İnsanlar

Bir oyuncunun görevi farklı karakterleri canlandırmaktır. Ancak bazen, hayat verdikleri karakterlerle şaşırtıcı bir şekilde bir sürü ortak özelliğe sahip oldukları görülebilir. Bir bakıma, bunun kusursuz bir oyuncu seçimi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bir oyuncunun karakteriyle kendini bağdaştırabilmesi, performansını çok daha etkileyici bir hâle getirebilir.

Bütün insanlar yaşlandıkça değişir. Bu durum ünlüler için de geçerlidir. Bazıları doğal bir şekilde yaşlanmaya karar verir ve biz de buna saygı duyarız. Diğerleri ise, estetik ameliyatlar ile gençliklerini korumaya çalışır, ama bu tür yöntemler görünüşlerinin epeyce değişmesine yol açar.

İnsanlar, fırsatların hayatta yalnızca bir defa geldiğini söyler ve sizin de bu fırsatı kullanmak için hazırda beklemeniz gerekir. Fakat kendini gösterme fırsatını ikinci kez kazanan birkaç şanslı azınlık da var. Mayim Bialik’e de tam olarak bu oldu! Kariyerine çok gençken başrol oynayarak başladı, yıllar sonra emekli oldu ve sonra oyunculuğa geri döndü. Çok şanslı olduğunu söyleseniz bile, o, aslında bundan çok daha fazlası. Bialik, hayallerini gerçekleştirmek için hayatı boyunca çalıştı ve birçok zorlukla savaştı.

Ailemizle olan özel bağımız hayatımızdaki en önemli bağlardan biridir ve bunu oyuncu, şarkıcı, New York Times’ın en çok satan yazarı Kristin Chenoweth’ten daha iyi kimse bilemez. Küçük yaşta evlat edinilen Kristin’in, kendisini evlat edinen anne babasıyla çok güçlü, güzel bir bağı var. Onun hikâyesi, ne kadar farklı olursa olsun, ailenin çok önemli olduğunu bize gösteriyor.Olumlu Bak ekibi olarak, her ailenin benzersiz olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden, sizi sevdiğiniz insanlarla olan özel ilişkilerinizi kutlamaya teşvik etmek amacıyla bu yürek ısıtan hikâyeyi paylaşıyoruz.

Çoğumuz, en sevdiğimiz oyuncuları, onların zafer anlarında tanırız. Hâlbuki, herkes tarafından kabul görüp, şöhret kazanmadan önce elde edeceğiniz zaferler için çok sıkı çalışmanız ve çok azim göstermeniz gerekir. İşte, bu özelliklerin mükemmel bir örneği olarak, takdir edilen bir aktör olmaya çalışırken aynı zamanda ahşap işçiliğiyle de uğraşan ve sonunda hedefine ulaşmayı başaran Harrison Ford’u gösterebiliriz.

Yeni kurulan bir işten kâr elde etmek bazı insanlar için zorlayıcı olabilir. Yeni bir işi ayakta tutabilmek için sabırlı olmak ve yılmadan çok çalışmak gerekir. Fakat kendi işini kuran bazı ünlülerin tek amacı para kazanmak değil. Daha güzel ve daha aydınlık bir dünya yaratmak için ellerini taşın altına koyuyorlar.

Bir etkinlik için giyinip kuşanmak, özellikle ünlüler için oldukça stresli bir iş olabilir. Topuklu ayakkabılarla, dar elbiselerle ya da smokinlerle uğraşmak kesinlikle keyif bir verici bir durum değildir. Bu yüzden, kırmızı halıda boy gösterirken bile pijamalarına bir tarz katıp, son derece sıradan giyinmeye karar veren ünlüler olduğunu görürüz.

Yalnızca ABD’de neredeyse 400.000 Down sendromlu birey olmasına rağmen, toplum hâlâ bu genetik bozukluğa dair bir sürü yanlış fikre sahip. Ancak dünya iyiye doğru gitmeye devam ettiğinden, engelli insanlara bu yanılgıyı alaşağı etme ve önlerinde hiçbir engelin olmadığını kanıtlama şansı veriliyor.

Hepimiz olabildiğince güzel görünmek isteriz. Bu yüzden, tüm gözler üzerlerinde olduğunda ünlülerin kendilerini nasıl hissettiklerini hayal edebilirsiniz. Bazıları estetik ameliyatlar ve dolgular yardımıyla görünümlerini tamamen değiştirmek isterken, diğerleri yalnızca sakal bırakmayı ya da saç renklerini değiştirmeyi tercih eder. Ne olursa olsun, biz seçimlerine saygı duyuyoruz ve kendi vücutlarıyla barışık oldukları sürece onları destekliyoruz.

40 yaşından sonra hormonlarımız değişir ve bu, metabolizmamızın yavaşlamasına neden olur. Bu durum, yaşlandıkça formda kalmamızı ve sağlıklı olmamızı da zorlaştırır. O yüzden, yaşlarına rağmen formunu korumayı başaran bazı ünlülerin beslenme ipuçlarını ve en sevdikleri antrenman yöntemlerini sizlerle paylaşmanın faydalı olabileceğini düşündük.

