Mayim Bialik’in, Kimsenin Hayallerini Gerçekleştirmek İçin Yeniden Başlamaktan Korkmaması Gerektiğini Kanıtlayan Hikâyesi
İnsanlar, fırsatların hayatta yalnızca bir defa geldiğini söyler ve sizin de bu fırsatı kullanmak için hazırda beklemeniz gerekir. Fakat kendini gösterme fırsatını ikinci kez kazanan birkaç şanslı azınlık da var. Mayim Bialik’e de tam olarak bu oldu! Kariyerine çok gençken başrol oynayarak başladı, yıllar sonra emekli oldu ve sonra oyunculuğa geri döndü. Çok şanslı olduğunu söyleseniz bile, o, aslında bundan çok daha fazlası. Bialik, hayallerini gerçekleştirmek için hayatı boyunca çalıştı ve birçok zorlukla savaştı.
Olumlu Bak’ta bugün, hayallerinin gerçeğe dönüştüğünü görmek isteyenlere ilham olabilmesi Bialik’in kariyerindeki en önemli anlardan bazılarını değerlendirdik.
Bialik, 1975 yılında San Diego, Kaliforniya’da, Yahudi göçmeni bir ailede dünyaya geldi. Aile büyüklerinin üçü eski kıtadan göç etmiş ve aileyi kendi geleneklerine göre yetiştirmişler. Mayim ailesini, ’’Benim ebeveynim ilk-jenerasyon Amerikalılardı. Bu yüzden, çok katı bir mülteci anlayışına sahiplerdi.’’ şeklinde hatırlıyor.
Çok genç yaşta televizyonda küçük figüranlık rolleriyle çalışmaya başlamasına rağmen, ailesi ona hiçbir zaman farklı davranmadı. ’’Bana okula gitmesi, ödev yapması ve abilerinin okuldan almasını beklemesi gereken normal bir kızmışım gibi davrandılar.’’
11 yaşındayken, figüran olarak bür süredir düzenli bir şekilde çalıştıktan sonra, Sapık Dönüyor ve Kumsalda adlı 2 filmde yer almayı başardı. Bir röportajında, ’’Kendimi çocuk oyuncu olarak görmüyorum, çünkü oyunculuğa neredeyse lisede başladım. Birçok oyuncu küçükken başlıyor. Onların daha farklı beklentileri var. Benim daha farklı bir bakış açım vardı.’’ dedi.
Kısa bir sure sonra, 14 yaşındayken, Blossom isimli, zamanının çok ötesinde bir dizide başrol alarak ilk çıkışını yakaladı. Bialik, bir röportajında, ’’Bu, 1990’da çok acayipti. Alışılmışın dışında, ilginç, akıllı, komik ve cesur bir genç kızı anlatıyordu. Dizimiz, o zamanlar çok tartışmalı olan konulara değindi.’’ dedi.
Bialik, dizinin yayınlandığı günlerde çok ünlü olmasına rağmen, diziye 14 yaşında başladı ve 19 yaşına kadar oradaydı. Tüm bu süreçte ailesinin desteği sayesinde her şeyi dengede tutabildiğini söylüyor. Bialik, ’’Sette her şey çok ciddiydi ve bu, çok önemliydi.’’ dedi.
Blossom, 1991-1995 yılları arasında yayınlanan 5 sezondan sonra sona erdi. Son bölümde, Bialik’in karakteri diziye şu sözlerle veda etti: ’’Hayat şiirlerden, şarkılardan veya hayallerden değil, gerçek şeylerden ibaret... Bir tavsiye: Bir ucundan yakalamaya çalışın.’’
Blossom’ı çektikleri sırada dizinin danışmanlarından biri, ona bilim aşkını aşıladı. Bialik, bir videoda, ’’Bilimin zor olduğunu düşünürdüm ve bende bilime ait bir şey olmadığını sanıyordum. O, bana bilimin kadınlar için de uygun olduğunu, heyecan verici yanını, bilime de sanata veya edebiyata âşık olduğumuz gibi âşık olunabileceğini öğretti... Bu sayede ben de kendimi bir bilim insanı olarak görmeye başladım.’’ dedi.
Böylece, dizi 1995’te bittiğinde, oyunculuğu geride bırakıp, bir bilim insanı veya profesör olma niyetiyle Kaliforniya Üniversite’sine başladı: ’’Oyunculuğu bıraktım, çünkü nörobilim diplomam olmasını istiyordum. Başka ilgi alanlarım vardı. Bence kadınlar, özellikle bilimdeki kadın temsilcisi azlığı düşünüldüğünde, birçok şeyi denemeleri için teşvik edilmeliler. Bu süreç benim 12 yılımı aldı, 2 çocuğum oldu ve hayatımın asıl işi hâline geldi.’’
2007’de nörobilim dalında doktorasını aldıktan sonra, Bialik’in planı akademide kalmaktı, ama Miles ve Frederick adında 2 güzel erkek çocuğun annesi olduktan sonra bu plan değişti. Bağlanma ebeveynliğine âşık oldu, ama bunun akademik hayatla beraber yürümeyecek bir hayat biçimi olduğunu da kabullendi. Böylece, hayatında ikinci defa kariyer değiştirmeye karar verdi. Bir röportajda, ’’Çocukları kreşe göndermek veya onlardan uzaklaşmak... İkinci detay, kararımda çok büyük bir rol oynadı.’’ açıklamasını yaptı.
