Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Philip, Evliliklerini 70 Yılı Aşkın Bir Süre Nasıl Ayakta Tuttular
Kraliçe II. Elizabeth ve yakın zamanda kaybettiği eşi Prens Philip, 2017’de 70. evlilik yıl dönümlerini kutlamışlardı. Böylece evlilikleri, tarihteki en uzun süren kraliyet evliliği oldu. Hadi, bu kraliyet çiftinin aşklarını bunca yıl nasıl ayakta tuttuğuna bir bakalım!
Olumlu Bak’ta, size kraliyet aşkının gerçek gücünü gösterecek, Kraliçe II. Elizabeth ve Prens Philip’in evliliği hakkında 10 gerçek ile karşınızdayız.
10. Bu evlilik aşka dayanıyordu.
1934’te 8 yaşındaki Elizabeth, Philip’in kuzeninin düğününe katılmıştı ve kendisinden 5 yaş büyük olan genç adamla şahsen tanışmıştı. Ardından 5 yıl sonra, II. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Elizabeth, artık 18 yaşında olan Philip’i yine gördü ve anında ona âşık oldu. O andan itibaren (ki Elizabeth daha 13 yaşındaydı,) Philip’ten başkasını düşünemedi.
Philip, II. Dünya Savaşı’nda Kraliyet Donanması Subayı olarak ülkesine hizmet ederken aşkları devam ediyordu ve birbirlerine mektup yazıyorlardı. Philip 1946’da geri döndüğü zaman ona evlenme teklif etti ve Elizabeth’in cevabı “evet” oldu. Fakat çiftin bu nişanı Elizabeth’in 21. yaş gününe kadar gizli tutması gerekiyordu. Birliktelikleri resmi olarak ancak 9 Temmuz 1947’de duyuruldu ve sonunda aynı yıl 20 Kasım’da evlendiler.
9. İkisi de fedakârlık yaptı.
Philip, Elizabeth ile evlenmek için bir sürü fedakârlık yapmak zorunda kaldı. Öncelikle, daha önceki tüm unvanlarından vazgeçti. Sonra bir İngiliz vatandaşı oldu, çünkü Elizabeth’in anne babası, onun Alman kökeninden pek hoşlanmıyordu. Philip’in 3 kız kardeşi dâhil, ailesinin Alman üyelerinin hiçbirinin düğüne gelmesine izin verilmedi.
Philip, düğünün sabahı sigara içmeyi de bıraktı. Elizabeth’in babasının sigara bağımlılığına ne kadar üzüldüğünü biliyordu. O yüzden, hiç zorluk çekmeden bir anda bıraktı.
8. Birbirlerini her zaman desteklediler.
“Kraliçe tacı takıyor, ama pantolonu kocası giyiyor. Tahtın arkasındaki güç o: Sadık ve her zaman destekçi.” Gyles Brandeth, Philip and Elizabeth: Portrait of a Royal Marriage adlı kitabında böyle yazıyordu.
Kocasının desteğinin Kraliçe’nin başarısında rolü büyüktü. Bunu 1997’deki altın evlilik yıl dönümlerinde yaptığı konuşmada kabul eden Kraliçe, “O, kolay kolay iltifat almayan biridir. O, tam anlamıyla benim gücüm oldu ve bunca yıl öyle kaldı.” demişti.
7. Ortak ilgi alanları vardı.
Doğal hayat hakkında sanat eserlerini toplamak, İskoçya fundalıklarında pikniğe gitmek ve barbekü yapmak... Bu çift, zamanı nasıl geçireceğini, birbirlerinin varlığından nasıl zevk alacağını daima biliyordu.
6. Mizah anlayışı çok önemlidir.
Edinburgh Dükü, eğlenceli bir adam olarak tanınıyordu. İnanılmaz mizah anlayışı sayesinde Kraliçe’yi 70 yıldan uzun süre güldürmeyi başardı. Kraliçe, 2017’deki yıllık Noel konuşması sırasında kocasının artık halka açık törenlerde yer almayacağını, fakat “onun benzersiz mizah anlayışının her zamanki gibi güçlü” olacağını söylemişti.