Uzmanlar, sosyal iletişimimizde ve genel görünüşümüzde kaşların oldukça önemli bir rol oynadığını söylüyor. Kaşlarımızla öfke, hüzün veya mutluluk gibi farklı türde duyguları ifade edebiliyoruz.Olumlu Bak ekibi olarak, yüzümüzün bu önemli kısmı olmadan yüz ifadelerinin ve duyguların nasıl değiştiğini görmek için, ünlülerin fotoğraflarına Photoshop ile bazı ince ayarlar yapmaya karar verdik.

Ünlüler de tıpkı bizim gibi garip anlar yaşayabiliyorlar ve onların da utandıkları oluyor. Tek farkları ise, ünlülerin deneyimlediği bu garip anların, kameralara yakalanma olasılığının çok daha fazla olması. İster sahnede dengelerini kaybetmek olsun ister kıyafet krizleri veya ters giden sahne performansları, büyük yıldızların başından da utanç verici olaylar geçiyor.

Hollywood’da görünüşün her şey olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Sık sık dergilerde ve sosyal medyada, güzellik standartları hakkında sahte beklentiler oluşturan, Photoshop yapılmış fotoğraflar görüyoruz. Ancak aslında ünlüler de tıpkı bizim gibi normal insanlar. Kimsenin mükemmel olmadığı gibi, hayattaki en büyüleyici şeylerden biri de her insanın birbirinden çok farklı olmasıdır.

Sinemada gerçekten yüreğinize dokunan etkileyici bir film izlediğinizde, bu kadar harika bir sonucun ortaya koyulması için her şeyin kusursuz bir şekilde ve planlandığı gibi ilerlemesi gerektiğini düşünebilirsiniz. Gerçekte ise, durum her zaman böyle değildir ve işlerin ters gitmesi veya oyuncuların işbirliği yapmak istememesi gibi durumların birçok örneği vardır. Lakin sinemanın büyüsünün bir parçası da tüm zor koşullara rağmen filmi tamamlamanın bir yolunu bulmaktır.Olumlu Bak ekibi olarak, film yapımı esnasında meydana gelebilen beklenmedik şeyler hakkında bir fikir sahibi olabilmeniz için, birtakım çizgileri aşan oyunculardan bazılarını bir araya getirmeye karar verdik.

Dünya Güzellik Yarışması, birçok insanın tekrar görmek için sabırsızlandığı bir güzellik festivalidir. Bu prestijli güzellik yarışmasının en sık kazananları, her biri 6’şar kez bu unvanı kazanan Hindistan ile Venezuela temsilcileri oldu. Jamaikalı kızlar ise 4 kez dünya güzeli seçildiler.

Yaşlanmak kutlamamız gereken bir şeydir ve işin aslı, bu süreç, kesintisiz bir serüvendir. Bazı ünlü kişiler içinse öz sevgi, bu duruma en iyi çözümdür. Onlar, doğal güzellikleriyle ışık saçmayı öğrenmişler ve onu zarafetle benimsemişlerdir.Olumlu Bak ekibi olarak, doğal güzelliğe dair düşüncelerini ve sırlarını paylaşan ünlülerden oluşan bir derleme hazırladık.

Hepimizin ömürlük arkadaşlarımızla çok özel bir bağı vardır. Zira bu bağ, arkadaşlığın da ötesinde, apayrı bir kategoride olur. Bu arkadaşlarımızın bize eşlik ettikleri anlar o kadar fazladır ki bazen bizi bizden daha iyi tanıyorlarmış gibi gelir. Bazı durumlarda ise, George Clooney ve Sandra Bullock gibi birlikte çalışabilecek kadar şanslı oluruz.

Her insanın farklı bir yaşam felsefesi vardır. Ancak, her zaman çocuk sahibi olmamayı seçen insanlar olmuştur. Çocuksuz yaşam tarzı, 10 yıl önce tartışma konusu hâline geldi. Ancak çocuk sahibi olmayan insanlar, hâlâ seçimleriyle ilgili çok eleştiri alıyor, onlara bir hata yaptıkları söyleniyor ve hatta alaycı yorumlar alıyorlar.

Ünlüler, zamanlarının çoğunu spot ışıkları altında geçirmelerine rağmen, hayatlarının bazı bölümleri en sadık hayranları için bile sır olarak kalabilir. Lakin bazen kendileri veya onlara yakın kişiler, onlar hakkında az bilinen gerçekleri paylaşmaya karar verebilir. Bu bilgilerden bazıları çoğumuza tuhaf gelebilir.

Bazı kadınlar, kişisel ve mesleki hayatları istikrarlı bir noktaya geldiği zaman anne olmaya karar verir ve dünyaya bir çocuk getirmeye tamamen hazırlıklı oluncaya kadar bekleme ihtiyacı duyar. Lakin diğer kadınlar, annelik sınavına çok erken yaşta tabi tutulur. İşte, oyuncu Sofía Vergara’nın başına gelen de tam olarak bu. Sofía 19 yaşındayken, oğlu Manolo’yu dünyaya getirdi. Modern Family yıldızı, çok fazla emek, çalışma ve bolca sevgi sayesinde kariyer hedeflerini göz ardı etmeden, tek başına oğlunu büyütmeyi başardı.