Kalamazoo isimli komedi filmiyle 2005’te oyunculuğa geri döndü ve Curb Your Enthusiasm, Fat Actress, ve 7th Heaven gibi dizilerde rol aldı. Bu sorulduğunda, ’’Sette olmayı çok seviyorum, kameraları ve ışıkları izlemeyi seviyorum. Her şeyin bir araya gelmesini izlemeyi seviyorum. Çok eski-kafalı bir oyuncuyum. Sette olmaktan hoşlanıyorum.’’ dedi.
Sonra, 2010’da Big Bang Theory’nin üçüncü sezonunun son bölümünde rol aldığında, şöhret, kapısını tekrar çaldı. 4. sezonda devamlı bir rol buldu ve izleyicinin favorisi hâline geldi. Ancak onu oyunculuğa geri döndüren şey, kameraların karşısında olmanın verdiği zevkten çok daha fazlasıydı.
Oyuncu, ’’Doğrusu, sağlık sigortam bitiyordu ve eğer oradan buradan birkaç rol bulabilirsem Oyuncular Derneği sigortasını alabilecektim. Tam zamanlı bir oyuncu olmayı beklemiyordum, ama Big Bang Theory beni içine çekti.’’ diye açıkladı.
2010 yılı Bialik için yoğun bir yıldı. Akademiyi bırakıp, kendisini çocuklarını bu şekilde yetiştirmeye adaması gibi, hayatındaki en önemli anlara geri döndüğü, adı Beyond the Sling: A Real-Life Guide to Raising Confident, Loving Children the Attachment Parenting Way (Askının Ötesi: Öz Güvenli, Sevgi Dolu Çocuk Yetiştirmenin Tarifi, Bağımlı Ebeveynlik Yolu) olan ilk kitabını çıkardı. Yıllar içinde bu konunun yanı sıra, vegan besinler ve besleyici içecekler hakkında birkaç kitabın daha editörlüğünü yaptı.
2019’da The Big Bang Theory bittikten sonra Bialik, kişisel projelerinde çalışmak için oyunculuğa birkaç yıl ara verdi. Yine de ara sıra çeşitli bilgi yarışmalarında yer aldı. 2021’de, Call Me Kat isimli diziden başrol teklifi aldı.
Bialik, bir röportajında, ’’Jim Parsons (The Big Bang Theory’deki Sheldon), şirketiyle beraber bana bu teklifi sundu. Bana, ’’Eğer birisi hem tatlı görünüp hem de biraz sinir bozucu olabiliyorsa bu sensin!’ dedi. 45 yaşında bir kadın olarak, günlerimin sayılı olduğunu söylemek istemiyorum, ama insanların sizi görmek ve sizinle komediyi yaşamak istediği günleri değerlendirmek istiyorum.’’ dedi. Ocak 2022’de ilk gösterimini gerçekleştiren dizi, ikinci sezonu için de onay aldı.
Kendi dizilerinin yanı sıra Bialik, akıl sağlığı hakkında da daha açık olmaya başladı. Geçen yıl, ünlüler ile birlikte, sağlıklı olmanın önemi üzerine yaptığı bir Podcast sundu. Bialik, ’’Benim ailemde depresyon, OKB ve panik hastalıkları bulunuyor. Bu yüzden, bana ve aileme çok yardımcı olan destek grupları buldum.’’ açıklamasını yaptı.
Deneyimi sayesinde, şimdilerde kendisi gibi olanlara yardım etmeyi amaçlıyor. ’’Akıl sağlığı dünyasını giderek daha da küçültmek için herkesi bilgilendirmek ve bilinçlendirmek istiyorum. Bu konuda konuşan insanların bu hastalıklara karşı savaşmaları çok önemli.’’ Bu arada, Bialik’in yardımları, bu konu hakkında diyaloglar başlatmakla sınırlı değil. Jeopardy!’de yer aldığı özel bölümde, büyük bir bağış toplayarak ve ulusal bir seviyede akıl sağlığıyla ilgili konuşmayı başararak, NAMI (Akıl Hastalıkları Ulusal İttifakı) adına sunuculuk yaptı.
Mayim Bialik, enerjik ve pozitif kişiliğiyle insanları etkilemeye devam ediyor. 2019’da, As They Made Us isimli bir filmde senaristlik yapmaya başladı. Birkaç defa ertelenmesine rağmen, film, 2021’de çekildi ve 2022’de yayınlandı. Film, Dustin Hoffman, Simon Helberg (The Big Bang Theory’deki rol arkadaşı), Candice Bergen, ve Dianna Agron’ı kadrosunda bulunduran bir aile draması.
Bialik, baştan başlamaktan korkmuyor. Zaten hayatı boyunca bunu birkaç defa yaptı! Önce yıldızlığı bıraktı, sonra çocuklarının iyiliği için akademik hayatını. Şimdi, yeni kariyer ivmesini akıl sağlığı hakkında konuşmak ve erişim sağlamak için kullanıyor. Tüm bu işlerle, sevdiğiniz işi, kendiniz başta olmak üzere en çok sevdiğiniz insanlar için yaptığınız sürece, baştan başlamak için hiçbir zaman çok geç olmayacağını kanıtlıyor.
Sizi etkileyen başka hayat hikâyeleri var mı? Yorumlar kısmında bizimle paylaşın.