Philip, karısına komik bir lakap bile takmıştı: “Sosis.” Bu lakabın ortaya çıkmasını sağlayan hikâyeye göre Kraliçe, doğal hâlinde pek gülümseyen bir insan değil. O yüzden, çeşitli törenlerde ve partilerde binlerce insana selam vermesi gerektiği zaman genellikle aksi görünüyor. Sydney’deki benzer bir resmî törende Philip, karısına “O kadar üzgün görünme, Sosis.” demişti.
5. Hiçbir zaman aynı odayı paylaşmadılar.
İngiltere’de üst sınıfın yatak odaları daima ayrıdır ve Kraliçe ile kocası da bir istisna değildi. 1949’da Buckingham Sarayı yakınlarındaki Clarence House’a taşınan çiftin ayrı yatak odaları vardı.
Prens Philip’in kuzeni Lady Pamela Hicks, bu düzenlemeyi açıklamaya çalışmıştı: “Horlamayla ya da birinin bacağını oradan oraya atmasıyla rahatsız olmak istemezsiniz. Kendinizi rahat hissettiğiniz zamanlarda ara sıra odanızı paylaşırsınız. Seçeneğiniz olması güzel bir şey.”
4. Birbirleriyle konuşmayı asla bırakmadılar.
Kraliçe ve Prens Philip, birbirlerinden ne kadar ayrı kalsalar da mümkün olan iletişim yöntemleriyle birbirleriyle iletişim kurmayı asla ihmal etmediler. Mesela, II. Dünya Savaşı’nın ve akabinde Philip’in İngiliz Kraliyet Donanması’nda hizmet etmeye başladığı zaman birbirlerine sık sık yazdılar.
Dük, 2017’de aktif hizmetten ayrıldığı ve Norfolk’taki Sandringham mülkünde yer alan Wood Farm’da sakin bir hayat sürmeye başladığı zaman bile çift her gün telefonda konuşmaya devam etti.
3. İşin sırrı hoşgörü.
Philip’in 50. evlilik yıl dönümlerinde Kraliçe’ye kadeh kaldırırken söylediği gibi, “Aldığımız asıl ders, hoşgörünün her evliliğin en önemli içeriği olduğudur. İşler yolunda giderken çok önemli olmayabilir, ama zor zamanlarda kesinlikle hayati bir önem taşır.” Bunları söyleyerek karısının hoşgörülü olmayı hiç bırakmamasına övgüler yağdırmıştı.
2. Birbirlerinin hediyelerine değer veriyorlardı.
Kraliçe, kişisel eşyaları arasında 1966’da kocasının kendisine hediye ettiği Scarab broşuna ayrı bir önem veriyor. Bu broşu sık sık takmayı tercih ediyor. Hatta televizyonda yayınlanan ilk Noel konuşmasının 50. yıl dönümünde yaptığı konuşmada da o broşu takmıştı. Kraliçe Elizabeth, bunu yaparak kocası Prens Philip’i sessiz bir şekilde onurlandırıyor.
1. Kararlarından hiç pişmanlık duymadılar.
Kraliçe Elizabeth ve Prens Philip tam 73 yıl evli kaldı. Aradan onca zaman geçtikten sonra bile ikisi de verdikleri kararın doğru olduğuna inanıyorlardı.
Kraliçe, 1972’deki Gümüş Evlilik yıl dönümündeki konuşmasında “25 yıllık evlilikten sonra aile hayatı hakkında ne düşündüğümü sorsalar aynı samimiyet ve inançla varım diyebilirim.” demişti.
2 insanın hiç bitmeyen aşkına örnek olacak başka evlilikler biliyor musunuz? Hikâyelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşın!