Betty White’ı Anıyoruz: Neden Hiç Çocuğu Olmadı ve Hayatı Hakkındaki 8 Diğer Bilgi
Tüm başarılarının yanı sıra Betty White, en basit tabirle ulusal bir hazine. 80 yıl boyunca eğlence sektöründe yer almayı başardı, evrensel olarak herkes tarafından sevildi ve daha ilk yıllarında bile ’’Amerika’nın Gözdesi’’ olarak anıldı. Fakat üzücü bir şekilde, sonsuza kadar yaşamasını ümit ettiğimiz Altın Kız, 100. doğum gününden yalnızca birkaç hafta önce vefat etti.
Olumlu Bak’ta bizler, Betty White’ın büyük hayranlarıyız, bu yüzden White’ın hayatındaki en ilginç bilgilere ve en önemli anlara bakarak onun mirasını onurlandırmak istedik.
Betty White yaşayan bir efsaneydi.
Betty White, İkinci Dünya Savaşı da dâhil olmak üzere, büyük tarihi olaylara şahit olacağı bir yılda, 1922’de doğdu. İlginç şekilde kendisi, 1928’de bulunan “dilimlenmiş ekmekten” daha yaşlı.
Kariyerine 1939’da, üzerinde hâlâ lise mezuniyet kıyafetleri varken deneysel bir televizyon programında dans ederek başladı.
Betty White, o andan sonra Amerika televizyonlarını ele geçirdi ve Hollywood’un favorisi hâline geldi. Şarkı söyleyebiliyordu, oyunculuk yapabiliyordu ve onu aranılan bir oyun ya da komedi programı sunucusu yapan harika bir mizah anlayışına sahipti.
İlk televizyon komedi oyuncularından biriydi ve ulusal bir program yapımcılığını üstlenen ilk kadındı.
Betty White, yapımcılığını da üstlendiği komedi dizisi Life With Elizabeth’te başroldü. Bu parlayan yıldız, devam eden yıllarda, The Mary Tyler Moore Show, The Betty White Show, Altın Kızlar ve Hot in Cleveland gibi programlarla ekranlarımızı süslemeye devam etti.
Betty White, birden fazla kuşağı büyüledi.
Çoğu Hollywood yıldızı zamanla bilinmezlikte yok olur, ama Betty White, bu kural için bir istisnaydı. Geçen 80 yılda, çeşitli film ve dizi projelerinde sürekli olarak yer aldı.
2010 Super Bowl maçında bir çikolata reklamında yer alarak izleyicilerin gözdesi hâline geldi. Ayrıca, Saturday Night Live’a katılması için bir Facebook kampanyası başlatıldı ve kendisi, programı sunan en yaşlı kişi oldu.
Bir müzik klibinde konuk oyunculuk yaparak ve hatta sesini, Sünger Bob Kare Pantolon ve (karakterinin çok tatlı bir şekilde Bitey White olarak adlandırıldığı) Oyuncak Hikâyesi 4 gibi animasyon karakterlerine vererek havalı ve çağdaş kaldı.
Bu Altın Kız, kariyeri boyunca birçok farklı ödül kazandı.
Betty White inanılmaz derecede yetenekli bir oyuncuydu ve elinde bunun ’’kanıtları’’ vardı. 8 Emmy ödülü aldı ve aynı zamanda bir televizyon programı sunuculuğu için Emmy kazanan ilk kadın oldu.
Aynı zamanda, zafer koleksiyonuna eklenen 3 Amerikan Komedi Ödülü’ne, 3 Ekran Oyuncuları Derneği Ödülü’ne ve bir Grammy’e de sahipti.
Ayrıca, Hollywood Yıldızlar Bulvarı’nda (Walk of Fame) yer alması ve 1995’te Televizyon Onur Listesi’ne alınması da şaşılacak şeyler değil.
Ona atfedilen başka onur unvanları da vardı.
Bir komedi dizisinin yapımcılığını üstlenen ilk kadın olduğu için ’’Hollywood Başkanı’’ olarak anıldı. Ayrıca, bir belgeselde ’’Televizyonun First Lady’si’’ ve ’’Yarışma Programlarının First Lady’si’’ olarak isimlendirildi.
