Çocuğunuzun Sizi Dinlemesini Sağlayacak 9 Psikolojik Yöntem
Arkadaşınızla konuşurken bir kere bile kayınvalidenizin sizinle kalmaya gelecek olmasından çok mutlu olmadığınızı söylemeniz, çocuklarınızın bunu duyup çok sevgili büyükannelerine yetişmelerine yetecektir. Ancak, nedense defalarca tekrar etmenize rağmen tavsiyeleriniz ve talimatlarınız, aynı çocukların bir kulağından girip diğer kulağından çıkar.
Olumlu Bak ekibi olarak, çocuklara sözlerimizi nasıl dinleteceğimizi araştırmaya karar verdik. Psikologların bu konuda birkaç özel tavsiyesi var. Hadi, bu tavsiyelere birlikte göz atalım.
Çocuklarınızın dikkatini kendinize çekin.
Çocukların bütün dikkatini oyuna ya da kavga verip, onlara seslendiğinizi, hatta onlara bağırdığınızı bile duymamaları oldukça normaldir. Çocuğunuzun sizi dinlemesini ve dediklerinize odaklanmasını sağlamak için yanlarına eğilip yavaşça elinizi omzuna koyabilirsiniz. Bu şekilde davranarak dikkatini kendinize çeker ve söylediklerinizin dinlenme olasılığını artırırsınız.
Fısıldamayı deneyin.
Bağırarak daha hızlı sonuçlar elde edeceğinizi düşünebilirsiniz, ancak tam aksine, bir süre sonra çocuklar ebeveynlerinin bağırmasına alışıyor ve tepki vermemeye başlıyor. Bu nedenle, çocuklarınız bağıra çağıra oyun oynuyorsa, yanlarına giderek fısıldamayı deneyin. Bu yöntem, özellikle küçük çocuklarda oldukça işe yarıyor, hatta gençler ve yetişkinler üstünde de oldukça olumlu etkileri var.
Bir fısıltıyı anlamanın daha fazla zihinsel çaba gerektirdiği ortaya çıktı ve bu, bir kişinin dikkatini başka şeylerden uzaklaştırarak muhatap olduğu kişinin sözlerini daha dikkatli dinlemesini sağlıyor. Ayrıca, içgüdüsel olarak önemli şeylerin fısıldanarak söylenmesinin bizim üstümüzde olumlu etkisi olacağını düşünürüz. Sakin bir ses tonu, çocukların üstünde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, çocuğunuzun gerginliğini azaltmak için fısıldamayı deneyebilirsiniz.
Durumu kontrol etmesine izin verin.
Çocuklarınızla konuşurken şartlı cümleler kurmaya çalışın. Örneğin, ödevlerini bitirirsen oyun oynayabilirsin, gibi. Böylece çocuğunuz, kontrolün kendinde olduğunu ve olumlu sonuçlarla karşılaştığında yine kontrol eden kişinin kendisi olduğunu anlayacaktır. Ayrıca, bu cümleleri çocuklarınızdan bir şey yapmaları istediğinizde de kullanabilirsiniz: “Çizgi film izlemeyi bitirdiğinde, lütfen bulaşıkları yıka.”
Her şeyi bir anda söylemeyin.
7 yaşın altındaki çocukların beyni, 1 ya da 2 bilgiden fazlasını saklayacak şekilde gelişmemiştir. Daha büyük çocukların ve yetişkinlerin beyinleri ise 3-5 tane arası bilgiyi tutacak şekilde gelişmiştir. Bu nedenle, aynı anda birkaç cümle kurarak çocuğunuzun dikkatini çekmeye çalışmak anlamsızdır. Söylemek istediğiniz tüm önemli şeyleri 1 veya 2 kısa cümleyle açıklamak daha iyidir. Güvenlik kuralları, bir çocuğun beynini bir sürü tavsiye ve talimatla doldurmamak için kademeli olarak daha iyi aktarılır.
Söylenip duruyor musunuz, bir düşünün.
Çocuklarınız sizi görmezden gelmeye devam ediyorsa, onlarla konuşurken sesinizi çok yükseltiyor ya da söylenip duruyor olabilirsiniz. Aşağıdaki nedenlerle ikincisini yapmasanız iyi olur:
- Çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olur.
