ince veya bol kabanlar tercih ediliyordu. Bol kabanlar daha bile popülerdi, çünkü o zamanlar moda olan büyük eteklerle daha iyi görünüyordu. Ayrıca, o zamanlar doğum oranlarında artış vardı. Bu yüzden büyük paltolar, hamile göbeğini gizlemeye yardımcı oldukları için özellikle tercih ediliyordu.

Geçmiş yılların moda trendlerine bakarsanız ince ve büyük kabanların her zaman birbirinin yerini aldığını göreceksiniz. 1960-1970’lerde kadınlar bellerini göstermeyi severdi. 80’ler ve 90’larda ise daha büyük kıyafetler giyerlerdi.

2000’li ve 2010’lu yıllarda ince kabanları tercih eden birçok kadın gördük, 2020-2021 yıllarında minimalist tasarımlı oversize giyim moda oldu. Ancak moda uzmanları, klasik ince modellerin çok yakında geri dönüş yapacağını düşünüyor.

Mayolar ve bikiniler

Ne kadar tuhaf görünse de 1920’lerde kadınlar denizde yüzebiliyor ve onları gören kimseden utanmıyorlardı. Viktorya döneminde ise kadınlar, ancak kimse onları göremediğinde yüzebilirdi. Bu nedenle, ilk kadın mayoları yünden yapılmıştı ve tulum görünümündeydi.

1950’lerde ise moda tasarımcıları daha yaratıcı olmak istediler ve mayoları sadece rahat değil, aynı zamanda çekici kılmaya karar verdiler. O zamanlar çok farklı türde mayolar vardı: Prenses, oyuncak bebek ve daha fazlası... Bugün 1950’lerden kalma bir mayo görseniz, bunun kısa ve zarif bir elbise olduğunu düşünürdünüz. Ardından yirminci yüzyılın ortalarında bikiniler ortaya çıktı ve o zamandan beri pek değişmiş değiller.

Yirminci yüzyılın sonunda Baywatch dizisi yayınlandı ve herkes parlak kırmızı mayolar giyen çekici kadın karakterleri sevdi. Televizyon dizileri sayesinde bu tip mayolar inanılmaz popüler hâle geldi, Fakat 2000’li yıllarda bikiniler geri döndü. Bugün her iki model de plajlarda görülebiliyor.

Gelinlikler

1920’lerde, dantelli kılıf olarak adlandırılan elbiseler düğünler için popüler modeller hâline geldi. Gelinler, Viktorya döneminin sıkıcı kurallarından bıkmıştı ve daha hızlı dans etmek istedikleri için elbiselerinin daha kısa olması gerekiyordu.

1950’lerde kadınlar, dar bellerini öne çıkaran büyük etekli gelinlikler giyerlerdi. Dantel elbiseler de çok popülerdi. O zamanlar artık elle dikilmiyorlardı, bu yüzden fiyat açısından oldukça uygunlardı. 60’larda etekler kısaldı, ama en sonunda uzun, çok katlı elbiseler geri döndü. 90’larda ise gelinler gerçekten büyük kolları tercih ediyorlardı.

2000’li yıllarda açık omuzlar, o zamanlar gelinliklerin ayırt edici bir özelliğiydi. Bunun nedeni, daha az sayıda çiftin kilise töreni istemesiydi. Bu yüzden gelinler biraz daha açık bir şeyler giyebilirdi. Ancak kadınlar yine de prenses gibi görünmek istedikleri için törenlerde büyük etekler giyerlerdi.

Günümüzde sade gelinlikler çok moda. Tasarımcılar, çok katmanlı eteklerden kaçınmayı ve basit çizgiler seçmenizi öneriyor. Moda döngüseldir, bu da 1920’lerden kalma elbiselerin neden bugün yeniden popüler olduğunu açıklıyor.

Külotlu çoraplar

Külotlu çoraplar, 1920’lerden önce sadece kadınların bacaklarını sıcak tutmak için kullanılıyordu. Ama etekler kısaldı, bu yüzden baldırlar görünür hâle geldi. Modadaki bu değişim ilk kez kadınların külotlu çorabın görünüşüne dikkat etmesine neden oldu. Bu nedenle her türlü külotlu çorap icat edildi ve ipek, yün, pamuk, viskon gibi malzemeler kullanıldı. O dönemki külotlu çoraplar oldukça parlaktı ve kadınlar mat görünmeleri için pudra kullanıyorlardı.

1950’lerde naylon icat edildi. Böylece, farklı kalınlıklarda külotlu çoraplar yapıldı. Bacağın arka kısmında büyük ve görünür bir dikiş vardı. Kadınlar bu dikişi o kadar çok sevdiler ki dikişsiz külotlu çorap ortaya çıktığında birçok kadın, uzun süre dikişsiz külotlu çoraplardan kaçındı.

1960’larda 1970’lerde her türden külotlu çorap vardı. Hemen hemen herkesi tatmin edecek desen ve renk bulunuyordu. 80’lerde kadınlar bej külotlu çorap giymeye başladı.

2000’lerin ortasında, renkli çoraplar bir süreliğine geri geldi ve sonra, aynı şekilde ortadan kayboldular. Ancak kayboluşları çok uzun sürmedi. 2021’deki moda dergileri, renkli çorapların geri dönüş yapmasından bahsetti. Sadece parlak renkler yeniden ortaya çıkmakla kalmadı, aynı zamanda ilginç desenler de ortaya çıktı.

İpek eşarplar

İnce eşarplar, kadınların kullandığı popüler bir aksesuardır. Son 100 yılda pek değişmemiş olsalar da hâlâ anılmayı hak ediyorlar. Aslında, eşarpların giyilme şekli değişti. Örneğin, 1920’lerde kadınlar, eşarpları uçları arkada gevşek görünecek şekilde başlarına takarlardı.

Bir önceki yüzyılın ortalarında kadınlar, çenelerinin altına eşarp bağlarlar ya da malzeme yeterince büyükse, uçları çaprazlayıp, başlarının arkasından bağlarlardı. Üst sınıf kadınlar onları böyle giyerdi. Bu, araba yolculukları sırasında saçlarını korumalarını sağlardı.

2000’li yıllarda ipek eşarplar sadece boyun aksesuarı olarak değil, aynı zamanda üst olarak da kullanılıyordu. Bazı ünlüler ve tasarımcılar bugün hâlâ onları böyle giyiyor.

2021’de saç stillerinde atkıların kuyruklara ve örgülere takılması gibi kullanılması tavsiye edildi. Tabii ki onları klasik şekilde takarak da her türlü harika görünebilirsiniz.

Sütyenler

1920’lerde, kadınlar nihayet korse giymeyi bırakabildiklerinde, onun yerine giyebilecekleri sütyenlere ihtiyaçları vardı. O zamanların sütyenleri, günümüzün ekinlerine çok benzeyen dikdörtgen kumaş parçalarıydı. Ayrıca, ortada daha fazla kumaş bulunan modeller de vardı. 1950’lerde “koni” adı verilen koni şeklindeki sütyenler icat edildi.

2000’li yıllarda yarı şeffaf giysiler ve destekli sütyenler oldukça popülerdi. 2021’de popüler olan sütyenler ise yirminci yüzyılın başlarındaki sütyenleri andırıyor. Sonuç olarak, sütyenler ne kadar basitse o kadar rahattır.

Yorumlar kısmında bizimle en sevdiğiniz moda dönemini paylaşın. Geri döneceğini düşündüğünüz bazı geçmiş moda trendleri var mı?