Betty White aynı zamanda, Kentucky eyaleti tarafından verilen en yüksek onur unvanı olan ’’Kentucky Albayı’’ olmaya değer görüldü.
Betty White, Kadın Sunucu Olarak Dünyanın En Uzun Televizyon Kariyeri adına Guinness Dünya Rekoru’na sahip.
Bu unvan ona, 2014’te, o zamanki 74 yıllık kariyer hayatına istinaden verildi. Bundan yaklaşık on yıl sonra, ödüldeki yeri hâlâ sağlam bir şekilde duruyor. Hatta yakın zamanda (belki de hiç), bu unvanı ondan kapabilecek kimse yok gibi görünüyor.
Guinness Dünya Rekorları’yla olan bir röportajında, bu kuruluşun bir hayranı olduğunu kabul etti.
’’Kitap bana her zaman büyüleyici geldi. Artık onunla bir alakam olduğuna inanamıyorum. Tuttukları bazı rekorlara hayret ediyorum. En uzun tırnaklar mı?!?’’ Tepkileri bile çok sevimli!
O bir oyuncudan fazlasıydı. O, bir yazar ve hayvan hakları savunucusuydu.
Betty White 1980 ve 1990’larda, Betty White In Person ve Here We Go Again: My Life in Television gibi eserler de dâhil, birden fazla kitap yayımladı.
2011’de ise iki kitap daha çıkardı: If You Ask Me (And of Course You Won’t) ve Betty & Friends: My Life at the Zoo.
Hayvanlardan konu açılmışken, Betty White hayvanlara bayılıyordu ve tüylü arkadaşlarımızın sağlığının savunuculuğunu yapmak için çeşitli kurumlarla çalıştı.
Betty White’ın gerçek aşkı 40 yıl önce vefat etti ve Betty, ölene dek evlenmedi.
Betty White, ruh eşiyle tanışmadan önce iki defa evlendi. İlk eşi, Amerika Hava Kuvvetleri pilotu Dick Barker’dı. İkinci eşi ise Hollywood oyuncu menajeri Lane Allen’dı. Ne yazık ki iki evlilik de yürümedi.
Ama 1961’de, enerjik kızımız sonunda, Allen Ludden tarafından sunulan Password yarışmasına konuk olarak katıldığında eşiyle tanıştı. İkili, ilginç bir flört sürecinden sonra 1963’de evlendi.
Oprah Winfrey ile olan bir röportajda Betty White, kabul etse onunla daha çok vakit geçirebilecekken, Ludden’ın evlilik tekliflerine ’’Hayır’’ diyerek bir koca yılı harcamaktan büyük pişmanlık duyduğunu söyledi.
Ludden, 1981’de kanserden vefat etti ve Betty White bir daha evlenmedi. Nedeni sorulduğunda, basit bir şekilde, ’’İnsan en iyisine sahip olduğunda başkasını kim ister ki?’’ dedi.
Kariyerine odaklanmak istediği için çocuk yapmayı tercih etmedi.
Betty White, Ludden’ın bir önceki evliliğinden olan üç çocuğuna üvey annelik yaptı. Ama beraber geçirdikleri 18 yılda, çiftin kendi çocukları olmadı.
Oyuncu, kariyeri ilk önceliği olduğu için bilinçli olarak çocuk sahibi olmamayı seçtiğini paylaştı. Ayrıca, kompulsif biri olduğunun farkında olarak, hem anne hem de oyuncu olmayı beraber yürütemeyeceğini hissetti.
O, oyuncular için bir örnek ve çok sevilen bir ikondu.
2012’de 90. yaş gününü kutladığında, Mary Tyler Moore, Amy Poehler, Tina Fey, Carol Burnett, Ellen DeGeneres, Joel McHale, Hugh Jackman ve Ray Romeno gibi Hollywood’un bazı ışıltılı kişileri de kutlamaya katıldı.
Genç, acemi oyunculara ne tavsiye vereceği sorulduğunda White, eğlence sektöründe olmak onlar için bir ayrıcalık olduğundan, mesleklerinin değerini bilmeleri ve ödevlerini yapmaları gerektiğini söyledi.
Siz de bir Betty White hayranı mısınız? Hollywood’da arkasında bıraktığı en büyük mirasın ne olduğunu düşünüyorsunuz?