- Çocuklar, manipüle edildiklerini anlar ve kendilerini ebeveynlerinden uzaklaştırır.
- Sizi daha da az dinlemeye başlarlar.
- Söylenmeniz onları rahatsız eder.
- Çocuklar, yalnızca söylenmeniz bitene kadar beklemeleri gerektiğini ve konunun onların müdahalesi olmadan kapanacağını çabucak anlar.
- Hem siz hem de çocuğunuz sorunun çözümüne değil, yalnızca olumsuz tarafına odaklanırsınız.
Yüzüncü kez kirli bulaşıkların masaya bırakılmasına kızmak yerine, çocuğu doğru hareketlerinden dolayı övmeyi deneyin. Çocuğunuzdan bir şey istediğiniz zaman net talimatlar verin ve sonuçları hakkında onu yalnızca bir kez uyarın.
Davranışlarının sizi nasıl etkilediğini açıklayın.
Çocukların, davranışlarının çevrelerindeki insanları ve hayvanları nasıl etkilediğini anlaması oldukça önemlidir. Ancak, onlara suçluluk duygusu aşılamanıza gerek yok; sadece, eylemlerinin birine acı verebileceğini ve darılmalarına yol açabileceğini açıklamanız gerekiyor. Bu davranış, çocuğunuzun başkalarıyla daha hızlı empati kurmayı öğrenmesine yardımcı olacaktır. Çocuğunuza sözlerinden dolayı kendinizi nasıl hissettiğinizi veya davranışlarının size ne anlattığını açıklayın. Örneğin, “Sızlanman bana yorgun olduğunu ve artık eve gitme zamanımızın geldiğini gösteriyor.”
Çocuklarınızı dinleyin.
Çocuklarınızı dikkatlice dinlemeyi öğrenin. Ancak, bir yandan film izleyerek ya da mesajlaşarak dinlemeyin ve bütün dikkatinizi onlara verin. Onları dikkatlice dinlemeniz, aranızdaki güveni güçlendirecektir. Böylece, çocuklar sözlerinin dinlendiğini anlayacak ve karşılığında sizi dinlemeye daha istekli bir şekilde yaklaşacaklardır.
Çocuklarınızı, yapmamaları gereken ya da onaylamadığınız şeyleri yaparken yakalasanız bile, konuşmalarına izin verin. Kendilerini nasıl hissettiklerini ve neden böyle davrandıklarını öğrenin. Bunları öğrendikten sonra onlara tavsiye verirseniz sizi dinleyeceklerdir.
Kendilerinin düşünmelerini sağlayın.
Sizi dikkatlice dinlemediklerinde, çocuklarınıza kuralları tekrar tekrar anlatmak yerine, hafızalarını çalıştırmalarını sağlayın. Belli bir durumla ya da problemle karşılaştıklarında neler yapmaları gerektiğini sorun. Onlara sorular sormanız, kuralları daha iyi hatırlamalarını sağlayacak ve sizi de papağan gibi her şeyi tekrarlamaktan kurtaracaktır.
Çocuklarınızı oldukları gibi sevin.
Burnunu karıştıran ya da dışarda öfke krizi geçiren çocuklarına bağıran bir annenin veya babanın, çocuklarıyla sorun yaşaması oldukça olasıdır. Ancak, yaşanacak sorunlar ebeveynlerin düşündüğünden biraz farklıdır. Genellikle, başkalarının gözünde kötü ebeveyn olarak görüneceklerinden dolayı utanırlar. Çocuklarını kusurlarıyla kabul etmeyi öğrenmek için (ki çocuk ile anne baba arasındaki güvenin temeli böyle oluşur), ebeveynin önce kendilerini kabullenmesi gerekir.
Çocuğunuzun davranışları mükemmel olmaktan çok uzak olsa bile, büyüdüklerinde nazik birer insan olacaklarından şüphe duymamalısınız. Çocuklarınızı kusurlarıyla kabul etmeli ve sevmelisiniz. Çocuklar, sizden gelen desteği hissettikçe sözlerinizi dikkate almaya başlayacaktır.
Çocuklarınız söylediklerinize kulak asmadığında ya da cevap olarak kapıyı çarptığında nasıl tepki veriyorsunuz? Siz küçükken ebeveynleriniz böyle durumlarla nasıl başa çıkıyordu?