Olumlu Bak
Olumlu Bak

Sandra Bullock’un Anneliğe Yolculuğu, Sevginin Engel Tanımadığını Kanıtlıyor

Hem anne olup hem de aşırı ünlü biri olmak kolay bir şey olamaz. Çocuk yetiştirmek zaten gündelik bir telaştır, tüm gözler üzerinizde olduğunda ise çok daha zor hâle gelir. Lakin Sandra Bullock, önündeki yol uzun ve dolambaçlı olsa bile, çok arzu edilen bir anneliğin ne kadar sevindirici olabileceğinin bir örneği.

Olumlu Bak’ta, 2 çocuk annesi olan ve onlar sayesinde hayatı tamamen değişen bu Hollywood yıldızının hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Üstelik, çocukları onu o kadar etkiledi ki kadın oyuncu artık dünyayı değiştirmeye hazır.

Şöhretin bedeli

Sandra Bullock’un şöhreti 1980’lerden beri oldukça fazlaydı. Etkileyici sayıda filmde rol aldı, öyle ki kendisine Amerikan medyası tarafından ’’Amerika’nın sevgilisi’’ unvanı verildi. Karizmatik, cana yakın ve soğukkanlı duruşu sayesinde tüm dünyanın kalbini kazandı. Böylesine yetenekli ve sevilen bir kadının kendine eş bulmakta zorluk çekmeyeceğini düşünebilirsiniz, ancak gerçekler sizi biraz şaşırtabilir.

Birçok ciddi ilişkisi oldu, ama hiçbiri kalıcı olmadı.

KENNELL KRISTA / SIPA / EAST NEWS

Aşk İksiri filmini çektikten sonra Sandra Bullock, rol arkadaşı Tate Donovan ile çıkmaya başladı. Hatta nişanlandılar, ancak üç yıl sonra ilişkilerini sonlandırdılar. Kadın oyuncu, daha sonra meslektaşı Matthew McConaughey ile birlikte yaklaşık 2 yıl geçirdi, ancak bu ilişki de yürümedi. Daha sonra, Ryan Gosling ile sette tanışmasının ardından kendisiyle bir yıldan fazla süren bir ilişkisi oldu.

İş adamı ve televizyon sunucusu Jesse G. James, onunla dünya evine girmeyi başardı, ancak Oscar aldıktan hemen sonra Bullock, People dergisine verdiği özel bir röportajda boşanma davası açtığını duyurdu.

Anneliğe giden yol

Boşanmanın ardından Sandra Bullock’un kalbi kırılmış olsa da aslında pişmanlık duyacak vakti yoktu. Kocasıyla birlikte evlat edinme sürecini başlatmıştı, ancak boşanmanın ardından, bu sürece bekâr bir anne olarak devam etti. Böylece 2010’da Sandra Bullock, ilk çocuğu Louis’i evlat edindi.

Üstelik kadın oyuncu, Katrina Kasırgası yaşandıktan sonra anne olmak istediğine kanaat getirdiğini açıkladı. Verdiği bir röportajda, ’’Katrina, New Orleans’ta yaşandı ve içimden bir ses bana ’Oğlum orada.’ dedi. Çok garipti.’’ diye belirtti.

İki çocuk annesi

Artık onun için oğluyla birlikte yeni bir hayatın başlayacağına şüphe yoktu. Hem çocuğunun yanında duran bir anne hem de dünyanın en ünlü kadın oyuncularından biri olmayı adım adım öğrenen Sandra Bullock, bu yeni ’’rolünü’’ o kadar sevdi ki 2015’te aynı süreci tekrar gerçekleştirdi: Bu kez de Laila adında küçük bir kızı evlat edindi.

Ön yargıların karşısında

Sandra Bullock, çocuklarıyla birlikte eğlence parklarında, süpermarketlerde ve hatta (onlarla uyumlu kıyafetler giyerek muazzam yaratıcılığını gösterdiği) Cadılar Bayramı’nda birçok kez fotoğraflandı. Tamamen kendi başına yaptığı bir iş olsa bile, annelik rolünden son derece keyif aldığına hiç şüphe yok.

Willow Smith ve Jada Pinkett Smith ile olan bir röportajında, tek tasası, karmaşık ve adil olmayan bir dünyada iki çocuk yetiştirmek olan, tamamen geleneksel, endişeli ve dırdırcı bir anne olma deneyiminden bahsetti: ’’Ben de kahverengi tenli bebekleri olan kahverengi tenli bir kadınla ya da beyaz tenli bebekleri olan beyaz tenli bir kadınla aynı hislere sahibim.’’

Kendini anneliğe adadı.

Kayıp Şehir adlı yeni filminin tanıtımını yaptığı bir röportajda kadın oyuncu, belirsiz bir süreliğine oyunculuğa ara vermeye karar verdiğini açıkladı. Bu açıklama, röportajcının kendisi de dâhil olmak üzere herkesi şaşkına çevirdi. Oscar ödüllü oyuncunun gerekçesi ise çocuklarına daha fazla vakit ayırmak istemesiydi.

Bullock, Entertainment Tonight adlı programda, "Ne kadar sürer bilmiyorum, ama şu anda beni en mutlu eden yerde olmaya ihtiyacım var.’’ diye belirtti.

Sizce Sandra Bullock’un evlat edinme hikâyesiyle ilgili en dokunaklı şey ne?

Bu Yazıyı Paylaşın