Hollywood’un Kötü Çocuğu’ndan %100 Adanmış Baba’ya: Colin Farrell’ın Engelli Oğlu, Hayatına Nasıl Anlam Kattı
Hayat oldukça beklenmedik olabiliyor ve beklenmedik olaylar bizi tamamen değiştirmek için yeterli gelebiliyor. Bu, özellikle özel ihtiyaçları olan en büyük oğlu doğduktan sonra bambaşka biri hâline gelen 46 yaşındaki İrlandalı oyuncu Colin Farrell için geçerli. Yıllar boyunca Hollywood’un hiçbir şeyi umursamayan kötü çocuğu olarak boy gösterdikten sonra Farrell’in ilk çocuğu, ona karşılıksız aşkın ne demek olduğunu ve ebeveynliğin, kendine gösterdiğinden daha fazlasını bir başkası için göstermek olduğunu öğretti.
Ün ve kötü çocuk tarzı
Göz kamaştıran görünüşü, yadsınamaz karizması ve mükemmel oyunculuk yetenekleriyle oyuncu olmak Colin Farrell’ın kaderiymiş gibi duruyor. Oyuncu, 20 yaşlarındayken kariyerine çeşitli dizilerde yer alarak başladı. Bundan birkaç yıl sonra, genç adam, Hollywood’da adından söz ettirecek bir hâle gelmiş ve Azınlık Raporu filminde Tom Cruise’la, Çaylak filminde ise Al Pacino’yla karşılıklı oynadığı önemli roller kapmıştı. Ayrıca oyuncu, Angelina Jolie’nin, kendisinin annesini canlandırdığı Büyük İskender isimli filmde başrol olan Büyük İskender karakterini canlandırdı.
Sürekli büyüyen Hollywood kariyeri bir yana, Farrell’ın kişisel hayatı da bir o kadar yankı uyandırdı. Oyuncu, yoğun yaşam tarzı ve dışarda eğlenmesiyle, sektördeki en büyük kötü çocuklardan biri hâline geldi. Ayrıca aşk hayatında Britney Spears, Lindsay Lohan ve kendisinden 44 yaş büyük olan Elizabeth Taylor gibi birçok oyuncu, şarkıcı ve modelle ilişkilendirildi.
Baba olmak
Oyuncu 2003 yılında, 27 yaşındayken, 31 yaşında ve o zamanki kız arkadaşı olan model Kim Bordenave ile çocuklarını kucaklayarak ilk kez baba oldu. Oyuncu, her zaman ’’havalı baba’’ olmayı hayal ettiğini, ’’İlk oğlum doğduğunda dedim ki ’’Bu, beni değiştirmeyecek.’’ sözleriyle kabul etti. Fakat çok zaman geçmeden ebeveyn olmanın onu tamamen değiştireceğini anlamıştı. Farrell [Baba olmak] sizi değiştiriyor ama sizi değiştirmesine izin vermeye karar vermeniz gerekiyor.’’ şeklinde ekledi.
2009 yılında Farrell, oyuncu sevgilisi Alicija Bachleda ile olan ikinci oğlu Henry’i kucakladı. İkili, 2010 yılında ayrıldı.
Engelli oğlu, onun hayatını kurtardı.
Oğlu 4 yaşındayken Farrell, James’in annesine de danışarak oğlunda Angelman sendromu olduğunu duyurmaya karar verdi. Bunu, ’’Oğlumla ilgili hissettiğim gururu ve mutluluğu açıkça konuşmak istedim.’’ şeklinde açıkladı. Bu sendrom geç gelişime, denge ve konuşma zorluğuna, zekâ yetersizliğe ve bazen de nöbet geçirmeye sebep olan genetik bir hastalık.
James’in doğumu ve özel ihtiyaçlara sahip olması Farrell’ın hayata bakış açısını öylece değiştirmedi ama aynı zamanda James ona bir amaç verdi ve eski kötü çocuğu yepyeni birine çevirmesine neden oldu. Sorumluluk sahibi baba, ’’İlk oğlum James, ben daha kendime bakamazken dünyada bir şeylere farklı bir gözle bakmamı sağladı.’’ dedi. Ayrıca, ’’James benim hayatımı kurtardı.’’ diye ekledi.
Oğlunun ilk adımlarını görmek
Gururlu baba, James 4 yaşındayken ilk adımlarını attığında ’’neredeyse ikiye ayrıldığını’’ açıkladı. Onlar için küçücük şeylerin bile kocaman kutlamalar olduğunu söyledi ve ’’Biz en küçük başarıları bile paylaşıyoruz: 6-7 yaşlarındayken ilk kelimelerini kutluyorduk, 19 yaşında ilk kez kendi kendine yemek yiyebilmesini ve nöbetlerini kontrol altına alabilmesini kutluyoruz.’’ diye ekledi.
Oyuncu, aynı zamanda yıllardır hayır işleri yapıyor ve aynı durumda olan ailelere yardım edebilmek için Angelman sendromu üzerine kurulmuş bir derneği destekliyor. Bu durumu, ’’Özel ihtiyaçları olan bir çocuğun ebeveyni olduğunuzda yalnız olmadığınızı hissetmek önemli bir şey hâline geliyor.’’ diyerek onayladı.
Sorumluluk sahibi bir baba olmaya devam ediyor
James şimdi 19 yaşında fakat hâlâ tamamen ailesine bağımlı. Bu arada, oğulları 17 yaşındayken oyuncu ve eski kız arkadaşı Bordenave, James’in eş vasisi olmak için talepte bulundular. Dilekçeye James’in ’’konuşamadığını ve küçük kas becerilerinde problemleri olduğunu, bu yüzden kendi fiziksel sağlığı ve refahıyla ilgilenemeyeceğini’’ eklendi. Bu, genç çocuğun yemek hazırlarken, yemek yerken, banyo yaparken ve giyinirken yardıma ihtiyacı olduğu anlamına geliyor.
Her sevgi dolu ebeveyn gibi Farrell da kendisini tamamıyla çocuğuna adamış ve oğlunun, ’’ kendi hayatını zenginleştirdiğini’’ kabul ediyor. Oğlunun engeliyle beraber gelen zorluklara rağmen James’in rahatsızlığı, babasının hayatın gerçek anlamını bulmasına ve karşılıksız sevginin ne demek olduğunu anlamasına yardımcı olmuş. Zira bu da hayatın herhangi birine verebileceği en büyük hediye.
Colin Farrell’ın babalık yolculuğu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir çocuk sahibi olmanın bizi tamamen değiştirebileceği düşüncesine katılıyor musunuz?