Filmler

Birçok Hollywood yıldızı, kariyerine çocuk yaştayken başlar. Örneğin, Sevginin Gücü adlı film, Natalie Portman’ın büyük sinema dünyasına giden yolunu açtı. Vampirle Görüşme adlı film de 12 yaşındaki Kirsten Dunst’ı büyük bir yıldız haline getirdi. Küçük kızlar olarak hatırladığımız oyuncuların yıllar içinde nasıl değiştiğini keşfetmek istedik. Bu keşfi yapmamız kolay oldu; çünkü hepsi ardında pek çok filmin izini bıraktı.

Hollywood şu anda yeniden ve yeni oyuncu kadrosuyla çevrilen filmlerin ve devam filmlerinin trend haline geldiğine şahit oluyor. Bunun muhtemel bir nedeni ise, yapımcıların geçmişte başarılı olduğu kanıtlanmış projelere yatırım yapmaya hevesli olması. Ancak bir yayının belirttiği üzere, nostalji de oldukça güçlü bir araç. Bu da bizim, bazı oyuncular bugün eski filmlerini yeniden yaratsa nasıl olacağını hayal etmemize yol açtı.

Çoğu insan oldukça çekici ve etkileyici yıldızları öpmeyi yalnızca hayal edebilir ama bunu yaşamak zorunda kalan kişiler için her şey her zaman günlük güneşlik olmuyor. Bazı oyuncular rol arkadaşlarıyla, romantik öpüşme sahneleri çekmek ya da önlerinde düşerek utanç verici anlar yaşamak gibi zor durumlarla karşılaşıyor ve bu çok doğal. Öpüşmek oldukça özel ve hatta bazen garip bir şey. Özellikle etrafınızda sizi izleyen bir sürü insan varsa ve eğer kamera karşısındaki öpüşmenizden hemen önce sarımsak yediyseniz işler oldukça utanç verici olabilir.

Hepimiz, mesleki kariyerimizde istenmedik değişimlerle karşı karşıya kalabiliyoruz ve Hollywood yıldızlarının da bu konuda bizden hiçbir farkı yok. Neredeyse on yıldır beyaz perdede Superman karakterini canlandıran Henry Cavill, kısa zaman önce bu efsanevi rolünün başka birine verileceğinden haberdar oldu. Bu karar, oyuncunun kendisi için de şaşırtıcı olmuş olsa da takdire değer bir tepki verdi ve bu, onu daha da çok beğenmemize neden oldu.

Film karakterlerinin kostümlerinin ve saç modellerinin büyüleyici bir etkisi vardır. Zaten masal kahramanlarından sıradan şeyler giymemeleri beklenir. Mesela, Pamuk Prenses’i bir kimono giyerken hayal edebiliyor musunuz? Hatta kahramanlara göre beklentiler de değişiyor: Prensesler korse takar ve geniş etekler giyer; prenslerin de omuzları geniş ceketleri olur. Elbette kostümler konusunda filmlerin dayandığı hikâyeler de belirleyici oluyor. Belle bir Fransız masalıdır, Pamuk Prenses ise Alman’dır. Bonus bölümüne bakarsanız ne demek istediğimizi anlayacaksınız.

Film yapımında onlarca kostüm tasarımcısı ve imaj uzmanı görev alır. Karakterlerin tarzlarını düşünürler ve kostümlerinin, filmde gösterilen çağa uygun olduğundan emin olurlar. Ancak bazen profesyoneller bile hata yapar, yönetmenler bunu kasıtlı olarak görmezden gelir ve yanlışlıkları fark etmez, bu da filmin olabildiğince muhteşem görünmesini engeller.

Bir filmde kullanılan kostümler, çekimlerin sonunda kiralanan kıyafetler gibi bazı istisnalar dışında stüdyonun malı oluyor. Oyuncuların anlaşmalarında belirtildiyse bazı kostümleri satın alması ya da kendilerine ayrılması da mümkün olabiliyor. Ayrıca, söz konusu olan dönem kıyafetleriyse daha sonra başka bir yapımda kullanılabilmeleri için bilhassa özen gösterilerek saklanıyor.

İster inanın ister inanmayın, birçok popüler film ve dizi, gözden kaçan hatalar içerir. Onları ilk kez izlerken bu hataları fark etmek zor olsa da birazdan bahsedeceğimiz film hatalarını gördükten sonra, gerçekleştikleri anları görmek için kesinlikle geri dönüp yeniden izlemek isteyeceksiniz.

Ergenlik zamanlarımızda, Alacakaranlık serisinde gördüğümüz vampirlerin ve kurt adamların dünyası bize son derece büyüleyici geliyordu. Genç Bella ile yakışıklı Edward’ın aşk hikâyesi ise kalbimizin küt küt atmasına neden oluyordu. Bu hikâyenin büyüsüne öylesine kapılmıştık ki çok ilginç bazı şeyleri gözden kaçırdık. Şimdi ise daha önce hangi ayrıntıları ve olay örgüsündeki hususları fark etmediğimizi anladık.

Çoğu zaman filmlerde ve dizilerde yetişkin oyuncular okul öğrencilerini canlandırır. Böyle durumlarda, hâlâ oldukça genç olsalar da rollerinin gerektirdiği kadar genç olmadıklarını açıkça görebiliriz. Ama oyunculuk iyiyse bunu görmezden gelmeye hazırızdır.

Başlangıçta test izleyicileri tarafından beğenilmemiş olsa da Mumya, ilk çıkışından kısa bir süre sonra büyük bir gişe hasılatı elde etti. Bu başarı, Brendan Fraser ve Rachel Weisz’in canlandırdığı ikonik Rick ve Evelyn ikilisinin kısa bir süre sonra aynı zamanda ticari bir başarı olan bir devam filmi için beyaz perdeye dönmesini sağladı.

Tekrar tekrar izlemekten asla sıkılmadığımız bazı romantik filmler vardır. Ancak tüm sahneleri ve diyalogları ezbere bilsek bile, küçük mantıksal hataları yalnızca mükemmel gözlemciler fark edebilir.

Filmlerde de tıpkı edebiyattaki gibi çoğu karakter iyi ve kötü olarak ayrılıyor. Genellikle “iyiler” grubunda olanın iyi özellikleri vurgulanıyor ve bu karakterler kötü şeyler yapsalar bile mutlaka bunun için makul bir nedenleri oluyor. Mesela, Harry Potter’ın öfkesi, ona kötü bir büyücünün musallat olmasına bağlanırken, Beyaz Kraliçe’nin yaptığı alçaklık ancak sona yaklaşırken açığa çıkıyor.

Yönetmenler, bir film veya dizi çekerken, filmin inandırıcı görünmesi adına her küçük ayrıntıya dikkat etmeye çalışır. Tek bir filmin yapımında yüzlerce, hatta binlerce insan görev alabilir. Lakin milyonlarca dolarlık bir bütçeye ve büyük bir ekibe sahip olmak bile, tamamlanan filmde hiçbir hata bulmayacağınızın garantisini veremez.

Bir diziyi ya da filmi ilk defa izleyen biri, hikâyenin keyfini çıkarmaya ve önemli hiçbir olayı kaçırmamaya çalışır. Dikkatli olanlar ise karakterleri ve olayları daha iyi anlamalarına yardımcı olan, karakterlerin görünüşlerindeki küçücük detayları ancak filmi ikinci defa izlediklerinde fark edebilirler.

Kalbimizde özel bir yere sahip olan filmler var ve o filmleri yüz bininci kere izlemeye hazırız. Ama en sevdiğimiz filmlerin keyfine varırken bile hikâyenin detaylarına ve yaratılış şekillerine genellikle dikkat etmiyoruz. İşte, bu tarz olaylar, karakterler ve onların davranışları hakkındaki fikirlerimizi tamamen değiştirebilir.

Geçmişte, Oscarlar’ın kıyafet kodu belli bir kurala göre gidiyordu. Erkekler siyah takım elbise, kadınlar ise balo elbisesi giymek zorundalardı. Ancak, yıllar içerisinde bu kurallar sıkılığını kaybetmeye başladı. Bugünlerde ünlüler, etkinliklere tişörtlerini ve Crocs terliklerini giyerek ya da saçlarını yaptırmadan gelebiliyorlar.

Film yapımı hızlı bir süreç değildir. Diziler ise onlarca bölüm, hatta bazen onlarca sezon sürebilir. Çekimler yapılırken bir yandan hayat da devam eder ve bu süreçte yıldızlar evlenir ya da çocuk sahibi olur. Bunu demekle birlikte, bir oyuncu için hamileliğini meslektaşlarına ve setteki amirlerine açıklamak her zaman stres yaratan bir durumdur. Çünkü oyuncunun hamileliği senaryoya uymayabilir ve bu yüzden işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Bazı oyuncuları canlandırdıkları belli başlı roller sayesinde tanıyor olabiliriz. Ancak filmografilerine daha dikkatli bakarsanız bazı beklenmedik filmlerle de karşılaşabilirsiniz. Bazen oyuncuların görünüşü, yaşlanma veya makyaj nedeniyle o kadar çok değişir ki onları tanımak neredeyse imkânsız hâle gelir. Örneğin, çok az insan Joe Manganiello’nun Örümcek Adam’da yer aldığını fark etmiştir.

2000’lerin mükemmel komedi ve gerilim filmlerini izleyişimiz daha dün gibi... Sanıyorum ki hepimiz ekranlardaki o genç ve yetenekli oyuncuları çok sevmiştik. Eh, o günlerin üstünden neredeyse 20 yıl geçti. Bu oyunculardan bazıları şimdi Hollywood yıldızıyken diğerleri o kadar başarılı olamasalar da hâlâ kalplerimizde yer alıyorlar.