Her Giyişinizde Sütyeninizi Yıkamazsanız Olabilecek Şeyler
Kabul etmek istesek de istemesek de sütyenler, iç çamaşırlarının yıkandığı kadar yıkanmıyor. Kirli sepetine gidip gitmeyeceklerine ise genelde bir ’’koku testiyle’’ karar veriliyor. Ama kadınların, sütyenlerini yıkamaları gerektiğinden daha az yıkadıkları ortaya çıktı ve bu durum problem yaşamalarına yol açabilir.
Olumlu Bak olarak, sütyenlerimize daha iyi bakmamız gerektiğini vurgulayan birkaç noktayı bir araya getirdik. İç çamaşırlarınızı nasıl daha düzgün yıkayabileceğinize dair bonus ipuçları için makalemizi sonuna kadar okuyun.
Sütyeninizi yeterince yıkamamak, içinde iğrenç şeylerin yaşamasına yol açabilir.
Çirkin gerçek şu: Bakteriler ve mantarlar, göğsünüzün altı gibi nemli yerleri sever.
Ciltteki ter ve yağ karşımı bu mikropların gelişimine katkıda bulunur ve bu mikroplar eninde sonunda sütyenin lifleriyle birleşir.
Biriken bakteriler cildi tahriş edebilir.
Sivilceler yalnızca yüze mahsus değildir ve sütyendeki kirler, özellikle hassas ciltli kişilerde, göğüs çevresinde sivilce çıkmasına sebep olabilir.
Kirli kumaş ve terli vücut arasındaki sürekli sürtünme sonucu meme ucu tahrişi de görülebilir.
Ancak bir uzman, vücudunuzu düzenli yıkıyor ve hijyeninize dikkat ediyorsanız sık yıkanmayan sütyenden ciddi bir enfeksiyon kapma riskinizin düşük olduğunu açıkladı.
Kirli sütyeninizden gelen garip koku kıyafetlerinize geçebilir.
Kıyafetlerde olduğu gibi, sütyenleri yıkamamak da kötü kokulara sebep olabilir. Bu kötü kokular, dış giyiminize de kolayca geçebilir.
Bazı uzmanlar, yıkamayla geçmeyen inatçı kokularda, kokuyu nötrlemek için sirke kullanımını öneriyor.
Yıkama derecesi de bunda önemli bir etken. Pamuk ve sentetik kumaşlı sütyenler ılık suyla yıkanabilirken, ipek ve karma kumaşlı sütyenlerin daha soğuk derecelerde yıkanması gerekiyor.
Ter ve deodorant lekeleri sütyen kumaşına zarar verebilir.
Sütyeninizin etrafında sarı lekeler görürseniz bunlar büyük ihtimalle terle karışan yağ, kir ve losyonlardan kaynaklanıyordur. Vücudunuzun asit-baz dengesine bağlı olarak, vücut kimyanız da renk solmalarına sebep olabilir.
Bu lekeleri çıkarmanın, leke çıkarıcı kullanmayı veya diş fırçası yardımıyla nazikçe fırçalamayı içeren birkaç yolu var.
Daha koyu renkli olan sütyenlerde ise terimizde bulunan tuz mineralinden kaynaklanan beyaz lekeler oluşmaya başlayabilir. Bu hafif renkli lekeleri görürseniz iç çamaşırınızı yıkamanın zamanı gelmiş demektir.
Genel bir kural: “2-3 defa giydikten” sonra sütyeninizi yıkamalısınız.
İlk olarak, ’’giymenin’’ ne demek olduğunun tanımını yapmamız gerekiyor. Bir dermatoloğa göre, minimal terlemeyle geçen birkaç saatlik kullanım, tam olarak bir defa giyilmiş sayılmıyor. Fakat fazlaca terlediğiniz birkaç saatlik kullanım kolayca 2-3 defa giyilmiş sayılabilir.
Başka bir uzman, cildinizin ne kadar yağlı olduğunun ve ne kadar sık terlediğinizin de sütyeninizi ne kadar sık yıkamanız gerektiğini belirlemede önemli bir etken olduğunu söylüyor.
Bonus: “Sütyen bakımı” çok önemlidir ve işte, bunun için birkaç ipucu:
- Sütyenlerinizi dönüşümlü kullanın. En sevdiğiniz sütyeninizi sık sık kullanmak sütyeninizin şeklini kaybetmesine neden olabilir. Kup ve askıların rahatlayabilmesi için sütyenlerin de dinlenmesi gerekir.
- Sütyeninizi yıkamadan önce klipslerini takın ya da bir file torbanın içine koyun, bu sayede sütyeniniz diğer kıyafetlerinize takılmayacaktır.
- İç çamaşırınızın elastikliğini koruyabilmek için çamaşır makinenizi en hafif devirde kullanın.
- İç çamaşırlarınızı kuruturken, kupların doğal şekilleriyle durduğundan emin olun.
- Gelen sıcaklık ve titreşim ’’esneme’’ özelliklerini bozacağından, sütyenlerinizi kurutucuya koymaktan kaçının.
Sütyeninizi ne sıklıkla yıkarsınız? İç çamaşırlarımızla ilgili başka hangi alışkanlıkların açıkça konuşulmasını gerektiğini düşünüyorsunuz?